1947'deki Oscar ödülünüzden sonra sahne arkasında Onunla konuşmayı reddetmiştiniz. | Open Subtitles | رفضتي الحديث معها خلف الكواليس بعد فوزك بأوسكار سنة 1947 |
Onunla konuşmayı seviyorum. Sadece onu dinlemeyi. | Open Subtitles | أحب الحديث معها, أتعلمين مجرد الإصغاء لها |
Oradaki polisler de Onunla konuşmayı bekliyor. | Open Subtitles | كما تعلم أولئك الشرطيان ينتظران الحديث معه أيضاً |
İkiniz ayrıldıktan sonra Onunla konuşmayı kestin mi? | Open Subtitles | سوم منذ أن إنقطعت علاقتكم لا تريدين التحدث إليه |
Eğer anne ve babası ziyarete gelirse Onunla konuşmayı bırakmamalarını söyleyin, tamam mı? | Open Subtitles | عندما لها أمي وأبي يأتون لزيارة ، نقول لهم لا لوقف التحدث معها ، حسنا؟ |
Onunla konuşmayı sevmezdim. | Open Subtitles | فى السلفادور على ما أعتقد لم يعجبنى التحدث معه |
Onunla konuşmayı denedim ama bana kuduz bir köpek gibi saldırdı. | Open Subtitles | .. حاولت التحدث إليها لكنها قامت بمهاجمتي كالذئب المتوحش |
Fi Onunla konuşmayı denedi, o ona bir bakış attı... ağlamaya başladı. | Open Subtitles | في حاولت التكلم معه ولكنه نظر نظرة واحدة لها... |
Annemle çok yakındık fakat Onunla konuşmayı kendime yediremiyordum. | Open Subtitles | انا كنتُ قريباً جداً من امي لكنني لم اقدر على ان اعّود نفسي على الحديث معها |
Onunla konuşmayı çok seviyorum. Haley'den daha fazla kelime biliyor. | Open Subtitles | احب الحديث معها " انها تعرف كلمات أكثر من "هايلي |
- Onun için endişeleniyorsan gerçek bir Hristiyan olduğunu kanıtlayıp Onunla konuşmayı, ona yardımcı olmayı denesene. | Open Subtitles | إن كنت قلقلاً بشأنها لم لا تتصرف مثل المسيحي المثالي الذي تظن نفسك مثله وتحاول الحديث معها, ربما تساعدها؟ |
Ben Onunla konuşmayı bıraktı ve bu onun kalbini kırdı. | Open Subtitles | ...بين هو من توقف عن الحديث معه وذلك فطر قلبه |
Ama birazdan Onunla konuşmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | ولكني ساحاول الحديث معه لاحقا مساءا |
Lütfen yanına gitmeyi ve Onunla konuşmayı bırakın. | Open Subtitles | من فضلكِ توقفي عن رؤيته و الحديث معه |
Bodruma bir göz atmalıyız. Onunla konuşmayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نتفقد ذلك القبو، يمكننا أن نواصل محاولة التحدث إليه. |
zatan Onunla konuşmayı denedim. | Open Subtitles | لقد حاولت مسبقاً , التحدث إليه |
Kadın gerçekten sinir bozucuydu böylece Onunla konuşmayı reddettim. | Open Subtitles | لقد كانت مزعجة للغاية لذا رفضت التحدث معها |
Onunla konuşmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أني سأحاول التحدث معها |
Onunla konuşmayı denedim. Bu ihtimali düşünmedi bile. | Open Subtitles | حاولت التحدث معه لن يُفكّر حتّى في إمكانية ذلك |
Başka şüpheliler bulmak için Onunla konuşmayı düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل تفكر في التحدث إليها لنري إذا كان سيظهر أي مشتبه به آخر |
Onunla konuşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل التكلم معه |
Onunla konuşmayı tercih ederim. Evine gittim orada değildi. | Open Subtitles | اريد محادثته ، اتعلمين أين هو ؟ |
Onunla konuşmayı çok isterdim ama beni dinlemiyor. | Open Subtitles | و أتمنى أن أتحدث معها لكنها لا تريد الإستماع |
Onunla konuşmayı denedim, ama korkuyordu. | Open Subtitles | حاولتُ التكلم معها بشأن ذلك لكن أعلم إنها خائفة. |
Seni geri alması için Onunla konuşmayı denesem? | Open Subtitles | ما رأيك إذا أنا حاولت أن أتحدث معه وأطلب منه أن يعيدك؟ |