Seni işe gitmeden önce yakalayalım dedik, ...orda seni utandırmamak için yani. | Open Subtitles | أجل، أردنا اللحاق بكِ قبل الذهاب للعمل، وأنقذكِ من التعرض للإحراج هُناك. |
Ben kullanırım..aram orda ve yeni. | Open Subtitles | سأقود أنا ، سيارتى هُناك وهى جديدة لذا ، أُحب قيادتها. |
Havuzun altında bi bıçak saklamıştım hala orda mı bilmem gerek | Open Subtitles | يوجد في أسفل حَمام السباحة سِكين من اجل الأمان, أريد أن أعرف إن كانت مازالت هُناك ؟ |
Büyük bir salonda sıraya dizilmiş ve salonun hemen orda | Open Subtitles | داخل مجموعة من الشلالات موجودة بقاعة كبيرة وخارج هذه القاعة |
Bu sabah orda değildi. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun ? | Open Subtitles | لم تكن موجودة هذا الصباح هل تعرف ما هذهِ ؟ |
Babanın orda olduğunu ve öldüğünü söylediler. | Open Subtitles | قال بإن أباكي موجود هناك وقال أنة يحتضر |
Hareket etmiyor orda duruyor | Open Subtitles | إنه لا يقوم بأى حركات تهديديه إنه واقف هُناك فقط |
Nerede buluşucağımızı söyledim, ya orda ol ya da unut bunu. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ أين سنلتقى لذا كن هُناك أو انسَ الأمر |
Babana ulaşmaya çalıştılar fakat orda değildi. | Open Subtitles | لقد حاولواْ الاتصال بوالدكِ، لكنّه لم يكن هُناك. |
Onun orda olma şansı yok. | Open Subtitles | مُستحيل أن يَكونَ هُناك و لَكن المَدرسة فيها سجّل البومات رائع. |
Evet, onu orda görmüştüm. Ama ne yapıyordu bilmiyorum. | Open Subtitles | أجل, رأيتها هُناك ولم أعلم ما الذي كانت تفعله |
- Bu yerler hep orda mıymış? | Open Subtitles | هل كانت تلك الأماكن متواجدة هُناك دائماً؟ |
hakkında bu terimlerle konuşmadı fakat fikirleri gerçekten de orda, orjinal makalesinde... | Open Subtitles | لم يتكلم عنها بهذه المصطلحات، لكن الأفكار موجودة في أطروحته الأصلية. |
Betty orda. Dışarı çıkıp ikimizi de pataklar. | Open Subtitles | بيتي موجودة بالداخل إن خرجت و رأتنا، فستضربنا نحن الاثنين |
orda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنها كانت هناك أنا اعرف انها موجودة |
Hadi, cevapla, cevapla, orda olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ،هيا ، ارفعي السماعة ، ارفعيها أعلم أنك موجودة |
Senin, o toz tanesi orda olmasına rağmen orada değilmiş gibi konuşman. | Open Subtitles | أنت تتحدث بشأن ذرة الغبار و كأن ذرة الغبار ليست موجودة هنا حتى |
Babanın orda olduğunu ve öldüğünü söylediler. | Open Subtitles | قال بإن أباكي موجود هناك وقال أنة يحتضر |
ordaki deri ceketli oğlan orda mı acaba ? | Open Subtitles | سترة جلدية في هناك معي في وجود وأتساءل؟ |
"Sonuncusu orda kalacak" | Open Subtitles | لوس أنجليس ريستيرا y نهائية. |
30.Barikatlar yüzünden geceyarısından önce orda olamazsın. | Open Subtitles | يا ألهى أنها 5: 30. بالطرق المختصرة سنصل هناك فى الظهيرة |
Efendim. orda mısınız? Polis ekipleri yoldalar. | Open Subtitles | سيدي , هل أنت هناك سيدي , الشرطة في طريقهم |
Şey, aslında biz orda tanıştık, vazoyu satın aldığım markette. | Open Subtitles | في الواقع، لقد تقابلنا هناك عند السوق، حيث كنت أشتريها |
orda kal seni hastaneye göndereceğim | Open Subtitles | لا تستطيعين عمل هذا بي لا تقف هناك, أوصلني إلى المستشفى |
"Burda. orda. Heryerde." | Open Subtitles | اذا جئت هنا " او ذهبت هناك " في كل مكان " |