ويكيبيديا

    "orta doğu'da" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الشرق الأوسط
        
    • في الشرق الاوسط
        
    • فى الشرق الاوسط
        
    Ancak İsrail, Orta Doğu'da olması gereken demokrasiyi uygulayan tek ülke. Open Subtitles لكن إسرائيل الأقرب إلى الديمقراطية التى ليست عندنا في الشرق الأوسط
    Haritada onun muhtemelen seçim çalışmalarından dolayı Amerika'ya odaklandığını, fakat Orta Doğu'da da bir miktar bulunduğu görülüyor. TED ستلاحظون أنه يركز على أمريكا لأنه من المرجح أنه في الحملة الإنتخابية، لكن القليل من الحركة هنا في الشرق الأوسط.
    Bu şu anlama geliyor; insani gelişim, laiklik değil, dönüşüme uğrayan Orta Doğu'da kadınların işe alınmalarının çözümüdür. TED ما يعني ذلك هو أن التنمية البشرية وليس العلمنة هي مفتاح تمكين المرأة في الشرق الأوسط المتحول.
    Orta Doğu'da bir hapishaneye tıkılıyorsun ve en büyük şerefsiz bir Koreli çıkıyor. Open Subtitles تكون عالقاً في سجن في الشرق الاوسط واكبر ابن ساقطة فيه هو كوري
    Genel olarak, Afrika ülkeleri mülteci gelişlerinde aşırı derecede iyi karşılayıcı. Orta Doğu'da ve Asya'da açık kapı eğilimi görüyoruz. TED وعامة، ترحب الدول الإفريقية باللاجئين، وأود أن أقول بأنه في الشرق الأوسط وآسيا لاحظنا الميل إلى فتح الحدود.
    Orta Doğu'da olanların çok büyük bir kısmı kelimenin tam anlamıyla Avrupa sahillerine vuruyor. TED خائفة مما يحدث في الشرق الأوسط والذي يتوافد حرفياً إلى السواحل الأوروبية.
    Orta Doğu'da ise Avrupa olduğundan daha da büyük bir sorun. TED و مشكلته أكبر في الشرق الأوسط منها في أوروبا.
    Ve ben biliyordum ki tamamen farklı bir hikaye vuku buluyordu ailemin yaşadığı Orta Doğu'da. TED وقد علمت أن هناك قصة أخرى كلياً كانت تجري في الشرق الأوسط مسقط رأس أجدادي.
    Yanlış anlamayın: Orta Doğu'da da komedi var. TED لا تفهموني خطأ: لا يعني ذلك أنه ليس لدينا كوميديا في الشرق الأوسط.
    Ve onu Orta Doğu'da yabancı olmaktan çıkarıp başarının en üst noktasına doğru itmek gibi bir niyetim vardı. TED وكان لي كل النية في نقلهم من لاعبين جانبيين في الشرق الأوسط و دفعهم الى ترجيح كفة نجاحهم في منطقتنا.
    Orta Doğu'da Al Haram restoranında eşine hiç rastlamadığım bir deneyim sundular. Open Subtitles في الحرم مطعم في الشرق الأوسط قدم تجربة أن ل جدت معظم فريدة من نوعها.
    Orta Doğu'da barış ihtimali sonsuza kadar yokolur. Open Subtitles أي فرصة للسلام في الشرق الأوسط ستنتهي للأبد
    Orta Doğu'da gazeteciydi. Open Subtitles لقد كان صحفي ، ، كما تعلمي في الشرق الأوسط
    Orta Doğu'da barış görüşmeleri hız kaybediyor. Open Subtitles توقفتْ محادثات السلام مجدداً في الشرق الأوسط
    Ron, bu şu anda Orta Doğu'da askerliğini yapan bir üyemizden gelen çok özel bir hediye. Open Subtitles رون,هذه هدية قيمة جداً من واحد من أعضاؤنا متمركز حالياً مع قواتنا في الشرق الأوسط,حسناً؟
    Hurma, Orta Doğu'da geleneksel bir hoş geldin hediyesidir. Open Subtitles التمر هو الفاكهة الترحيبية في الشرق الأوسط
    Yapılmayacaklar demişken Orta Doğu'da erkekler ve kadınlar toplum içinde sarılmazlar. Open Subtitles وبالحديث عن المحظورات النساء والرجال لا يتعانقون في الأماكن العامة في الشرق الأوسط
    Benim sormak isteğim şey, eğer bu Avrupa'da yapılabildiyse, neden Orta Doğu'da olmasın? TED وسؤالي هو .. ان حدث هذا في أوروبا لماذا لا يحدث في الشرق الاوسط ؟
    Orta Doğu'da işimi pek müze olmayan yerlerde yaptım. TED في الشرق الاوسط,اختبرت عملي في اماكن بدون متاحف.
    Eğer Orta Doğu'da iseniz, size gereken, sakal ve uzun arap giysisidir. Open Subtitles إن كنت تقوم تبحث في الشرق الاوسط فهذا يعني لحية وجلباب
    Zharkov ona gidecek. Ama Orta Doğu'da değil, Avrupa'da. Open Subtitles زاراكوف هو الذى سيذهب اليه ولكن ليس فى الشرق الاوسط بل فى اوروبا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد