ويكيبيديا

    "oturuyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعيش
        
    • جالس
        
    • اعيش
        
    • اجلس
        
    • جالسة
        
    • أقطن
        
    • سأجلس
        
    • جلست
        
    • أنا أجلس
        
    • اسكن
        
    • أقيم
        
    • أَجْلسُ
        
    • جالساً
        
    • جالسه
        
    • جالسا
        
    Beş yıldır burada oturuyorum ve sizinle ilk defa karşılaşıyorum. Open Subtitles أنا أعيش هنا منذ خمس سنوات ولم أراك قبل ذلك
    Beş yıldır burada oturuyorum ve sizinle ilk defa karşılaşıyorum. Open Subtitles أنا أعيش هنا منذ خمس سنوات ولم أراك قبل ذلك
    Ben sıcak ve çok havasız bir otel odasında... ...tamamen şaşkına dönmüş bir şekilde oturuyorum. TED حتى أنا جالس في غرفة بفندق الساخنة وانسداد جداً شعور طغت فقط تماما.
    Antika dükkanının bulunduğu köşedeki evde oturuyorum bilirsin önünde tahta Kızılderili heykelinin olduğu ev. Open Subtitles أنا اعيش على الناصية بجوار متجر التحف ذلك المتجر حيث يوجد الهندي الخشبي أمامه
    Bir bölmede oturuyorum... ve 2000 yılı problemine karşı banka yazılımı geliştiriyorum. Open Subtitles أنا اجلس في مكتب صغير واقوم بتحديث برامج البنك في ألفي منفذ
    ve ben penceresiz bir ofis odasında oturuyorum. Bağımsız Danışmanın Oda'sında uğultulu floresan ışıklar altında TED كنت جالسة في غرفة مكتب خالية من النوافذ داخل مكتب المستشار المستقل تحت طنين أضواء الفلورسنت.
    Yolun aşağısında oturuyorum. Karım beni aradı ve şeyi kontrol etmemi... Open Subtitles أعيش في نهاية الطريق إتصلت بي زوجتي وقالت أريد أن تتفقد
    Aslında çok yakınlarına taşındım. Artık bir sokak aşağılarında oturuyorum. TED وانتقلت في الواقع على مسافة قريبة جداً منها. أنا أعيش في أسفل الشارع الآن.
    Bak, şu anda üzerimde sadece 3 Dolar var ama burdan sadece sekiz blok ilerde oturuyorum. Open Subtitles نعم، أنا حصلت فقط على حوالي 3 دولار حتى الآن لكني أعيش فقط بعد حوالي 8 مبانى بعيداً
    Ta Brixton'da oturuyorum. Yürüyebilirim. Open Subtitles أنا أعيش خارج الطريق في بريكستون أنا أستطيع السير
    Sanırım komşuyuz. Blok 813'ün yanında oturuyorum. Open Subtitles اعتقد اننا جيران أنا أعيش بالقرب من بلوك 813
    Avlunun hemen karşısındaki dairede oturuyorum. 36 Hamilton. Evet. Open Subtitles أعيش في الشقة المُقابِلة للفناء, 36, هاملتون.
    Beyaz, engelsiz bir erkeğim; ayrıcalık dağının neredeyse tepesinde oturuyorum. TED أنا رجل أبيض وقادر جسديًأ جالس حوالي القمة من جبل من الامتيازات
    Onun ofisinin hemen önünde, Bentley'nin içinde karanlıkta oturuyorum, kimseye görünmemeye çalışıyorum ve bana ne yaptığımı soruyorsun. Open Subtitles انا جالس هناك فى عربتها فى الظلام .. حسنا امام مكتبها اللعين محاولا ألا اجعل احد يرانى
    Sanırım, ben de doğu kapısının kenarında oturuyorum. Open Subtitles وانا كذلك اعتقد انني اعيش بالقرب من المنطقة الشرقية
    Yanında oturuyorum ve görüşleri yaşarken onu izliyorum, hiçbir şey olmuyor. Open Subtitles انا اجلس هنا واشاهدهُ يرى تلك الرؤى ولا شيء فعلي يحصل
    Selam, bir gazete aldım, pencerenin yanında oturuyorum ve Phil'in vuruşu neden kaçırdığını okuyorum. Open Subtitles مرحبا, أنا في المقهى , جالسة بجانب النافذة وقد قرأت للتو عن سبب تغيب فيل عن المحكمة
    Üst katta oturuyorum ve her söylediğinizi duyabiliyorum. Open Subtitles أنا أقطن بالأعلى و أستطيع سماع . كل كلمة تقولونها
    oturuyorum çünkü bak eli tezgahın altına bantlanmış bir silahın üzerinde duruyor. Open Subtitles أنا فقط سأجلس هنا , لأنه انظري إنها تضع يديها على مسدس مربوط تحت المنضدة
    Tarih dersinde arkasında oturuyorum. Çok farklı bir kafa yapısı var, tuhaf. Open Subtitles لقد جلست خلفه في دروس التاريخ لديه جمجمة مميزة ، هذا غريب
    Burada saatlerdir oturuyorum, saydıklarım tüm zamanların en iyi kitapları. Open Subtitles أنا أجلس هنا لساعات، هذه أعظم الكتب على مرّ العصور
    Hemen şu yolun yakınında oturuyorum. Bilmiyorum dostum. Open Subtitles يمكنك أن تأخذنى الى البيت انا اسكن على يمين تلك الطريق
    Burada oturuyorum. Temizlikçiyim. Konuk evinde kalıyorum. Open Subtitles أقيم هنا، أقوم بالتنظيف وأمكث في منزل الضيوف.
    Burada oturuyorum ve olanlara inanamıyorum. Open Subtitles انا أَجْلسُ هنا و لا اصدق بأنّ بانة حَدثَ.
    Avrupa Birliği'nden meslektaşlarımla oturuyorum. TED كنت جالساً مع نظرائي في الاتحاد الأوروبي
    Şu an koltukta oturuyorum. Open Subtitles حسناً أنا جالسه على الأريكه الخاصه بي
    Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek. Open Subtitles كنتُ جالسا هنا لأسابيع حتى كدت أن أختنق ...أحدق في الهاتف كنت بالكاد أرى أحدا لدرجة أن عقلي أصيب بالخدر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد