ويكيبيديا

    "paniği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الذعر
        
    • الفزع
        
    • الهلع
        
    • ذعر
        
    • تتالم
        
    • المذعور
        
    paniği önlemek ve hayatınızı kurtarabilecek olan o birkaç saniyeyi kullanmayı öğrenmek için bu şart. Open Subtitles من أجل تفادي الذعر, وإستغلال تلك الثواني القليلة الّتي قد تنقذ حياتك.
    paniği artırmaya gerek yok. Open Subtitles حتّى لا يرتفع مستوى الإرهاب لا داعي لنشر الذعر
    Ona, olanları sana anlatacağımı söylediğimde yüzündeki paniği gördüm. Open Subtitles عندما اخبرتها بانني سوف اخبرك بما حدث رأيت الذعر على وجهها
    Abby'de de işte bu paniği gördüm. Open Subtitles لأنه في اي دقيقة سيرن الهاتف وسينتهي وقتي وذلك الفزع هو ما رأيته في آبي
    Şimdi Fox haber merkezinde yarattıkları paniği hayal edebilirsiniz. TED و الآن يمكن تصور الهلع الذي كان من الممكن أن يتولد في غرفة الأخبار في فوكس.
    bir ruh çağırma toplantısında... şaman duyumsal bir paniği yönetir. Open Subtitles في جلسة استحضار الارواح الشامان-الوسيط الروحي - يقود ذعر حسّي
    paniği hissettin mi? Open Subtitles هل تتالم ؟
    Ne kadar çabuk gelirsek paniği o kadar çabuk defederiz. Open Subtitles نعم كلما اسرعنا بالوصول كلما اسرعنا في اخماد الذعر
    Yani, şirketinde yayılacak paniği düşünsene akbabaların el koyup ziftlenmesi kolaylaşacak. Open Subtitles أعني تخيّل الذعر الذي سيجتاح شركتك والذي سيسهل الأمر على النسور للاِنقضاض على الوليمـة
    Bunun sebep olabileceği paniği anlıyor musunuz? Open Subtitles هل تتفهم اي نوع من الذعر من الممكن ان يسببه ذلك؟
    Korku paniği, panik çaresizliği getirir ve çaresizlik durumda her zaman bir kazanç vardır. Open Subtitles و الخوف يجلب الذعر و الذعر يجلب اليأس و دائمًا هناك فائدة من اليأس
    Hastam, geldiği gece... konfeksiyonda H1N1 paniği vardı. Open Subtitles مريضي، الليلة التي جاء فيها كان قد أنتشر الذعر في المدينة بسبب حالات الإنفلونزا
    Basına bir şeyler söyleyip paniği engellemem lazım. Open Subtitles علي أن أتعامل مع الإعلام وأخفف الذعر
    Bu konuya istediğin gibi bakabilirsin ama buradan kaçtığında Brandon'ın gözlerindeki paniği gördüm ve ilk gün sorgu odasına girdiğimizde Eric'in gözlerindeki panik tam aynısıydı. Open Subtitles هل يمكن أن ننظر في هذه أي بالطريقة التي تريدها، ولكن رأيت الذعر في عيون براندون عندما نفد من هنا. وكان هذا هو نفس الذعر المحدد الذي كان في عيون اريك
    Kimseyi uyaramayız, paniği görürse bombayı patlatır. Open Subtitles إذا كنا تنبيه أي شخص، ثم الذعر قد تمهد لها والقنبلة. JJ:
    Sanırım paniği fitilleyen buydu. Open Subtitles أعتقد انه بسسب هذا بدأ الفزع
    Büyük bir paniği önlemek için de -- Open Subtitles ...لذا لتجنب نشر الفزع
    Onlara; "Olduğunuz yerde kalın ve yollara dökülmeyin!" dediysek de paniği önleyemedik ve kaçış başladı. Open Subtitles بربكم أبقوا حيث أنتم لا تخرجوا للطرقات لكنهم جميعاً أصابهم الهلع و غادروا منازلهم
    Çünkü toplum içine çıkmak paniği tetikler, değil mi? Open Subtitles حيث يمكن أن يستثار الهلع بطريقة لا يمكن التنبوء بها, صحيح؟
    Üzgünüm Sayın Başkan Yardımcısı ama piyasadaki paniği önlemek için önlem alınsa da yüzde onluk düşüş, milyarlarca zarar demek. Open Subtitles أنا آسفة، سيدي نائب الرئيس ولكن حتى مع وجود فواصل الدائرة في مكانها لوقف ذعر السوق
    paniği hissettin mi? Open Subtitles هل تتالم ؟
    Çok güzel, son dakika paniği de oynayabileceğiz. Daisy. Open Subtitles جيد ، والآن لدينا من يلعب دور المذعور في اللحظة الاخيرة دايزي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد