Anladığım kadarıyla adı Sir Evelyn Scathe ve onunla evlenmek istiyorsun. | Open Subtitles | ما عرفته أن اسمه ...سير سكات وأنك ترغبين في الزواج منه |
onunla evlenmek istemiyor değildim. | Open Subtitles | إنه لم يكن لأننى لم أرد الزواج منه ، لقد اردت ذلك |
Cinayette sana yardım etti. onunla evlenmek zorunda kalacaktın. | Open Subtitles | لقد ساعدتك فى جريمتك,كان يجب عليك الزواج منها |
Beni çok etkilemişti. Bilmiyorum; ama 15 dakika sonra onunla evlenmek istedim. | Open Subtitles | أنا تأثرت بها، لا أعرف بعد 15 دقيقة أردت الزواج منها |
Bir kadınla tanıştım, onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد التقيت بفتاه , و وقعت في حبها , وانا انوي الزواج بها |
Oğluyla nişanlanacağını ya da onunla evlenmek gibi bir düşünceye sahip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تقول أنك مخطوبة من أجل الزواج بابنها أو لديك أفكار حول الزواج به أو شيئ كهذا |
Ayrıca, görevden döndüğüm zaman onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | وعندما أعود من بعثتى التبشيرية أنوى أن أتزوجها |
Hadi, teyze, onu seviyorsun, onunla evlenmek istiyorsun. | Open Subtitles | هيا ، عمتي ، انتي تحبينه ، وتريدين الزواج منه. |
Tüberküloz olan. Durum ciddi görünüyor. Zamanı geldiğinde onunla evlenmek istiyormuş. | Open Subtitles | يبدو الأمرٌ جديّاً، تريد الزواج منه حالّما تبلغ السنّ القانوني |
Oldukça zeki ve yakışıklı ve şirketteki kadınlar onunla evlenmek için can atıyor. | Open Subtitles | هو ذكي للغاية، ووسيم للغاية وكل النساء بالشركة يريدون الزواج منه بشدة |
Açıklamam gerekirse, onunla evlenmek gibi bir niyetim yoktu. | Open Subtitles | في دفاعي ، انا لم تكن لدي نية في الزواج منها |
onunla evlenmek yaptığım en akıllıca şeydi. Kendinize bir oda tutun. - Peki siz? | Open Subtitles | الزواج منها كان أذكى شئ فعلته مطلقاً حسناً أذهبوا لغرفه ماذا عنكم ؟ |
Bakın, gelmemin sebebi şu ki kızınızdan çok hoşlanıyorum ve onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظر .. إبنتك تعجبني كثيراً وأريد الزواج منها |
Ben bir Japon kızına aşık oldum. onunla evlenmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد وقعت فى حب فتاه يابانيه انا ارغب فى الزواج بها |
Artık bundan kaçış yok. onunla evlenmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | يا الاهي,لا يوجد مخرج سيتوجب على الزواج بها |
onunla evlenmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنت تدركين أنكِ لست مضطرة إلى الزواج به |
Çünkü asla onunla evlenmek istemedim. | Open Subtitles | لأنّني لم أرغب في الزواج به قط. |
Biliyorum canım ama ülkede kalabilmesi için onunla evlenmek zorundaydım. | Open Subtitles | أعلم هذا ، لكن كان علي أن أتزوجها حتى تستطيع أن تبقى هنا |
Geçen hafta onunla evlenmek istedi, şimdi havale etmek istiyor. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي أراد أن يتزوجها والآن يريدها أن يودعها مصحته |
Eğer onunla evlenmek istemediysen, tıp okumak istemediysen... | Open Subtitles | ان كنت لا تريد ان تتزوجها .. ولم تكن تريد ان تذهب الى كلية الطب |
onunla evlenmek istemememin nedeni, boşanma nedeni olmak istemememdir. | Open Subtitles | و لكن لابد انك تعرف السبب فى عدم زواجى منة... لاننى لم اتحمل ان اكون السبب فى الطلاق. |
Onu sevdiğimi ve onunla evlenmek istediğimi söyledikten sonra uyaracağım. | Open Subtitles | سافعل , بعد ان اخبره انى احبه واريد ان اتزوجه |
Senin Kundan sanki Shahrukh Khan tüm kızlar onunla evlenmek istiyor. | Open Subtitles | كما ان لو كان كوندان نجماً وكل الفتيات يرغبن بالزواج منه |
Sözkonusu olan benim ve tüm istediğim güzel olmak, John Plumptre'nin beni sevmesi ve Anna'nın Benle evlendiği gibi onunla evlenmek. | Open Subtitles | هذه أنا ,و كل ما أريده أن أكون فتاة و جميلة و أن يحبني جون بلمتري و أتزوجه كما تزوجت آنا من بن |
Sadece itiraf edin. onunla evlenmek istiyorsunuz. Böyle şeyler olur. | Open Subtitles | اعترف بهذا فحسب , أنت تريد أن تتزوجها , المدينة كلها تعلم هذا |
Bay Robert Martin, senin Bayan Harriet Smith'ine delice aşık ve onunla evlenmek niyetinde. | Open Subtitles | سيد روبرت واقع في حب الانسة سميث بشدة ويرغب بالزواج منها |
- onunla evlenmek için tüm iyi nedenler. - Ve beni seviyor. | Open Subtitles | . كل هذه الأسباب جيدة حتى تتزوجية . و هو يحبنى |
onunla evlenmek zorunda değildin anne. | Open Subtitles | حسنا انت ـــ لم يكن عليكي ان تتزوجيه امي |