Annenin nabız ve tansiyonunu takip edecek, Onu yakından izleyeceksin. | Open Subtitles | وأريدك أن تفحصي أنظمتها الحيوية وتراقبيها عن كثب |
CIA Onu yakından izleyecek. | Open Subtitles | و المخابرات المركزية سوف تراقبه عن كثب |
Onu yakından takip edeceğiz. Hangi yolu seçeceğini göreceğiz. | Open Subtitles | سنراقبها عن كثب لنرى ما هي توجهاتها |
Kendi kitabunun orijinal olduğuna emin ama Onu yakından incelememe izin vermedi. | Open Subtitles | السيدة العجوزة تقسم ان نسختها حقيقية ولكننى لم احصل على الفرصة لافحص نسختها عن قرب |
Çölde ilk kez, Onu yakından görmeyi istiyorum. | Open Subtitles | المرة الأولى لي في الصحراء، أريد رؤيته عن قرب |
Eh, Onu yakından gör, ondan sonra konuş. | Open Subtitles | انتظرى حتى تريها عن قرب ثم أخبرينى برأيك |
Ve humma belirtilerini karşı Onu yakından takip et. | Open Subtitles | وشاهديه عن كثب لأي أعراض حُمّى |
Onu yakından izlemesi için peşine adam tak. | Open Subtitles | عيّن رجال لمراقبته عن كثب. |
Onu yakından izle, elini açık edecektir. | Open Subtitles | راقبه عن كثب سوف يقلب يديه |
Onu yakından izlemesini söyle. | Open Subtitles | أخبرها أن تراقبه عن كثب. |
Onu yakından görmedim. | Open Subtitles | لم أرها عن كثب |
Onu yakından görmek gözlerindeki ışığı izlemek istersin yakalanmak falan umurunda olmaz. | Open Subtitles | .. ستريد أن تراهم عن قرب ، وتشاهد نور أعينهم يخفت تدريجيّاً . ولن تهتم إذا ماأمسك بك |
Onu yakından gördüm. - Yani onu gerçekten de gördün, öyle mi? | Open Subtitles | ونظرت إليه عن قرب = أذاً أنت تعرف شكله الحقيقي = |
Ayrıca Onu yakından görebilme şansım olmadı. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني لم أرها عن قرب بعد |
Onu yakından takip ediyorum ancak daha fazla zamana ihtiyacım var. Peki. Tamam. | Open Subtitles | انا احرسه عن قرب لكنني احتاج وقت اكثر |
- Tabii ki bunu biliyorum, ama Onu yakından gözlemlemek için bir şansım var. | Open Subtitles | -بالطبع أعلم ذلك ، لكن لدي فرصة لأراقبها عن قرب |
Bayanlar, Onu yakından gördüm. | Open Subtitles | سيداتي .. لقد شاهدته عن قرب |
Onu yakından gördüm. | Open Subtitles | انا رأيتها شخصياً عن قرب. |