Bir oyunda oynamış olan her bir insanın yaptığı her şey ölçülebilir. | TED | كل جزئية قام بها كل شخص لعب في اللعبة في أي وقت مضى. |
İşten çıkarılmasında bu rol oynamış olabilir mi? | Open Subtitles | هل قد يكون ذلك لعب دوراً في إنهاء عقدها ؟ |
Benim ihtiyar da bu takımda oynamış. İşte o. | Open Subtitles | رجلى العجوز يلعب على هذا الفريق أيضا انه هو |
O çok cesur biridir. Daha önce oynamış. Değil mi? | Open Subtitles | إنه شجاع جداً، ومستعد أن يلعب حالاً حسناً؟ |
Geciktiğim için herkesten özür dilerim. Birisi arabamın freniyle oynamış. | Open Subtitles | آسف على التأخير، تلاعب أحدهم بمكابح سيارتي |
Sadece bir kez oynamış ve sıkıIınca kenara bırakmıştı. | Open Subtitles | أنها لعبت بها مرة واحدة و أصابها الملل منها |
Vietnam filminde adamı beğenmiştim. Yandan çarklıyı iyi oynamış. | Open Subtitles | أعجبني الفيلم الفيتنامي الذي لعب فيه دور المعاق |
Tahminimce birisi biraz sert oynamış... ve ondan bir Piñata* yapmış. | Open Subtitles | في ظني أن شخص ما قد لعب بقسوة مفرطة، وبعدها صنع منه دمية للحلوى. |
İçinizde Kızılderili pokeri oynamış olan var mı? | Open Subtitles | هل لعب أي أحد منكم يا رفاق البوكر الهندية؟ |
İkinci sınıfta beyzbol oynamış ve sakatlıktan dolayı bırakmış ama o zamandan beri otobüs şoförü. | Open Subtitles | لعب البيسبول بالصف قبل الأخير بالجامعة وثم أُصيب، وأصبح سائق حافلة منذ ذلك الحين. |
Biri onunla kovboyculuk oynamış. | Open Subtitles | لعب أحدهم معها كما حدث مع رعاة البقر والأمريكان الهنود. |
Bonnie, Joe'nun büyük bir beyzbol hayranı olduğunu söyledi. Üniversitede oynamış. | Open Subtitles | بوني اخبرتني ان جو من المشجعين الكبار للبيسبول لقد كان يلعب في الكلية |
Grubunda 79 kullanıcı var,ve onlardan biri bağlantı kayıtlarıyla oynamış. | Open Subtitles | يوجد 79 مستخدماً, وأحدهم يلعب فى تسجيل القمر الصناعى |
Bilgisayar kayıtlarına bakılırsa 70 saat aralıksız oynamış. | Open Subtitles | سجل الحاسوب يقول أنه كان يلعب بلا توقف لـ 70 ساعة |
Marty Hawkins, Benny ile lisede futbol oynamış. | Open Subtitles | مارتي هوكينز ، كان يلعب البيسبول في الثانوية مع بيني |
Christine, seni hiç hak etmeyen bir adama aşıktın... seni güvendiğin her şeyden şüpheye düşüren birine... belki senin akıl sağlığınla oynamış olan birine. | Open Subtitles | كرستين , انت كنت تحبين رجلاً وهو غير جدير بيكى هو الذى جعلك تشكين فى كل شئ كنت تعتمدين عليه حتى انه ربما تلاعب بعقلك |
Biri sigorta kutusu ile oynamış, kısa devre gibi göstermeye çalışmış. | Open Subtitles | لقد تلاعب أحد ما بعلبة الدارة الكهربائية لأجل أن يجعل الأمر كتماس كهربائي |
Neden o kadın senin bizim local oynumuz Alice in Wonderland'de oynamış | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنكِ تلك الشابة اللطيفة التي لعبت دور سيدة القلوب |
Ve gerçekten açık hale gelen bir şey varsa O da bu hataların evrimimizde hayati bir rol oynamış olduğudur. | Open Subtitles | الأمر الذي أصبح واضحاً بالفعل هو أن هذه الأخطاء لعبت دوراً حيوياً في تطورنا |
Auchinleck kumar oynamış ve kazanmıştı. | Open Subtitles | لقد راهن على الأستمرار فى المعركه و كسب الرهان |
Mesela en iyi arkadaşının rızası olmadan oynamış olabileceğin masaüstü veya karnaval oyunları gibi eğlenceli oyunlar. | Open Subtitles | ألعاب مشعة ، سواء كانت في كرنفال أو لوح خشبي ربما قد لعبتها ضد رغبة أصحابك |
Alexis reklam için tartının ayarıyla oynamış. | Open Subtitles | أليكسيس تلاعبت بالميزان لتنال الدعاية |
Çin'de bir çift o oyunu o kadar uzun süre oynamış ki bebeklerini ihmal etmişler, o da susuzluktan ölmüş. | Open Subtitles | زوجان في الصين يلعبان هذه اللعبة كثيراً وأهملا طفلهما حتى مات من الجفاف |
Tek başına mı oynamış? | Open Subtitles | هي تلعب لوحدها؟ |
Doğruyu söyle. Hiç üç top oynamış mıydın? | Open Subtitles | كن صريحاً معي، ألعبت البلياردو من قبل؟ |