ويكيبيديا

    "ortalıkta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالجوار
        
    • الجوار
        
    • الأنظار
        
    • موجوداً
        
    • في الأرجاء
        
    • الأنحاء
        
    • متواجداً
        
    • يتواجد
        
    • إختفيت
        
    • اختفيت
        
    • التجول
        
    • هنا وهناك
        
    • مختفي
        
    • غائب
        
    • متواجدة
        
    Gerçekten seviyorum ama bu puşt ortalıkta olduğu sürece seninle birlikte olamam. Open Subtitles حقاً، لكن طالما هذا اللعين الصغير بالجوار لا يمكنني أن أكون معك
    Bir süredir ortalıkta benzer veriler dolaşıyor. TED لماذا لم يلاحظ أحد هذا من قبل؟ بيانات مشابهة كانت بالجوار لبعض الوقت.
    Ajan David'in ortalıkta avlandığının farkında olanlar, bir tek biz değiliz. Open Subtitles نحن لسنا الوحيدين الذين نعلم أن العميله دافيد تتصيد فى الجوار
    Sizin kuruluşunuzdaki açık bulunana kadar ben pek ortalıkta olmayacağım. Open Subtitles وحتى أن أجد الثغرة داخل منظمتك سأظل متواريا عن الأنظار
    Ezelden beri varmış. Zamanın başlangıcından beri ortalıkta olan bir tip yani. Open Subtitles لقد كان موجوداً منذ الأبد لبعض الوقت كان نوعاً ما صديق
    ortalıkta neredeyse yirmi kilo fazlayla geziyorsun ve fena değilsin? TED تتجول في الأرجاء وتحمل معك وزنك الزائد بحوالي 20 كغ، هل أنت بخير؟
    Gaz odaları çalışamaz duruma geldi gelen trenler günlerce bekletildi ve yüzlerce ceset gömülmeden ortalıkta bırakıldı. Open Subtitles غرف الغاز توقّفت القطارات الواصلة إستمرّت منتظرة لأيام ومئات الأجسام رقدت فى الأنحاء بدون دفن
    Yaşlı kadınlardan ve onların ortalıkta olmalarından hoşlanmıyorum. Open Subtitles أخبرتك، أني لا أَحب السيدات الكبيرات السن أنا لا أحبهم بالجوار
    Aklıma gelmişken, ortalıkta dolanıp armonika çalan bir adam gördün mü? Open Subtitles بالمناسبة هل تعلمين اي شئ عن رجل يتجول بالجوار عازفا علي هارمونيكا ؟
    Bütün gün ortalıkta dolanıp... bu işlerle uğraşıyorum. Open Subtitles طِوال النهار، غالبا، انا الف بالجوار . وفقط و أعتني بالعمل.
    - Yeter! Kardeşimin siz egonuzu tatmin edin diye homolar gibi ortalıkta dolaşmasına izin veremem. Open Subtitles أنا لا أملك أي أخ . يمشي بالجوار ليشبع رغباتك
    ortalıkta da bir sürü laf dolanıyor. Herkes gergin durumda. Open Subtitles إنها غريم، وكما تعلم، هناك الكثير من الكلام في الجوار.
    Altı aydır kapı komşularıyız ve tek gördüğüm ortalıkta kamburunu çıkararak dolaşan şişman kardeşi. Open Subtitles نحن نسكن في جوارهم منذ ستة أشهر.. والوحيدة التي أراها هي أختها السمينة التي تتجول في الجوار.
    Sen hallet öyleyse. ortalıkta gözükmemem lazım. Open Subtitles إذم تولي أنتِ الأمر، فعلي البقاء بعيداً عن الأنظار.
    Herkes bize "Saklan. Geri çekil. ortalıkta gözükme" diyor. Open Subtitles كل واحد يقول لنا أختبئ ، أرجع ، ابقى بعيدا عن الأنظار
    Blasanov ortalıkta olmadığından... sakızımı bulmak için masasını ararken... kazara bu bilgiye ulaştım. Open Subtitles وبما أنه لم يكن موجوداً فتشت في أدراجه عن الصمغ المفقود فعثرت على هذه المعلومات مصادفة
    Piskopos sinirden mosmor olmuş, iç çamaşırlarıyla ortalıkta koşuşturmaktaydı. Open Subtitles الأسقف وجهه ملطخ بالأحمر يكرض في الأرجاء بملابسه الداخليه
    Sen o şeyle ortalıkta dolaşırken uyuyamıyorum. Open Subtitles وأنا لا أستطيع النوم بسبب نقرك بهذا الشيء في الأنحاء
    Sonra başka satıcılara gidiyorum... ..ama ne olduysa, kimse ortalıkta yok. Open Subtitles لذلك، أذهب لأماكن أخرى و لكن ولسبب ما فلا أحد يكون متواجداً
    Bir çocuk daha ebeveynlerinden biri olmadan büyümek zorunda kaldı çünkü o canavarı durduracak Flash ortalıkta yoktu. Open Subtitles والآن طفل آخر عليها أن يترعرع دون أحد والديه لأن البر لم يتواجد ليوقف ذاك الوحش
    24 saattir ortalıkta yokum diye yerime başkalarını mı koyuyorsunuz? Open Subtitles ماذا ؟ ،لقد إختفيت لـ 24 ساعة وإستبدلتوني بالفعل ؟
    ortalıkta görünmediğin onca zaman işte olmadığını biliyordum. Open Subtitles كل ذلك الوقت الذي اختفيت به كنت اعرف انه ليس عمل
    Piliç, bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. Open Subtitles لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة
    Şimdi de Danny Boy Flynn... ortalıkta dolaşıp savunduğun her şeyle alay ediyor... ve sen bunu görmüyorsun bile. Open Subtitles يتجول هنا وهناك صانعا أضحوكة من كل شيء آمنت به وحاربت من أجله وأنت لا تريد رؤية هذا
    Adamımız altı ay önce cezasını tamamladığından beri ortalıkta yok. Open Subtitles إذاً ، هذا الرجل كان مختفي منذُ أن اكملَ عقوبتهُ قبلَ ستةِ أشهر
    Üzgünsün, adımı sayıklayıp duruyorsun, çünkü çok uzun süreden beri ortalıkta görünmüyorum. Open Subtitles اليزابيتا، أنت تنادينني ، و أنت حزينة أيضاً لأنني غائب منذ فترة طويلة
    Saatlerce yürüdük... ..küçük bir köye kadar, ortalıkta kimse yoktu. Open Subtitles لقد مشينا لساعات بين قرى صغيرة متواجدة فى أماكن مجهولة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد