ويكيبيديا

    "oturacağım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سأجلس
        
    • أجلس
        
    • اجلس
        
    • سأبقى
        
    • وأجلس
        
    • ساجلس
        
    • للجلوس
        
    • جالسة
        
    • لأجلس
        
    • سأجلسُ
        
    • واجلس
        
    • سوف اسكن
        
    • أريد الجلوس
        
    • سأقوم بالجلوس
        
    Tamam, oturacağım sen söylüyorsun diye değil kendim istediğim için, tamam mı? Open Subtitles انا سأجلس لأنى اريد ان اجلس ,و ليس انصياع امرك سأجلس حسناً
    Sayın Dobrynin'i çok iyi tanıyorum, 'Bu akşam Sayın Gorbachev'in yanına oturacağım. Onunla ne konuşayım?' TED وكنت أعرف السيد دوبرينين جيدا وقلت له سأجلس بجوار السيدة غورباتشوف الليلة
    Kafamı toparlayana kadar oturacağım. Open Subtitles سأجلس هنا , طالما أفكر بشكل ملائم يا سيدتي.
    Buraya geleceğim, şu kısma oturacağım ve sen de bana katılacaksın. Open Subtitles لذا سآتي و أجلس في ذلك الركن و أنتظر انضمامكِ إليّ
    Ben burada oturacağım ve o bana zorla hiçbir şey yaptıramayacak. Open Subtitles إننى سوف أجلس هنا فقط و إنها لن يمكنها أن تجعلنى أفعل شئ أبداً
    Burda oturacağım ve tüm gece konuşacağız Sadece ellerini üzerinden çek Open Subtitles سوف اجلس هنا واستمع اليك طوال الليل ولكن ابعد يدك عنها
    Hayır, teşekkür ederim. Sanırım oturacağım. Open Subtitles لا شكرا , أعتقد أنني سأبقى هنا حتى النهاية
    Burada oturacağım, böylece içeri girdiğinde en iyi tarafımdan görecek. Open Subtitles سأجلس هنا كي يراني في أفضل وضع حينما يدخل
    Sadece burada birkaç saat oturacağım ve sonra dışarı çıkacağım. Open Subtitles ولكنني سأجلس هنا لبضعة ساعات ثم أقوم بذلك
    Asya'ya kadar iki insanın ortasında mı oturacağım yani? Open Subtitles إذاً، إنّي سأجلس في المنتصف طوال الرحلة إلى آسيا؟
    Eğer bu yıl şampiyonluğu alırlarsa Dünya Serisinde seninle birlikte çıplak oturacağım. Open Subtitles إن ربحوا اللقب هذه السنة، سأجلس عارياً بجانبك في دوري الأبطال
    Masanda oturacağım ve bu burunla açık hedefiz. Open Subtitles سأجلس في نفس الطاولة معك وامرأة تحملق في أنفي
    Ben buraya oturacağım ve bu arkadaşın gibi görünen insanlarla sohbet edeceğim. Open Subtitles ... سأجلس هنا و ... أتحدث مع... الأشخاص من نوع الأصدقاء ...
    Orada direksiyonun arkasında oturacağım. Open Subtitles لا توجد مشكلة هنا، سأجلس بهدوء في الداخل
    Bu durumda sanırım, ben buraya oturacağım, Komiser de şuraya... Open Subtitles أعتقد في هذه الحالة أنا أجلس هنا والملازم يجلس
    Neyse, birazdan size yetişirim. Biraz güneşte oturacağım, olur mu? Pekala. Open Subtitles حسناَ سأوافقكم لاحقاَ سوف أجلس تحت الشمس حسناَ تماسكي
    Herhangi bir yerdeki berbat bir daire, yalnız ilginç insan hikayeleri okuyarak oturacağım, bilmeme bir kediyle ilgili, arka bacağı olmayan kendini el arabası ile taşıyan. Open Subtitles أجلس وأقرأ قصّة مُثيرة عن البشر .. لا أعرف قطّة، وليس لها سيقان خلفية تظلّ تنقلب على وجهها
    Arabada oturacağım, seni oradan da görebilirim. Open Subtitles سأبقى في السيارة، وستكونين قادرة أن تشاهديني من هناك
    Yiyecek bir şeyler alıp burada oturacağım. Bu arada kızların gelecek. Open Subtitles سأتناول الطعام وأجلس هنا في ركن الطعام وبعدها تأتي فتاتك
    Bana neyi anlatacağınıza karar verene kadar burada oturacağım. Open Subtitles و انا فقط ساجلس هنا حتى نكتشف الامر الذين تريدون اخباري به
    Öleceğim güne kadar bu masada oturacağım. Open Subtitles أنا اخطط للجلوس وراء هذا الكرسي حتى أموت
    Evet, o sevimli adam bana güzel bir hediye verecek ve ben de bir aptal gibi ellerim boş oturacağım. Open Subtitles نعم، هذا الرجل اللطيف سيهديني هدية رائعة وأنا جالسة هنا كالوغدة بدون أن أهديه شيء
    Sanırım gidip o yabancı öğrenciyle oturacağım. Open Subtitles .. أعتقد سأذهب لأجلس مع طالب التبادل الأجنبي
    Gidip elimde bir kadeh şarapla çamaşır makinasının üzerine oturacağım. Open Subtitles سأجلسُ بجانبِ الغسّالةِ و أشربُ كأسًا من النحيب.
    Yandaki restaurant'a gideceğim ve bir masaya oturacağım... eğer bana katılmak istersen, uh... gözünde büyütme, tamam mı? Open Subtitles سأذهب للمطعم المقابل واجلس هناك وإذا كنتي ترغبين في ان تنضمي لي ليس بالأمر المهم، جيد؟
    "Ve sonsuza dek Tanrı'nın evinde oturacağım." Open Subtitles سوف اسكن في بيت الرب الى الابد"
    Fakat bu, ailem pazar günleri kiliseye giderken evde oturacağım anlamına gelmiyor. Open Subtitles لكنه لا يعني أنني أريد الجلوس في المنزل كل أحد بينما عائلتي في الكنيسة.
    Will dönene dek burada oturacağım. Open Subtitles سأقوم بالجلوس هنا حتى يعود.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد