Bana yapacağınız hiçbir şey onun fikrini değiştirmez, General. | Open Subtitles | مهما تفعله لي, فلن يغير رأيه أيها الجنرال. |
Senin onun fikrini değiştirmek istediğini duyduğunda onu duymalıydın. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد سمعت الرئيس عندما عرف أنك تريد أن تغير رأيه. |
Tom McCurdy ile bir anlaşma yaptı ve şimdi onun fikrini değiştirdi edilir. | Open Subtitles | توم عقد اتفاقا مع ماكوردي وبعدها غير رأيه |
Annem kararını verdi. İkimiz de onun fikrini değiştiremeyeceğimizi biliyoruz. | Open Subtitles | حسمت والدتي قرارها وكلانا يعلم أنّنا لا نستطيع تغيير رأيها |
Eğer tırnaklarımı temiz tutmaktan fazlasını yapabileceğimi kanıtlarsam belki... kozmetik alınyazım onun fikrini değiştirmeye yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لو أحسن أستغلال نفسي أكثر من ذهابي الي الطابق الثالث كثيرا. ربما يستطيع قدري الواسع أن يغير رأيها فيّ. |
Evet, doğru, onun fikrini değiştirmek için bir kızın izin ? | Open Subtitles | حسناً ، يُسمح للفتاة بتغيير رأيها أليس كذلك ؟ |
Davayı biliyor, ama bana hayır dedi. Belki sen onun fikrini değiştirebilirsin. | Open Subtitles | -يعلم تفاصيل القضية, ورفض ربما بامكانك تغيير رأيه |
Git Valiyle konuş ve onun fikrini değiştir. | Open Subtitles | إذهبْ الكلامَ إلى الحاكمِ وتغيير رأيه. |
Belki onun fikrini değiştirebilirsin. | Open Subtitles | حسنا, ربما تستطيع ان تُغير رأيه |
onun fikrini nasıl değiştirebilirsin, Micheletto? | Open Subtitles | كيف يمكنني ان اجعله يغير رأيه, مكليتو؟ |
onun fikrini değiştirmeyi beklemeyin ama. | Open Subtitles | إنّما لا تتوقعي أن تغيّري رأيه |
Ama sen onun fikrini değiştirmedin. | Open Subtitles | لكنك لم تغير رأيه. |
David para ödemeye karar vermişti. onun fikrini değiştirmek sana kalmamıştı. | Open Subtitles | و(ديفيد) اختار أن يدفع لم يحق لكِ أن تغيرى رأيه! |
onun fikrini değiştirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تغيير رأيه |
O zaman biz de onun fikrini değiştirmesini sağlarız. | Open Subtitles | حسناَ إذاَ علينا تغيير رأيه |
Bu, onun fikrini değiştirdi. Şirketin üst kademelerinden de istedikleri bu, tamam mı? | Open Subtitles | جعلها تغير رأيها و هذا ما يريدوه في الشركة،حسناً؟ |
onun fikrini değiştirmelisin. Öylece bırakamazsın. Güzel! | Open Subtitles | يجب أن تجعلها تغير رأيها لا يمكنك تركها فحسب |
Şimdiye kadar bu onun fikrini değiştirir diye düşünmüştüm ama inatçının teki. | Open Subtitles | تعلم، ظننتها ستغير رأيها الآن، لكنها عنيدة للغاية. |
Evet, ama onun fikrini sordular, ve o hedef pazar, ve... | Open Subtitles | نعم , لكنهم سألوا عن رأيها وهي تمثل الفئه المستهدفه |
Yeni İtalyan golf ayakkabıları hakkında, onun fikrini sormasına kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | لقد سمعته يأخذ رأيها بشأن حذائه الايطالي الخاص بالغولف - |
onun fikrini değiştirecek bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | فقط قم بفعل شيء يغيير رأيها بك |