Bu kitabın ne hakkında olduğunu sorduklarında hatırlayamadım çünkü onuncu sınıftayken okumuştum. | Open Subtitles | ...عندما سألوني عن موضوعه لم أتذكر , لأنني قرأته في الصف العاشر |
Bunu onuncu sınıftayken fark edemez miydin? | Open Subtitles | لم تستطع اكتشاف ذلك في الصف العاشر الدراسي |
onuncu sınıftayken babasını kaybedince ailesine yardımcı olmak için okulu bırakmış ve Ortabatı'da kapı kapı dolaşıp radyo satmaya başlamış. | Open Subtitles | هارولد بيرس ترك المدرسة في الصف العاشر ليساعد عائلته بعد وفاة والده، فباع أجهزة الراديو في مناطق مختلفة. |
Mesela ben onuncu sınıftayken olduğu gibi, ben sınıf başkanlığını adaylığımı koymak istemiştim, ve bunu açıklamadan bir gün öne bana gelip, | Open Subtitles | كما في الصف العاشر أردت الترشح... لرئاسة الصف |
Bak, onuncu sınıftayken o benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | لقد كانت افضل صديقاتي في الصف العاشر |
Ve bir keresinde, onuncu sınıftayken, Jennifer Martin'in benimle yatmasını sağladı. | Open Subtitles | وايضاً شخص كان معي في الصف العاشر والذي جعل (جينيفر مارتن) تنام معي |
onuncu sınıftayken, Jül Sezar için beşli satırlarla tam sayfa bir şiir yazmıştım. | Open Subtitles | كما تعلمين, عندما كنت في الصف العاشر كتبت ورقة كاملة عن(خوليو قيصر) بالشعر ذو المفاعيل الخمسة |
Tıpkı onuncu sınıftayken Jeremy Henschell için söylediğin gibi. | Open Subtitles | ماذا ما قلته بالظبط عن (جيرمي هينشيل) في الصف العاشر والذي عنيت به |