Bu adamı sorgulamanız gerektiğini düşünmüyor musunuz ? Onun yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | إستجوبوا هذا الرجل أنا لا أعتقد أنه فعلها |
Herkes Onun yaptığını söylüyor dolayısıyla ben de onları duymak isteyeceğini söyleyeceğim | Open Subtitles | كلّ شخص اخر قال انه فعلها لذا قلت ما يريدون أن يسمعوه. |
Onun yaptığını söylüyor değilim, ama taş atabilir, bu kesin. | Open Subtitles | أنا لا اقول انه فعل ذلك، لكنه بالتأكيد يمكن له رمي الحجارة، هذا كل ما لدي لأقوله. |
Onun yaptığını biliyorlarmış ama hiç delil yokmuş. | Open Subtitles | ،كانوا يعرفون أنه فعل ذلك لكــن لم يكن هناك أي دليل |
Şimdi de kesinlikle Onun yaptığını düşünüyorlar. Ne yapacağız? | Open Subtitles | الآن بالتأكيد هم يظنون أنه الفاعل ماذا سنفعل؟ |
Onun yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها فعلتها |
Benim hiçbir şeyi reddettiğim falan yok! Onun yaptığını düşünmüyorum! | Open Subtitles | أنا لا أرفض النظر إليها , ولكن لا أعتقد أنه فعلها |
Onun yaptığını biliyorum. Ofisine gittim. Aynı kokuyu sürmüştü. | Open Subtitles | لقد فعلها، أعلم أنه فعلها ذهبت لمكتبه، أنه يضع نفس الكولونيا |
Onun yaptığını anlarsanız icabına orada mı bakacaksınız? | Open Subtitles | ,إذا اكتشفتما أنه فعلها فهل ستتخلصان منه هناك؟ |
Şimdi Onun yaptığını düşünebilirsiniz. Ve kararlıysanız hâlâ bunu varsayabilirsiniz sanırım. | Open Subtitles | كل ما لديهم هو الإعتراف المجبر الآن، ربما تعتقدون انه فعلها |
Öyleyse Onun yaptığını biliyoruz. Ama kanıtlayamıyoruz. Senin burada ne işin var Nick? | Open Subtitles | حسنا الان نعلم انه فعلها ولكن لايمكننا اثبات ذلك ماذا تفعل هنا نيك؟ |
Bütün bu bilgiler, kızın en iyi arkadaşı ve annesi de Onun yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | كل هذه المعلومات و عندي صفحة واحدة عن هذا الشخص ام الفتاة و صديقتها يعتقدن انه فعلها |
Ama tabii, anlarsınız ya doğal olarak, polisler Onun yaptığını sandılar. | Open Subtitles | لكن بالطبع, طبيعياً ان تعتقد الشرطة انه فعل ذلك. |
Eğer Onun yaptığını düşünüyorsan, beni sorgulamaman lazım. | Open Subtitles | ولكن إذا اعتقدت انه فعل ذلك، أنت لن تستجوبني. |
Hiç boşuna inkar etme çünkü her şeyi Onun yaptığını adım gibi biliyorum. | Open Subtitles | ولا تقولي أنه لم يفعل، لأنني فعلاً فعلاً أعتقد أنه فعل. |
Bunca yıl tüm o kötü şeyleri Onun yaptığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | طوال هذه السنين أعتقدت أنه فعل تلك الأفعال المشينة |
Babamın yüzüne baktım çünkü Onun yaptığını biliyordum. | Open Subtitles | فنظرت في وجه أبي وعرفت أنه الفاعل |
Buradaki insanlar Onun yaptığını düşünüyorsa, bunu ispatlayabileceklerini de söylerler. | Open Subtitles | - الناس هنا يعتقدون أنه الفاعل و يقولون بأن بإمكانهم إثبات ذلك |
Onun yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم أنها فعلتها. |
"Bunu kadın yaptı. Onun yaptığını biliyoruz." "Onu mahvedeceğiz." | Open Subtitles | هذا الخدش تسببت به المرأة، نعلم أنه هو الذي فعلها هو الذي سيقبض عليه |
Bunu Onun yaptığını söyleyeceğimi ve kimsenin bana inanmayacağını biliyordu! | Open Subtitles | إنها تعرف أننى أقول أنها فعلت ذلك و لا أحد إشتراه |
Onun yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه هو من فعلها |
Ajanlar ona Onun yaptığını bildiklerini tekrarlayarak söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبروه أولائك العملاء مراراً و تكراراً أنّهم يعرفون أنّه فعلها |
Büyük annesini hapisten çıkarabilmek için Onun yaptığını kanıtlaman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألستِ تحاولين إثبات شئ قام بفعله ؟ لتتمكني من إخراج جدته من السجن |
Sakın Onun yaptığını yapma- takla atma. | Open Subtitles | عندما طار مقلوبا بالطائرة مناورة حول المحور نعم |
Bak, Onun yaptığını düşünmüyorum ama yaptıysa da bunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | إسمعي، لا أعتقد أنّه فعل ذلك. لكن لو فعل، فأريد أن أعرف. |
Belli ki birisi bunu Onun yaptığını düşünmenizi istiyor. | Open Subtitles | من الواضح أنه شخص ما يُريد أن . يُعتقد مثلك أنها الفاعلة |
Onun yaptığını düşünebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، أنصتوا قد تعتقدون أنهُ فعلها. |