Şimdi bütün korsanların olduğu başlangıçtaki oylamaya dönelim. | TED | الآن نعودُ إلى التصويت الأولي حيث يقف القراصنة الخمسة جميعهم. |
Ve efendim, size daha önceden bilgi vermememin tek sebebi, oylamaya daha iki ay olması. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الوحيد الذى لم اطلعك بسببه سابقا لان التصويت لم يكون قبل شهرين من الان |
200 imza toplarsak, direkt olarak oylamaya sokabiliriz. | Open Subtitles | لو جمعنا بضعة مئات من التوقيعات يمكننا إحياء المذكرة من أجل التصويت |
Goa'uld kararını verdi ve oylamaya hazır. O halde, Triad bitmiştir. | Open Subtitles | الجوؤولد قاموا بدعوتنا ونحن مستعدّون للتصويت فى حال المحكمة إنتهت |
fakat oylamaya giderse akışa uyacak. | Open Subtitles | ولكن, إن كان هناك تصويت فسيتحتم عليها مجاراة التيار |
Bütün kanıtları bir araya getirip sonra oylamaya sunmak istiyor. | Open Subtitles | هي تريد أن تحصل على دليل كافي وبعدها تقوم بالتصويت |
Onun takımdan çıkarılmasını oylamaya sunuyorum. Kabul edenler? | Open Subtitles | أقول، علينا التصويت على التخلص منه الجميع موافق ؟ |
Ono'ya ne olduğunu öğrenene kadar kimse tüm dikkatini oylamaya vermeyecektir. | Open Subtitles | لا احد سوف يعطي التصويت الانتباه الكامل انهم يعرفون ما حدث لاونو |
Şimdi bunu oya sunmayı teklif ediyorum. Bankacılık Klanı üzerindeki denetimlerin kaldırılmasına yönelik teklife sunulmuş tasarı için oylamaya geçilecektir. Dooku bu oylamayı durduracağına söz vermişti. | Open Subtitles | ارى ان نصوت الان دوكو وعد بان يوقف هذا التصويت |
Bütün sermaye ortaklarını Diane Lockhart'ı kınamaları ve sermaye ortağı olarak azletmek için oylamaya davet ediyorum. | Open Subtitles | أود أن أدعو الى التصويت لجميع الشركاء المتساوون لتوجيهاللومواستبعادديان لوكهارت كشريكة متساوية |
Hayır, ben de bu oylamaya katılmak istiyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا ارغب بأن أشارك في هذا التصويت أيضاً |
Hollis boru hattının onaylanması için oylamaya fesat karıştırdı. Hollis oylamaya fesat karıştırdı mı? | Open Subtitles | هوليس كان يزور التصويت لكي يمرر أنبوب النفط. هوليس زور الأصوات؟ |
Başka savımız yok, Sayın Şansölye. oylamaya hazırız. | Open Subtitles | لا حجج أخرى ، سعادتك نحن مستعدين للتصويت |
oylamaya sunalım. Böyle bir olayı daha önce de görmüştüm. | Open Subtitles | خذ الأمر للتصويت أعني رأيت مثل هذا سابقاَ |
Tasarıyı oylamaya sunmalıyız Parasını bir araya getirmeye değiştirmeden önce. | Open Subtitles | لقد وضعنا القانون للتصويت قبل أن تسنح لها الفرصة لجمع أموالها. |
fakat oylamaya giderse akışa uyacak. | Open Subtitles | ولكن, إن كان هناك تصويت فسيتحتم عليها مجاراة التيار |
Fakat oylamaya açık olduğunda oylamaya açık olduğunu söylerim. | Open Subtitles | لكنني قلت لكم سيكونُ هنالِكَ تصويت عندما أقولُ بأن هنالِكَ تصويت، |
Bunun nedeni toplantıda sen beni baltalarken kararı oylamaya sunmamam mı? | Open Subtitles | ألهذا علاقة بعدم السماح بالتصويت بعد أن قوضتني في ذلك الاجتماع؟ |
Şimdi karar vermek için oylamaya geçiyoruz. | Open Subtitles | سنصوت الآن على القرار. |
Bu işi terse çevirmek istiyorsan, tekrar oylamaya çıkar. | Open Subtitles | تريد عكس هذه السياسة عليك أن تجعل الأمر يصل لتصويت |
Bak, takımdan çocukların şaka olsun diye beni oylamaya soktuklarını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انظري, أنتِ تدركين أن الشباب في الفريق وضعوا اسمي في صندوق الاقتراع كنوع من المزاح صحيح؟ |
Diğer herkes gibi oylamaya da dahil. | Open Subtitles | وهي خاضعة للاقتراع مثل أي شخص آخر هنا |
oylamaya sunalım o hâlde. Kimler adamı tutalım diyor? | Open Subtitles | حسنا ً لنصوت على الموضوع من يؤيد بقائه؟ |
Bu yüzden, diplomasiye ağırlık vererek, bu sorunu çözmek öldürmeye ve düşmanlığa son vermek için oylamaya yapmalıyız. | Open Subtitles | لهذا يجب ان نصوت لهذا القرار للمزيد من الدبلوماسيه وايقاف القتل والبغيضة |
oylamaya sunmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نصوّت على الأمر. |
oylamaya geçmeyi teklif ediyorum. | Open Subtitles | أقول أننا نُصوت الآن |