Karım bu sabah derlemek toplamak için onun dairesine gittiğinde, gerdanlığı çöp sepetinde görmüş. | Open Subtitles | عندما ذهبت زوجتى هذا الصباح لترتيب شقته لاحظت الطوق فى سلة المهملات |
* Benim olduğunu söyle, canım * - onun dairesine git. * Sahip olmak ve korumak için * | Open Subtitles | إذهبِ إلى شقته, قولي أنكِ تركتِ شيئاً ما هناك. |
Çöp kamyonu onun dairesine yakın olmayan 16 blok dolaşmış. | Open Subtitles | شاحنة القمامة تغطي ستة عشر مربعا سكنيا في طريقها في كل مكان حول شقته. |
Hatta onun dairesine gitmiş bile olabilir o da buradan 16 cadde uzakta. | Open Subtitles | هو ربما حاول .. ربما حاول المشي الى شقته التي تقع على بعد 16 مربع سكني عن هنا او الى جاردلز |
Gerçekten biraz garip gelecek ama onun dairesine girmem gerekiyor. | Open Subtitles | سيكون هذا غريباً ولكني احتاج ان ادخل لشقتها |
onun dairesine. Çalışmalarını ve araştırmasını almaya. | Open Subtitles | إلى شقته , لكي أحضر أوراقه و أبحاثه |
- onun dairesine. Çalışmalarını ve araştırmasını almaya. | Open Subtitles | إلى شقته , لكي أحضر أوراقه و أبحاثه |
Belki de onun dairesine uğrayıp şöyle bir etrafa bakabiliriz. | Open Subtitles | ربما نعرج على شقته ونلقي نظرة بالجوار |
Bugün onunla birlikte Londra'ya gitti - onun dairesine! | Open Subtitles | سوف تذهب الى لندن معه اليوم الى شقته |
Ben onun dairesine giderim Finch. Bakalım ne bulacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى شقته يا (فينش)، وأرى ما بإمكاني أن أجد. |
onun dairesine girmişsiniz. | Open Subtitles | وأنك اقتحمت شقته |
Apartmandaki soruşturmamız sonucunda komşulardan birisi cuma gecesi saat 7:45'de birisini onun dairesine doğru giderken gördüğünü iddia ediyor. | Open Subtitles | تفتيش المبنى أظهر جاراً يدّعي أنّه رأى شخصاً يتوجّه لشقتها في الـ7: 45 ليلة الجمعة. |
onun dairesine gidip hayatlarımızın en güzel gecesini geçirmiştik. | Open Subtitles | وقد عدنا لشقتها وقضينا أكثر... الليالي روعةً سويةً... . |