ويكيبيديا

    "orman'da" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الغابة
        
    İki gün sonra şafakta Karanlık Orman'da olacağım. Open Subtitles بعد يومين , سأكون متخفياً في الغابة عند الفجر
    Büyülü Orman'da doğdum ve bir ağacın içindeki bir portalla, bir laneti kırabileyim diye gönderildim. Open Subtitles وُلدتُ في الغابة المسحورة و أُرسلتُ عبرَ بوّابة في شجرة لأتمكّن مِنْ إبطال لعنة
    Sanırım Büyülü Orman'da öğrendiklerimi ona anlatmamış olabilirim. Open Subtitles لعلّي لمْ أخبرها تماماً بما اكتشفته في الغابة المسحورة
    Büyülü Orman'da aramızda yaşananları hiçkimse bilmemeli. Open Subtitles يجب ألّا يعرف أحد بما جرى بيننا في الغابة المسحورة
    Bunu yaparsan söylediğin gibi sonsuza kadar Kızıl Orman'da yaşayabiliriz. Open Subtitles افعلها.. وسنستطيع العيش للأبد في الغابة الحمراء كما قُلت.
    Kara Orman'da kızımın yanında kalmaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب للعيش مع ابنتي في الغابة السوداء
    Karanlık Orman'da işime yaramaz ki! Open Subtitles إنّها عديمة النفع إليّ في الغابة المظلمة، ضائعة!
    Büyülü Orman'da oldukları kesin. Open Subtitles إنّهما في الغابة المسحورة هذا مؤكّد.
    Büyülü Orman'da benim için anlam ifade eden hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لمْ يكن لي شيء في الغابة المسحورة
    En son Büyülü Orman'da bulunduğumda yeni doğmuş kızım lanetten kaçabilsin diye onu sihirli bir gardolaba koyabilmek için bir kara şövalyeyle dövüşmüştüm. Open Subtitles أثناء تواجدي السابق في الغابة المسحورة بارزتُ فارساً أسود لأضع ابنتي المولودة حديثاً...
    Kizil Orman'da tekrar bulusalim. Open Subtitles سوف نلتقي ثانية، في الغابة الحمراء
    Kızıl Orman'da tekrar buluşalım. Open Subtitles سنلتقي مجددا في الغابة الحمراء
    Yasak Orman'da 3 uzun ağaç. Open Subtitles ثلاثة أشجار طويلة في الغابة المحرمة.
    Monroe ve ben bunu Kara Orman'da bulduk. Open Subtitles مونرو ولقد وجدت هذه في الغابة السوداء.
    Kara Orman'da Nick ve ben bir şeyler bulduk. Open Subtitles أنا و نيك وجدنا شيئا في الغابة السوداء
    Kırmızı Orman'da huzura ereceksin. Open Subtitles ستجدي السلام في الغابة الحمراء
    Karanlık Orman'da beni bekliyor. Open Subtitles إنه ينتظرني في الغابة
    Karanlık Orman'da gücüm etkisiz kalır. Open Subtitles ليس لي قوى في الغابة المظلمة.
    Biz Büyülü Orman'da değiliz. Burası Var Olmayan Ülke. Open Subtitles لسنا في الغابة المسحورة هذه "نفرلاند"
    Bu iyi kalplilik saçmalık, Pamuk. Büyülü Orman'da işe yarayabilir. Open Subtitles يبدو هراءً جيّداً (سنو) قد ينفع في الغابة المسحورة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد