Teknik olarak akrabasınız ama onun gibi değilsin sen bizden birisin. | Open Subtitles | فنيًا، أنت ذو صلة به، لكنك لست مثله أنت واحدٌ منّا. |
- Hayır hayır. Sen onun gibi değilsin Ender. | Open Subtitles | لا, لا أنت لست مثله في أي شيء علي الإطلاق |
- Onun yaptığının aynısını yapıyorum. - Hayır, sen onun gibi değilsin! | Open Subtitles | أنا أفعل الشيء نفسه الذي فعله- لا , أنت لست مثله! |
Sen iyi bir polissin, iyi bir insansın. onun gibi değilsin. | Open Subtitles | إنّكِ شرطيّة صالحة، وشخص صالح، لستِ مثله |
Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | إنك لا تشبهه في شئ |
- Hiç de onun gibi değilsin. | Open Subtitles | أنت لست مثله فى أى شئ توريس كان |
Sen onun gibi değilsin. Hayatında bir gün olsun sörf yapmamıştır o. | Open Subtitles | أنت لست مثله ولم يتزلج ف حياته |
Sen onun gibi değilsin. Ben değilim, sen de değilsin! | Open Subtitles | أنت لست مثله , انا لست مثله لست كذالك |
Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لست مثله في اي شيء |
Sen onun gibi değilsin, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت لست مثله وتعلم ذلك |
Ayrıca biliyorum ki, sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | و أعرف أيضاً أنك لست مثله |
Sen onun gibi değilsin. Gerçekten mi? | Open Subtitles | - انت لست مثله. |
Sen onun gibi değilsin, Rush. | Open Subtitles | إنك لست مثله يا "رش" |
onun gibi değilsin. | Open Subtitles | انت لست مثله |
onun gibi değilsin. | Open Subtitles | لست مثله. |
Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | أنت لست مثله |
Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | لست مثله |
Sen böyle biri değilsin. İyi bir insansın. onun gibi değilsin. | Open Subtitles | ليس هذا من شيمكِ إنّكِ شخص صالح، لستِ مثله |
Onunla akraba olabilirsin ama sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | قد تكونين على صلة به، ولكنكِ لستِ مثله. |
Ve sen kesinlikle onun gibi değilsin. | Open Subtitles | و أنتَ لا تشبهه البتّة |