ve bu politik ortaklığa kadar gidiyor. | Open Subtitles | زهز كما تعلمين بدوره يدعم الشراكة السيسية |
Böyle bir şey ortaklığa çok stres getirebilir. | Open Subtitles | امر مثل هذا يمكن ان يخلق بعض التوتر في الشراكة |
Anketlerimiz ve kitle kaynaklı çalışmamız ülke çapında haber merkezleriyle ortaklığa dönüştü. Bunlar New Orleans, Philedelphia, San Francisco, Los Angeles, Miami ve başka yerlerde. | TED | استطلاعنا وجمع البيانات كان مبنيًا على الشراكة مع أفضل غرف الأخبار على الصعيد الوطني-- في نيو أورليندز وفيلادلفيا وسان فرانسيسكو ولوس أنجلوس وميامي ومناطق أخرى. |
Yani siyahlar ve ispanyol çocuklar fakirlerin yaşadığı bölgede yüksek teknolojili orkideler yetiştirmek için ortaklığa girdiler. | TED | اذن لقد عقد السود و ذوو الاصول الاسبانية شراكة لتربية الاوركيد بتكنولوجيا فائقة داخل وسط المدينة. |
Ocak 2007'de küçük ortaklığa, Haziran 2007'de büyük ortaklığa ve en nihayetinde de kreatif yöneticiliğe atanmış. | Open Subtitles | رقي لشريك مبتدئ في يناير 2007 شريك رئيسي في يونيو 2007 و اخيرا مدير قسم الابداع في اذار 2008 |
Bunu desteklemeliyiz. İkincisi, akademik çevre, hükümet, özel sektör ve hasta kuruluşları arasında burada tarif ettiğim gibi görülmemiş bileşikleri başka bir amaca hazırlamak için çabalayabileceğimiz yeni bir çeşit ortaklığa ihtiyacımız var. | TED | ثانيا، نحن بحاجة إلى أنواع جديدة من الشراكات بين الأوساط الأكاديمية والحكومية والقطاع الخاص والمنظمات التي تعنى بالمرضى، تماما مثل تلك التي اتكلم عنها هنا سواء من حيث الطريقة التي يمكن أن ننتهجها بعد الحصول على التقنية اللازمه لصنع مركبات جديدة |
İşlerini beğeniyorum. Global bir ortaklığa. | Open Subtitles | ـ انا أحب لمستك ـ من أجل مشاركه شامله |
- ortaklığa devam mı? - Sen nasıl istiyorsan? | Open Subtitles | هل الشراكة عادت ثانية فقط كيف تتصور ذلك |
Pekala Tommy, ortaklığa devam edip etmeyeceğimiz sana bağlı. | Open Subtitles | حسنا تومي افترض انك ستبقي على الشراكة |
Dediğim gibi, anlaşmamızın temeli ortaklığa dayanıyor. | Open Subtitles | كما شرحت لك , جوهر ترتيباتها هو الشراكة |
Dediğim gibi, anlaşmamızın temeli ortaklığa dayanıyor. | Open Subtitles | كما شرحت لك , جوهر ترتيباتها هو الشراكة |
"ortaklığa katılın." Yeni ufuklar. | Open Subtitles | -إنضموا الى الشراكة"" -أُفـــقُ جــديـدة. |
ortaklığa bağlı. | TED | كله يتعلق حول الشراكة |
Haydi bu ortaklığa içelim. | Open Subtitles | لنشرب نخب هذه الشراكة |
Sonlanacak başka bir ortaklığa daha hazır mıyım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا إذا كنت مستعدة للقفز إلى شراكة أخرى محكوم عليها بالفشل، تعلمين؟ |
Dünyanın 500 büyük şirketinden biri sana miras kaldı ve polis departmanıyla devrim niteliğinde bir ortaklığa imza attın. | Open Subtitles | لقد ورثت بصورة شخصية ثروة 500 شركة واحدة لديها شراكة ثورية مع قسم الشرطة |
Bedeviler bu başarıyı dikkat çekici bir ortaklığa borçlular. | Open Subtitles | و يدين البدو في نجاحهم لشريك مذهل |
Mike Ross'un yönetici ortaklığa yükselişi hakkındaki makale ile ilgili telefon geldi. | Open Subtitles | لقد جائتني مكالمة بخصوص مقالة عن صعود (مايك) الاسطوري لشريك صغير |
Pekâlâ, tüm güvenimizi bu kapkara ortaklığa bağlamadan önce, sanırım diğer en iyi arkadaşı Evan'ın artık Muirfield'dan maaş aldığını söylemem gerekir. | Open Subtitles | حسنا قبل ان نطرح ثقتنا في قوة الشراكات (اود أن اذكر بأن شريكها الآخر(إيفان |
Global bir ortaklığa. | Open Subtitles | من أجل مشاركه شامله |
Bir de açık olmak gerekirse, yolun sonu ortaklığa çıkıyor. | Open Subtitles | ولكي أكون واضحاً، أنّي أقدم فرص أفضل للشراكة. |