Bir keresinde kampındayken bir oyun oynadık. Oyunu bildiğinden eminim. | Open Subtitles | حسنا، في وقت ما بمعسكر الفرقة كنّا نلعب هذه اللعبة |
Dün gece 2'ye kadar Call of Duty oynadık. Çok hoşuna gitti. | Open Subtitles | سهرنا حتى الثانية بعد منتصف الليل نلعب العاب الفيديو و احبت ذلك |
2015 Dünya Yaz Oyunlarında Ben ve diğer Kanada Takımı üyeleri, Nijerya basketbol takımına karşı oynadık. | TED | في دورة الألعاب العالمية الصيفية لعام 2015، لعبت مع أعضاء فريقي الكندي ضد فريق كرة السلة النيجيري. |
Öyleyse aya gittik, orada golf oynadık ve bunu kendi gezegenimizdeki en büyük şeye gitmeden önce yaptık. | TED | فنحن ذهبنا الى القمر, ولعبنا الجولف هناك, قبل إكتشاف أهم خصائص كوكبنا. |
oynadık ama masası veya raketleri olmadığı için biraz zor oldu. | Open Subtitles | اوه لقد لعبنا وكان صعبا لانها لم تملك طاوله او مضارب |
Yalnızca bir oyun oynadık, ikincisini de oynamalıyız. Bir tane yetmez. | Open Subtitles | لقد لعبنا لعبة واحدة فقط ، يجب أن نلعب أخرى ، لا يمكنك الطيران بواحدة |
Madem "Ev Sahibini Küçük Düşürme"yi oynadık ve "Ev Sahibesini Becermek" oyununu oynamayı istemiyorsunuz daha. | Open Subtitles | بما أننا فى خلال لعبة إذلال المضيف ولا نريد أن نلعب إعتلاء حدبة المضيفة بعد |
Bir keresinde kampındayken bir oyun oynadık. | Open Subtitles | حسنا، في وقت ما بمعسكر الفرقة كنّا نلعب هذه اللعبة |
Beş yıl boyunca Küçükler Ligi'nde oynadık beraber. | Open Subtitles | كنا نلعب سوياً في نفس فريق الصغار لمدة خمس سنوات |
Oyun salonunda durup biraz atari oynadık. | Open Subtitles | لقد توقفنا لكي نلعب بالألعاب الرقمية في الرواق |
Annesiyle briç oynadık. Yeğenini Soleil sirkine götürdüm. | Open Subtitles | لقد لعبت البريدج مع تمه اخذت ابنة اخيه للسرك |
Büyük'le ben oynadık ve bak ne hale geldik. | Open Subtitles | الكبير ولقد لعبت مباريات. انظروا حيث حصلت لنا. |
O kadar tetrisi biz bu günler için oynadık. | Open Subtitles | كل الساعات التي لعبت فيها تتريس سأجني ثمارها الآن |
Babanla bir-iki bira içip, güzel bir bilardo oynadık. | Open Subtitles | شربت أنا وأبيك بعض البيرة ولعبنا شوط في البلياردو |
Ben ve Henson Jack Benny Showu dinledik ve dama oynadık. | Open Subtitles | أنا و " هنسون " إستمعنا إلى الراديو ولعبنا لعبة الشطرنج |
Sizin oyununuzu oynadık o yüzden dünyanın en iyi oyun sanatçısı olduğunuz konusunda diğerleriyle aynı fikirdeyiz. | Open Subtitles | ..لقد لعبنا لعبتك .وبهذا يمكننا أخيرا الجزم أنك أعظم مصمّمي الألعاب في العالم |
Diğer gece gezginleri gibi çılgınlıklar yaptık şoför bozuntularını oynadık. | Open Subtitles | عبثنا قليلاً مع بعض المسافرين على الطريق في الليل "لاعبين لعبة "ملوك الطريق |
Düzensizce oynadık | Open Subtitles | لعب الفريق بدون إلتزام |
Bisiklet sürdük, kardeşlerinle basket oynadık. Hiçbir şey değişmedi. | Open Subtitles | كنا نركب الدرجات ونلعب السله مع إخوانك لم يتغير شئ |
Kumar oynadık. Kimse ölmedi. | Open Subtitles | لقد قامرنا لم يتأذ أحد |
Dün Jackson'da oynadık topa iyi vurabilen bir adamın olduğunu duyduk. | Open Subtitles | لعبنا في جكسون أمس سمعت أن هناك شاب يضرب الكرة جيدا |
"Yaramazdır bu" dedim ama Ted çok hoşlanmıştı. "Ted'le tanıştın mı?" oynadık. | Open Subtitles | لابد انك رأيت انها تحب الطريقة القذرة ) ولكن "تيد " كان معجباً بها للغاية (لذا لعبنا لعبه (هل قابلتِ "تيد "؟ |
Zaten bir kere oynadık, daha üç gün oldu. | Open Subtitles | لقد لعبناها , بالكاد ثلاثة أيام |
Saklambaç oynadık. | Open Subtitles | جيد اتى مجموعه من اصدقائي |