Ve nihayetinde, geri dönmeliyim çünkü ait olduğum yer Orası. | Open Subtitles | وآخيراً لابد لي من العودة إلى المكان الذي أنتمي إليه. |
Hayatım, adam şömünenin yanındaki masada oturuyor ki... en iyi masa Orası... ve sırf bana gıcıklığına orada oturuyor. | Open Subtitles | عزيزتي , إنه يجلس في الطاولة التي بقرب المدفأة أفضل طاولة في المكان وهو يعرف ذلك, لكي يستفزني فقط |
Ayrıca Orası hasta olduğunda ya da arkadaşların hasta olduğunda gittiğin yerdir. | Open Subtitles | كلنا هكذا فهي المكان الذي نذهب إليه عندما نمرض أو يمرض أصدقاؤنا |
Herhâlde. Orası herkesin bir araya geldiği yerdir. Neredeyse herkesin. | Open Subtitles | بالطبع ، الطيور على أشكالها تقع ، تقريبا معظم الطيور |
Ve Orası benim, kimin yaşayıp kimin yaşamayacağına karar verdiğim bir yer. | Open Subtitles | وهذا هو المكان الذى أقرر من يدخله حياً ، ومن لا يدخله |
Orası ilk kez orada birlikte olduğunuz yerdi, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث مَارِستما الحب لأول مرة، أليس كذلك؟ |
- Bu çok kötü olmuş. Orası tam da katilimizin | Open Subtitles | مؤسف جداً، وهذا بالضبط المكان الذي أستقل منه قاتلنا العبّارة |
Bak, adliyenin etrafını sarmış durumdalar. Orası polislerle çevrili olacak. | Open Subtitles | قاموا بتنظيف المنطقه حول المحكمه المكان سيكون محوط برجال الشرطه |
Eğer bir ders vermek isteyen Çeçen asi olsaydım Orası kesinlikle burası olurdu. | Open Subtitles | إذا كنت أنا متمردة شيشانية أريد أن أفجر قنبلة سأختار هذا المكان بالتأكيد. |
Çünkü cumartesi saat 2'de açık olan tek yer Orası. | Open Subtitles | لأنه المكان الوحيد الذي يفتح يوم السبت في الثانية صباحاً. |
Orası bana evlenmeden önce anneni görmek için gittiğimiz zamanı hatırlattı. | Open Subtitles | هذا المكان يُذكِّرني حينما كنا نسافر لرؤية والدتك، قبل أن نتزوج |
Orası onun için önemli bir yerdi, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | نعم المكان كانّ مُهماً بالنسبةِ لهُ ، اتعلم ذلِكَ ؟ |
Her neyse,... Dünyadaki en heyecan verici şey değil ama Orası çok güzel. | Open Subtitles | بأي حال , هذا المكان الأكثر إثارة في العالم إنه أجمل ما رأيت |
Orası daha önce iki kez güvenlik ihlali nedeniyle uyarılmış. | Open Subtitles | حسنا , المكان قد تعرض مرتين لاخروقات امنيه من قبل. |
İnsanların ilaç bulmayı akıl etmedikleri tek yer Orası olabilir. | Open Subtitles | هذا المكان قد لا تكون تمت مداهمته للبحث عن الدواء |
"Holcomb, diğer Kansaslıların 'Orası' dediği, batı Kansas'ın... | Open Subtitles | القرية المتحدث عنها تقع في الجانب العالي من غرب كينساس |
Orası ilk aşık olduğum kadının aşkıma karşılık verdiği yer. | Open Subtitles | هناك حيث أخبرتني أوّل امرأة أحببتها قطّ أنّها تبادلني الحبّ. |
Şurayı görüyor musun? Orası Irak işte | Open Subtitles | انظر هناك، هناك على الجهة الأخرى يقع العراق. |
Orası çok açıklık. Asla savunamayız. | Open Subtitles | إنه مكان مكشوف جدا يا سيدى لن يكون بمقدورنا أبدا الدفاع عنه |
Orası Bn. Bürstner'in odası değil mi? | Open Subtitles | كنتَ تسير لذلك الإتجاه، وتلك غرفة الآنسة بورستنر، أليس هذا ما قلته لي؟ |
Orası pusuya uygun bir yer, onu iki ateş arasında bırakabiliriz. | Open Subtitles | انه مكان جيد للكمائن و بامكاننا حصره بين نارين |
Hayır, Orası çok pahalı. | Open Subtitles | لا، ذلك المكانِ غاليُ جداً. |
Orası kardeşinin biraz yardım alabileceği bir yer. | Open Subtitles | اممم، ذلك مكان يمكن لأختك ان تحصل على بعض المساعده |
Dönmek istediğim yer Orası ailemle beraber o odaya. | Open Subtitles | ذاك هو المكان الذي أريد أن أعود إليه تلك الغرفة مع والديّ |
Çünkü onun masadayken görebileceği tek yer Orası! | Open Subtitles | لأن ذلك الجزء الوحيد الذي يمكن أن يراه وهو على المنضضة |
Çünkü Orası devlet kurumlarının gerçek işlerinin yürütüldüğü yerdir. | TED | لأن ذلك حيث يحدث العمل الحكومي الحقيقي. |
Hareket veya terk edemediğimiz mevki Orası. | Open Subtitles | هذه منطقة لا نستطيع االوصول اليها وكذلك لا نستطيع تركها |
- Orası Lester'ın 24-saat açık yeri mi? | Open Subtitles | ـ هل هذا محل ليستر 24ساعه للمبيعات؟ |
- Evime. - Otelde yaşadığını sanıyordum. - Orası iş adresim. | Open Subtitles | أنا اعتقدت أنك تعيشين فى الفندق- هذا مكان عملى- |