ويكيبيديا

    "oynuyorlardı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يلعبون
        
    • تلعبان
        
    • كانا يلعبان
        
    • تلاعبوا
        
    • لعبا
        
    Bir keresinde bir anaokulunu ziyaret etmiştim. Üç küçük çocuk, birbiriyle tıpatıp aynı oyuncaklarla oynuyorlardı. TED لقد زرت ذات مرة حضانة حيث رأيت ثلاث أطفال يلعبون بلعب بلاستيكية متطابقة.
    Kendinden geçmiş bir topla, yalın ayak oynuyorlardı, kale olarak taş yığmışlardı. TED كانوا يلعبون حفاة الأقدام بكرة بالية ومرمى مصنوع من الصخور.
    Poker oynuyorlardı ve adamın elini bildim. Open Subtitles كانوا يلعبون الورق و استطعت ان استنتج ما كان معهم
    Top oynuyorlardı. Bilirsiniz, topu ileri geri fırlatma. Open Subtitles لقد كانتا تلعبان بالكرة تقذفان بالكرة ذهاباً و إياباً
    Geri döndüğümde, iki çocuk gördüm, sekiz ve on iki yaşında, bilgisayarda bir oyun oynuyorlardı. TED إذاً رجعت الى هناك، ووجدت هذين الطفلين، ثمانية أعوام و 12 عام، كانا يلعبان لعبة على الحاسوب.
    - Başından beri bizimle oynuyorlardı. Open Subtitles -لقد تلاعبوا بنا من البداية
    Onlar sahada kendileri için değil, şehir için oynuyorlardı. Open Subtitles لم يكونوا يلعبون لأنفسهم فقط . كانوا يلعبون لصالح مدينة
    Onlar sahada kendileri için değil, şehir için oynuyorlardı. Open Subtitles لم يكونوا يلعبون لأنفسهم فقط . كانوا يلعبون لصالح مدينة
    Geçen gece de bu oyunu oynuyorlardı. Open Subtitles هم كانوا يلعبون الليلة الماضية بأكملها أيضا
    Çocuklar domuz ahırını kim temizleyecek diye seçmek için dart oynuyorlardı. Open Subtitles كانوا يلعبون السهام ليعرفوا من سينظف حظيرة الخنازير
    Misket oynuyorlardı. Ben de onlarla oynamak istedim. Open Subtitles كانوا يلعبون بالرخام حصلت على البعض وأردت الإنضمام إليهم
    O ve arkadaşları marşandizle cesaret oyunu oynuyorlardı. Open Subtitles هو وأصدقائه كانوا يلعبون في سكّة قطار البضائع.
    Bir çeşit eğlenceli bir oyun oynuyorlardı, Yenievli Oyunu... Open Subtitles كانوا يلعبون نوعاً من ألعاب المتعة؛ ألعاب حديثي الزواج
    Oyun oynuyorlardı. Görür görmez müdahale ettim. Open Subtitles كانوا يلعبون فقط, ادبتهم عندما رأيت هذا فوراً
    Bütün gün evde video oyunu oynuyorlardı. Open Subtitles كانوا بالداخل يلعبون ألعاب فيديو طوال اليوم
    O iki olayın arasında borsacıların benim biricik ortak ofisimde Amerikan futbolu oynuyorlardı. Open Subtitles حسنا, بين هذا و ذاك متداولينك كانوا يلعبون كرة القدم في ساحة مكاتبي الحبيبة
    Hırsız polis gibi bir şey oynuyorlardı. Open Subtitles كانوا يلعبون الشرطة واللصوص تقريبا
    İnsan başıyla futbol oynuyorlardı. Open Subtitles كانوا يلعبون كرة القدم . برأس آدمي
    - Annemin dişleriyle mi hokey oynuyorlardı? Open Subtitles كانوا يلعبون الهوكي بأسنان أمي؟
    - Ne? Baba, bir karavan vardı ve onunla oynuyorlardı. Open Subtitles كانت هناك شاحنة ترفيهيّة تلعبان فوقها يا أبي
    - Hayır, golf oynuyorlardı. Open Subtitles أجل، لقد كانا يلعبان الغولف. ثمّ أعطاها نصيحة لكيفيّة ضرب الكرّة.
    - Başından beri bizimle oynuyorlardı. Open Subtitles -لقد تلاعبوا بنا من البداية
    Sanırım birlikte tenis oynuyorlardı. Open Subtitles أعتقد أنّهما لعبا التنس مع بعضهما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد