Oğullarını ikna ederse onunla evlenmeyi kabul etmiştin. | Open Subtitles | ووافقت على الزواج منه إذا استطاع إقناع ابنائه |
Bu yasaya göre cinayetten hüküm giymiş bir erkek darağacından onunla evlenmeyi kabul eden arazi sahibi bir kadın tarafından kurtarılabilir. | Open Subtitles | على أية حال, ينص المرسوم بأن أي رجل محكوم بالقتل يمكن أنقاذة من حبل المنشقة من قبل أي أنثى وبموحب قرار ملكية بشرط أن تقبل الزواج منه |
Muhtemelen babam onunla evlenmeyi hiç istemediği için. | Open Subtitles | ربما لأن والدي لم يُرد الزواج منها أبداً |
Ama bana sorarsanız kaptan yaz bitmeden onunla evlenmeyi ciddi ciddi düşünüyor. | Open Subtitles | لكن لو سألتني فالكابتن يفكر بجدية... في الزواج منها قبل... نهاية الصيف |
Evet,eğer öyleyse, muhtemelen onunla evlenmeyi istemezsin. | Open Subtitles | نعم . إن كان هناك فعلى الأرجح أنكِ لا تريدين الزواج به |
onunla evlenmeyi düşünürken bir anda kaçmak istiyorum. | Open Subtitles | عندما أحاول التفكير بالزواج منه, أفكر بالهرب فحسب |
onunla evlenmeyi kabul ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أهلاً لا أستطيع تصديق أنك قبلت الزواج بها |
- Evet, annemin dediğine göre babam elimden alana kadar, onunla evlenmeyi planlıyormuşsunuz. | Open Subtitles | ماذا؟ -نعم ، وفقا لأمي كنت تتحدث عن أن تتزوجها حتى انقض أبي |
Yani, onunla evlenmeyi istemedim. | Open Subtitles | ما اعنيه انى لست راغبة في الزواج منه |
Helyum'u bağışlayacak. Tabii onunla evlenmeyi kabul edersen. | Open Subtitles | سيعفو عن (هيليوم)، لو أنك وافقت على الزواج منه |
Rate burada. Rheda onunla evlenmeyi teklif etti. | Open Subtitles | رايت) هنا) ريدا) عرضت الزواج منه) |
onunla evlenmeyi düşünmeme anlayış gösterirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنك أن تتفهم أنني فكرت في الزواج منها |
onunla evlenmeyi hiç düşünmedim, ama sen Bruno'yla evlenmek için her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لم أكن أنوي الزواج منها, لكنّكِ كنتِ تخططين دائمًا للزواج من "برونو". |
Tüm kalbiyle onunla evlenmeyi seçmesini. | Open Subtitles | أن يوافق من كل قلبه على الزواج منها |
Ayrıca olabildiğince çabuk onunla evlenmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك، أنوي الزواج به حالما يمكن الترتيب لذلك |
Ali onunla evlenmeyi asla kabul etmemeliydi. | Open Subtitles | آلي لم يكن يجدر بها الموافقة على الزواج به. |
onunla evlenmeyi düşünür müsün? | Open Subtitles | هل أخذتي الزواج به في عين الإعتبار؟ |
onunla evlenmeyi istedin mi? | Open Subtitles | [هــل ـ ـ ـ ] هل رغبتي بالزواج منه ؟ |
onunla evlenmeyi bu yüzden bu kadar istiyordu. | Open Subtitles | هذا كان اهتمامه الأوحد من الزواج بها فحسب |
- onunla evlenmeyi hep istemişimdir. | Open Subtitles | .. لطالما أردت الزواج بها - .. بالضبط ! جيد - |
İlkönce onunla evlenmeyi kabul et. | Open Subtitles | -وافق على أن تتزوجها أولاً |