ويكيبيديا

    "organı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأعضاء
        
    • أعضاء
        
    • عضوٌ
        
    • الاعضاء
        
    • الكبد
        
    • أعضائه
        
    • عضوه
        
    • عضوٍ
        
    • العضو
        
    • البلطيقي
        
    • اعضاءه
        
    • أعضائها
        
    • عضو
        
    • سياسة عمل
        
    Üreme organı sperm depolamanın ve almanın ötesinde vazifelere sahip. TED وهذا لأن الأعضاء التناسلية تقوم بأكثر من إيداع النطاف واستقبالها.
    E-sigaralar sadece bağımlılık yapmakla kalmıyor, aynı zamanda vücudumuzdaki birçok organı da etkiliyor. TED لا تسبب السجائر الإلكترونية الإدمان فحسب وإنما تؤثر على باقي الأعضاء في الجسم.
    Orkinosun cinsel organı, kadınlarınkine benzer yerliler de onu tatmin için kullanırlar. Open Subtitles الأعضاء التناسليه للدولفين تبدو مثل أعضاء المرأه والمواطنون يستعملونه للتخفيف عن أنفسهم
    Ancak otoimmün hastalık çok sayıda organı etkileyebilir veya felce neden olabilir. Open Subtitles و لكن المرض المناعي يمكن أن يصيب عدة أعضاء و يسبب شلل
    Dale'in dişilik organı var Dale'in dişilik organı var Open Subtitles ديل لديه عضوٌ انثوي ديل لديه عضوٌ انثوي
    Fiziksel sorunları da var. Doğuştan fazla organı var. Open Subtitles لديه مشاكل جسدية ايضا فقد ولد بكثير من الاعضاء
    Bu kan döngüsü, her uzvu ve organı dolaşır; kan, beyin, böbrekler ve tekrar karaciğer de dâhil. TED هذه الحلقة الدموية تعبر من خلال كل الأطراف والأعضاء، بما فيها القلب والدماغ والكليتين ومن ثم ترجع إلى الكبد.
    Dalak, karaciğer, böbrekler, üreme organı. Birçok önemli şey var içerde. Open Subtitles الطحال، الكبد، الكلى والأعضاء التناسلية ثمّة الكثير من الأعضاء الهامّة بالداخل
    Bu organı düzeltmek için kullanılır, organı çıkarmak için değil. Open Subtitles شبكة الجراحية. انها تستخدم لتَصْليح الأعضاء، و ليس لإزالة الأعضاء.
    Kanama şimdilik kontrol altına alındı ama organı takmak için uzman gerekiyor. Open Subtitles تم السيطرة على النزيف حاليًا لكننا بحاجة لخبير في إعادة ربط الأعضاء
    Her ne kadar insanların bir erkek veya bir kadın cinsel organı olsa da cinsel organlar sizin cinsiyetinizi ve hatta gerçekte cinsel kimliğinizi belirlemez. TED وعلى الرغم من وجود أعضاء تناسلية ذكرية أو أنثوية لدى الناس لا تحدد تلك الأعضاء جنس المرء ولا حتى هويته الجنسية
    Ama cinsel organı olmadığına göre çoğalamaz, değil mi? Open Subtitles لكن إذا هو لَيْسَ لهُ أعضاء جنسِ، اذن هو لا يَستطيعُ التناسل صح؟
    Üreme organı olmayan bir manyak, Rita'dan ne isteyebilir? Open Subtitles ماذا يمكن لمعتوه بدون أعضاء تناسلية تريده مع ريتا؟
    Brennan'ın dişilik organı var. Open Subtitles برينين لديه عضوٌ إنثوي.
    Bu odadaki herkes bir çeşit üreme organı sorunu ya da deformasyonu yoluyla acı çekmiştir. Open Subtitles كل رجل في هذه الغرفة عانى نوعاً ما من تشوه الاعضاء التناسلية او العاهة الجسدية
    İki hafta sonra, basitçe, bu organı kaldırabilirsiniz, bir karaciğermiş gibi hissedersiniz, ve bir karaciğermiş gibi elinizde tutabilirsiniz, ve bir karaciğere benzer ama hiç hücresi yoktur. TED و بعد أسبوعين نستطيع أن نرفع هذا العضو انه يبدو كالكبد, نستطيع ان نمسكه كالكبد انه يشبه الكبد و لكن بدون خلايا
    Cinsel organı civarında bazı deri parçaları var prezervatiften veya penisinden gelmiş olabilir Open Subtitles أو ربما جاء ذلك ممن كان يتقلب بين الأغطية وجدت شحوم على أعضائه التناسلية ربما من واقي ذكري
    organı sülfür kokuyordu... ve kocaman bir fare kuyruğu vardı. Open Subtitles عضوه تفوح منه رائحة الكبريت وكان لديه ذيل جرد كبير
    Vücudundaki her bir organı çıkarıp, tartıp tekrar yerine koymuşlar. Open Subtitles لقد أزالوا الوزن وإستبدلوا كل عضوٍ في جسدها أينَ هوَ؟
    Bu bilinmeyen organı talamusa(3*) bağlayan bir sinir demeti var. Open Subtitles توجد حزمة من الأعصاب التى تثبت هذا العضو الغير عادى
    - Erkeklik organı. Erkeklik organı. Open Subtitles أجل البلطيقي البسيط
    Önemli birçok organı biyosentetik ve bundan söyleyebileceğim, eskisinden daha etkili ve daha dayanıklı olduklarını söyleyebilirim. Open Subtitles معظم اعضاءه المهمة مصنعة حيوياً، وما استطيع قوله... انها في الحقيقة اكثر كفاءة من الأعضاء التي تم استبدالها
    En az bir organı alınmış. Open Subtitles و لقد إحتفظ بأحد أعضائها علي الأقل
    Hamamböceğini bulduğunda aynı zamanda bir duyu organı olan iğnesiyle onu sokar. TED وعندما تجد واحدًا، تقوم بلسعه بإبرة هي أيضًا عضو للإحساس.
    Dekan olarak yayın organı üzerinde yetkiniz yok. Open Subtitles لا يمكنك القيام بذلك اقــرأ العــقد عميد الكلية لا يَستطيعُ التدخل في سياسة عمل رئيس التحرير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد