ويكيبيديا

    "oturuyorsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تجلس
        
    • تعيش
        
    • تجلسين
        
    • تعيشين
        
    • جالس
        
    • تسكن
        
    • جالسة
        
    • تسكنين
        
    • تقيم
        
    • جالساً
        
    • جالسا
        
    • تقيمين
        
    • ستجلس
        
    • تَعِيشُ
        
    • جالسٌ
        
    O kadar şey söyledik ama başımıza bunlar gelirken sen hâlâ oturuyorsun. Open Subtitles الكثير من الكلام, و لكنك تجلس هنا بينما يحدث كل شىء لنا
    Anladığım kadarıyla bomba etkisi yapacak bir bilginin üstünde oturuyorsun. Open Subtitles الآن أعلم أن لديك قنبلة تريد إسقاطها تجلس عليها الآن.
    Beklemekten başka yapabilecek bir şey yok. Pygar, nerede oturuyorsun? Open Subtitles لا يوجد شئ نعمله سوى الأنتظار بيجار أين تعيش ؟
    Demek, üç aydır seks yok. Ne yapıyorsun, kurutucunun üzerine mi oturuyorsun. Open Subtitles لم تمارسي الجنس منذ 3 أشهر وماذا تفعلين ، تجلسين فوق المجفّفة؟
    Sırf büyük süslü bir evde oturuyorsun ve süslü yemekler pişirebilen bir aşın var diye farklı bir insan olduğunu mu zannediyorsun? Open Subtitles أتعتقدين فقط لأنك ِ تعيشين في منزل كبير وفاخر ولديك ِ طباخ الذي يطبخ طعامك ِ الفاخر بأنك ِ شخص مختلف ؟
    Neden ben sokaktayım da sen çatıda kıçının üstünde oturuyorsun? Open Subtitles لما أنا في الشارع وأنت جالس بإسترخاء على سطح ما؟
    Bu sefer sana bir şey vermedim bile ama hala oturuyorsun. Open Subtitles و الآن ليس عليّ أن أعطيك جائزة , و لازلت تجلس
    2,000 beygir gücünde, nitro iticili bir savaş makinesinde oturuyorsun. Open Subtitles إنّك تجلس في عربة قتاليّة بقوّة ألفَي حصان بدافع نتروجينيّ
    Doğmamış çocuğun için yaptığın mobilyaların içinde üzgün üzgün mü oturuyorsun? Open Subtitles تجلس حزينًا وسط حفنة من أثاث الأطفال صنعته لطفلك غير المولود؟
    Zengin bir et yığını olup oturuyorsun ve tüm kuşlar gagalamaya geliyor. Open Subtitles أنتَ تجلس هُناكَ فقط، كقطعة لحم بقرٍ دسمة، وكلّ الطيور يأتون للنقر.
    Hadi yemeğe gidelim. Niçin öylece oturuyorsun Open Subtitles هيا , لنذهب لتناول العشاء لماذا تجلس هكذا ؟
    Ve herhalde ailenle birlikte oturuyorsun, arkadaşlarına takılıyorsun ve Cumartesi geceleri 2001 'de para saçıyorsun. Open Subtitles صحيح ، لعلك ايضا تعيش مع اهلك التصق باهلك ، و يوم السبت مساء سوف تتفجر فى 2001
    Temiz havalı bir yerde oturuyorsun, ayrıca yağsız et yiyorsun. Open Subtitles أنت تعيش في الخارح على الهواء الطلق و تأكل اللحم المبهر
    Tek tuvaleti olan bir evde oturuyorsun dostum. Dört çocuğun var. Open Subtitles إنك تعيش في بيت ذو حمام واحد يا رجل, لديك أربع أطفال
    Evet sen danışma da oturuyorsun ve parmaklarını meşgul tutuyorsun. Open Subtitles لا، أنت تجلسين في مكتب الاستقبال والتوجيه، تبقين أصابعك مشغولة
    Orada oturuyorsun, benimle konuşuyorsun ama ölüsün! Open Subtitles أنتِ تجلسين هناك وتتكلمين معي في حين أنك ميتة
    Hadi şimdi doğru eve. Nerede oturuyorsun,evladım? Open Subtitles الآن طفلتي عليكِ أن تعودين للبيت أين تعيشين ؟
    Yanımızda oturuyorsun diye her istediğini yaparım sanıyorsun. Open Subtitles تعتقدين بأنه يحق لك ان تفعلي ما تشائين لكونكِ تعيشين معنا
    Hayret bir şey. Sen çocukların arasında oturuyorsun. Open Subtitles إطلبن بدون تردد راجيش جالس حافى القدميين
    - Shu takımında bekar, Foshan bölgesi Yunao köyünde 17 numarada anne ve kız kardeş ile oturuyorsun. Open Subtitles و أنت عاذب و تسكن 17 قريه شون ياو يو مقاطعه فو شان و لك أم و أخت
    Şey, Sufi... on yıI sonra karşımda oturuyorsun... yanımdasın... ama senin varlığını hissedemiyorum. Open Subtitles بعد عشر سنوات أنت جالسة أمامي و قريبة منى و لا أشعر بوجودك
    O kafe civarnda m çalsyorsun, yoksa o mahallede mi oturuyorsun? Open Subtitles هل تعملين قرب ذلك المقهى او تسكنين في الحي؟
    Beni tanıyorsun. Caddenin karşısında oturuyorsun. Open Subtitles تَعْرفُ من أَنا فأنت تقيم فقط عبر الشَّارِعِ
    Döndüğünden beri kanepede oturuyorsun. Open Subtitles لازلت جالساً على الأريكة منذ أن عدت من المشفى
    Bana hoslanmak gibi gelmiyor, oturuyorsun oyle. Open Subtitles لا تبدو لي بانك تستمتع بها وأنت جالسا هناك متعكر المزاج
    Jennie, nerede oturuyorsun? Gelip görmek isterim seni. Open Subtitles جينى " ، أين تقيمين ؟ " سأود المجئ لرؤيتك
    Zengin bir et yığını olup oturuyorsun ve tüm kuşlar gagalamaya geliyor. Open Subtitles ستجلس هناك فقط، وأمامك قطعة لحم بقر فاخرة وكل العصافير ستأتي مهاجمةً
    - Ailenle oturuyorsun, değil mi? Open Subtitles -أنت تَعِيشُ في البيت الآن.هل ذلك صحيح؟ -نعم
    - Sen orada oturuyorsun, ben burada ikimiz de hiçbir şey olmamış numarası yapıyoruz. Open Subtitles انتِ جالسة هناك, انا جالسٌ هنا, كِلانا يدّعي أن لا شيء حدث.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد