Ya da hiç gitme zahmetine girmeden, bakarak Orada olduğunu hayal edebilirsin. | Open Subtitles | أو بإمكانك النظر إليها, و التخيل أنك هناك, بدون مشقة الذهاب |
Orada olduğunu biliyorum, çünkü seni perdenin arkasından görebiliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك بالداخل ، لأني استطيع رؤيتك من خلال الستار |
Hadi, Simson. Kapıyı aç. Orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هيا ياسمبسون، افتح الباب نحن نعلم أنك هنا |
Kendisiyle karşılaştığı zaman, zaten Orada olduğunu anlar ve ona göre geriye gelerek farklı yönlere doğru büyümeye devam eder. | TED | و عندما يلآمس نفسه، فإنه يدرك أنه هناك في الأصل، و يتعرف على نفسه، ثم يبدأ بالتراجع .. و يسلك طُرُقَاً أخرى. |
O zamana kadar hi kimse bu hazineyi görmemiş ama prenses Orada olduğunu biliyormuş. | Open Subtitles | الآن، لم يكن أحد على الاطلاق هذا الكنز بالطبع، ولكن الأمراء علم أنه كان هناك. |
Sanki Orada olduğunu biliyorum, ama bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | كما لو أنني .. أعرف أنك موجود لكنني لا أريد أن أعرف |
Konteynerın arkasında kalıyordu. Nerdeyse hiç kimse onun Orada olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | وكانت مخبأة خلف حاوية النفايات لا أحد يعلم أنها كانت هناك |
Onun, Orada olduğunu bilmiyordum. Bilmiş olsam bile ona elimi sürmezdim. | Open Subtitles | لم اكن اعرف أنها هناك و لو عرفت لم أكن لالمسها |
Her ne kadar kendimi yalnız hissetsem de Orada olduğunu biliyorum, Tanrım. | Open Subtitles | ورغم أني أشعر بالوحدة, أعرف أنك هناك يا ألهي. |
Pekala evlat, çık ortaya. Orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً أيها الفتى اخرج أعلم أنك هناك |
Orada olduğunu biliyorum diyen insanlardan nefret ederim | Open Subtitles | أكره الناس التي تقول : " أعلم أنك هناك " |
Orada olduğunu biliyorum Kapıyı aç | Open Subtitles | أعرف أنك بالداخل افتحي الباب. لقد كنتِ محقة |
Virginia, Orada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | "فيرجينيا " ، إننا نعرف أنك بالداخل قومى بفتح الباب و أخرجى على الفور |
Orada olduğunu biliyorum Clay... ve bu konuda bir fikrin vardır sanıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك هنا كلاي وأعتقد أن لديك رأي حول هذه القضية |
Orada olduğunu biliyorum. Pis sigaranın kokusunu burnuma kadar geliyor. | Open Subtitles | أعلم أنك هنا أستطيع شم سيجارك النجس |
Orada olduğuna ısrar ediyorsan, Orada olduğunu varsayarak hareket etmeliyim. | Open Subtitles | إذا كنت مصرة على أنه هناك فإذن على أن أتصرف على أنه هناك فعلاً |
Elinde silahla birinin Orada olduğunu unuttun mu? | Open Subtitles | أستيقظ .. هل نسيت أنه كان هناك شخص في الحمام ؟ وفي يده بندقية لعينه |
Sanki Orada olduğunu biliyorum, ama bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | كما لو أنني .. أعرف أنك موجود لكنني لا أريد أن أعرف |
Kimse yerini bulamadı çünkü Orada olduğunu bile bilen yok. | Open Subtitles | لن يجدها أحد، لأن لا أحد يعرف أنّها كانت هناك |
Annemin elbiselerini yatağa vücudunun şeklinde serer Orada olduğunu hayal ederdim. | Open Subtitles | أضع ثياب أمي على فراشها على هيئة جسدها وأتخيل أنها هناك. |
Makineyi kullanırsan, Orada olduğunu anlarlar. | Open Subtitles | إذا تستعمل الماكنة، هم سيعرفون بأنّك هناك. |
Orada olduğunu bilmek, bana gözlerimi açmak için cesaret veriyordu. | Open Subtitles | علمي بأنك هناك , كان يعطيني الشجاعة لكي افتح عيناي |
SD: Orada olduğunu zaten biliyoruz ve üzerinde veriler edindik de. | TED | ش.د: نحن نعلم أنه موجود هناك، ولقد جمعنا بيانات حوله. |
Kahverengi bir şey giyip koltuğa oturursan kimse Orada olduğunu bile anlamaz. | Open Subtitles | لو ارتديتِ ملابس بنية وجلستِ على الأريكة لن يعرفوا حتى أنكِ هناك |
Orada olduğunu kabul etmeden bize de bir şey söyleyemiyor. | Open Subtitles | لكن لا يستطيع أن يخبرنا دون الإعتراف أنّه كان هناك. |
Pakistan Hükümeti Ladin'in Orada olduğunu bilmez miydi sanıyorsun? | Open Subtitles | أنعتقد أنّ هناك أيّة فرصة أن لا يعلم الباكستانيون أنّه هناك ؟ |
Dükkânın sahibi senin de Orada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأن مالك المكتبة أخبرني أنك كنت هناك أيضاً |