ويكيبيديا

    "ortasındaki bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في منتصف
        
    • في وسط
        
    • حصاة مرمية
        
    Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. Open Subtitles وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول
    Yeni bir gece kulübü ve tüm kadınlar dans zeminin ortasındaki bir cam odadalar ve tüm erkekler onları izleyip besliyor. Open Subtitles إنه نادي ليلي جديد ، و كل النساء داخل غرف زجاج في منتصف حلبة الرقص و كل الرجال يشاهدونهم و يطعمونهم
    Binlerce iplikten oluşan bir suç ağının ortasındaki bir örümcek. Open Subtitles عنكبوت في منتصف الشبكة شبكة جنائية ذات الآلاف من الخيوط
    Hayatım boyunca asla çölün ortasındaki bir Eskimo olacağım aklıma gelmemişti bir şeyi, başka bir şeyi onun ıstırabından kurtarmak için öldürmek zorunda olduğunu bilen bir Eskimo. Open Subtitles لم أفكر مطلقاً في حياتي أنني سأكون رجل إسكيمو في وسط الصحراء ومعرفة أنني يجب أن أقتل أحداً، أن أخرجه من تعاسته
    Önce bir araba enkazındaydım, Ve bir dakika sonra da Ormanın ortasındaki bir korsan gemisinde miyim yani? Open Subtitles في لحظة كنت داخل سيّارة و بعد لحظات أصبحت داخل مركب قراصنة في وسط الأدغال؟
    O adamın kalbi denizin ortasındaki bir kaya gibi yoksa benden bu kadar bu kadar uzaklaşmazdı. Open Subtitles *ذلك الرجل لديه قلب* *مثل حصاة مرمية بالبحر* *أو لم يكن ليتمادى من أجلي*
    Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. Open Subtitles وزحف في الوحل بين مجموعة من الأشجار في منتصف مكان مجهول
    20'lerinin ortasındaki bir kadına göre iyi para kazanıyormuş. Open Subtitles بالنسبة لامرأة في منتصف العشرينات من الواضح أنها تجني مالاً وفيراً
    Bizi tarlanın ortasındaki bir mukavva kutuya yönlendirdiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنّه قادنا إلى صندوق في منتصف حقل
    Geçen sene ormanın ortasındaki bir devlet maden ünitesinde silahlı bir koruma ile güvende tutuluyordu. Open Subtitles في العام الماضي وضعت في نفق مؤمن في منجم تابع للدولة تحت حراسة من الجيش في منتصف الغابة
    Kulübün ortasındaki bir koltukta çırılçıplak otursaydınız hatırlardım. Open Subtitles أترى , كنت لأتذكر أن تكونوا عراة على أريكتك في منتصف النادي
    Sonu Pasifik'in ortasındaki bir adada berber dükkânı almamla sonuçlanan uzun ve sıkıcı bir hikâye. Open Subtitles ،يوجد قصة طويلة و مملة هناك واحدة انتهت بي مالكاً لصالون حلاقة على صخرة في منتصف المحيط الهادي
    50'li yaşlarının ortasındaki bir adamı arıyoruz. Open Subtitles نحن نبحث عن رجل في منتصف خمسينيات
    Drone'ların geminin ortasındaki bir avuç Wraith'e bir şey yapabileceğini zannetmiyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن طلقات الكرسي ستفعل شيء مع هؤلاء الـ"ريث" في منتصف السفينة
    Hayatının ortasındaki bir adam için bunlar büyük sorunlar. Open Subtitles هذه مشاكل كبيرة لشخص في منتصف عمره
    Ormanın ortasındaki bir çıkmaz yoldur orası. Open Subtitles حسنا ,انها تقع بنهاية مسدودة في وسط الغابة.
    galaksinin ortasındaki bir dış gezegenin yüzeyinde dolanan hayvanımsı insansınız.. Open Subtitles أنت حيوان بشريّ، يهرول على سّطح هذا الكوكب في الخارج في وسط المجرة.
    Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş. Open Subtitles ثمّ بدأ بالزحف إلى مكان موحل به مجموعة من الأشجار.. في وسط العدم..
    Aslında adadan çok, Atlas okyanusunun ortasındaki bir tuz kayası. Open Subtitles صخرة ملحية في وسط المحيط الأطلسي
    Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki bir adada dünyaya geldik. Open Subtitles في جزيرة تقع في وسط المحيط الهادئ
    O adamın kalbi denizin ortasındaki bir kaya gibi yoksa benden bu kadar bu kadar uzaklaşmazdı. Open Subtitles *ذلك الرجل لديه قلب* *مثل حصاة مرمية بالبحر* *أو لم يكن ليتمادى من أجلي*

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد