Bazı memelilerin midelerinde üretilen bu hayvansal yan ürün, pıhtılaşmayı hızlandırabilir ve kontrol edebilir. | TED | هذا المنتج الحيواني الجانبي، الذي يُصنَع في مَعِدات ثدييات محددة، يمكنه أن يُسرّع التخثر ويتحكم به. |
Plateletleri aktive ederek pıhtılaşmayı artırır. | Open Subtitles | سيؤدي لزيادة الصفيحات ويزيد من التخثر |
Bu kan, pıhtılaşmayı tamamen engelleyen emsalsiz bir özellik barındırıyor. | Open Subtitles | هذا الدم يحتوي على صفة مميزة فريدة والتي تمنع تجلط الدم تماماً |
pıhtılaşmayı kontrol altına aldık. | Open Subtitles | لقد تحكمنا في تجلط الدم |
Ayrıca çok miktarda hirudin içerir. Doğal bir pıhtılaşmayı önleyici. | Open Subtitles | وأيضاً تحتوي على " هيرودين " , مضادات تخثر طبيعية |
Penisiline alerjin var, bacaklarındaki pıhtılaşmayı engellemek için kan inceltici kullanıyorsun. | Open Subtitles | وتم إعطاؤكِ مسيّلات للدم للتأكد من عدم حدوث أي تجلطات |
Bu arada, kanın sulanmasına yardımcı olması ve pıhtılaşmayı önlemesi için aspirin, ağrı kesici ve biraz da antibiyotik veriyorum. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين تفضل بعض المسكنات لترقيق الدم و تجنب الجلطات و بعض المضادات الحيوية و مسكنات الألم |
Hayvanlar üzerinde pıhtılaşmayı önleyecek bir ilaç pompası deneyi yapıyorlar. | Open Subtitles | الذين قاموا بتجارب على الحيوانات لمضخة أدوية صغيرة لمنع التجلط. |
Önce pıhtılaşmayı önleyen bazı ilaçlar vereceğim. | Open Subtitles | حسنا، سنقوم بوضعك على بعض مضادات التخثر |
Yaygın damar içi pıhtılaşmayı tartışalım mı? | Open Subtitles | أنناقش ما يسبب التخثر |
pıhtılaşmayı önleyen ilaçlar alıyor. Bu yüzden bu kadar çok kan kaybetti. | Open Subtitles | يأخذ مضادات التخثر. |
pıhtılaşmayı önlemek için | Open Subtitles | حاولت كل مضادّات تجلط الدم |
Yoğunlaşmış kan, solunum yetmezliğini ve pıhtılaşmayı da beraberinde getirir. | Open Subtitles | لكن تكثف دمك أيضاً الدم الكثيف يعني تخثر يعني أزمة بالتنفس |
pıhtılaşmayı durdurma düğmesinin zamanı geldiğinde çalışmaması gibi birşey. | Open Subtitles | أنه مثل تخثر للدم لا يحدث عندما يتطلب الأمر ذلك |
Marcy, pıhtılaşmayı önlemek için yürümesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال مارسي انه للحفاظ على الحركة لمنع تخثر الدم. |
Dokuzu pıhtılaşmayı önledi. | Open Subtitles | و9 من 10 نجحت دون تجلطات. |
Bu arada, kanın sulanmasına yardımcı olması ve pıhtılaşmayı önlemesi için aspirin, ağrı kesici ve biraz da antibiyotik veriyorum. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين تفضل بعض المسكنات لترقيق الدم و تجنب الجلطات و بعض المضادات الحيوية و مسكنات الألم |
Andromeda kurbanın solunum yolundan girerek kana karışıp, pıhtılaşmayı başlatıyor . | Open Subtitles | ... عندما تصيب "أنروميدا" ضحيتها تعبر إلى مجرى الدم حيث يبدأ التجلط |