Bağışlamanız için yalvarıyorum. Smithers, onu pantolonundan içeri dök. | Open Subtitles | أرجو مغفرتك يا طفل، ضع هذا داخل بنطالك يا سميثرز |
Pamuk poli karışımı gömleğinden, ütüsüz haki renk bol pantolonundan ve telefon kılıfından olabilir. | Open Subtitles | بالنظر إلى قميصك المُقلم، وإلى بنطالك ذي اللون الخاكي وبالنظر حافظة تليفونك المحمول |
Biri çamaşırını pantolonundan çıkarırsa çok sinirlenmen lazım. | Open Subtitles | اذا قام احد برفع ملابسك الداخلية من سروالك يجب ان تصبح مجنون |
Bilemiyorum. pantolonundan aşağı 10 kilo taşak sarkıyormuş gibi koşuyorsun. | Open Subtitles | لا أعلم ، أنت تركض كأن لديك 10 أرطال من الكرات داخل سروالك |
Fareden korkuyordu ve ben de pantolonundan içeri bir fare attım. | Open Subtitles | كان يخاف من الفئران لهذا قمت بوضع واحد داخل سرواله |
Tahminimce Fil Adam'ın pantolonundan hortum çıktı. | Open Subtitles | أعتقـد أن الرجـل الفيـل لديه صندوق في سرواله |
pantolonundan parayı almak için... arka camdan sessizce girdim... ve küçük Ezel camdan girdi... ve onu uyandırdı. | Open Subtitles | تسللت من خلال النافذة الخلفية للحُصُول على المالَ من بنطاله ثم جاء إيزيل المخنث من خلال النافذه |
Darılma ama, acil durum çantaları, flotasyon cihazını pantolonundan nasıl çıkaracağını bilmeyen hanım evlatları içindir. | Open Subtitles | دون إهانة لكنها للشواذ المتحضرين الذين لا يجيدون صنع جهاز للطفو خارج من زوج بنطال |
İçinde yanan abayı pantolonundan görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أرى أنجذابك من خلال بنطالك |
Aklın hep uzay pantolonundan aşağı çalışıyor değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تُبقِ أعضائك داخل بنطالك الفضائي، أليس كذلك؟ |
Ve sakın pantolonundan o silahı çıkarmayı düşünme bile yoksa onun küçük boynunu koparırım. | Open Subtitles | ولا تفكري حتى بسحب ذلك المسدّس من بنطالك وإلا طقّيتُ عنق هذا الأحمق الصغير |
Sadece pantolonundan ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد استعرته فحسب من بنطالك |
Ellerini direksiyonda ve pantolonundan uzak tut, bana yeter. | Open Subtitles | حسنا، أبقِ يديك خارج سروالك وعلى المقود وسأكون سعيدة |
pantolonundan dışarı çıkıyor, değil mi? | Open Subtitles | إنه ناتىء من سروالك الجينز، صحيح؟ |
- pantolonundan görünmüyor zaten. | Open Subtitles | فلا يمكننا رؤيته من خلال سروالك |
Ellerini adamın pantolonundan çek, lütfen. | Open Subtitles | أبعدي يداكِ عن سرواله الآن، أرجوكِ. |
İşte böyle, yavrularım. Kocaman penisini pantolonundan çıkardı ve... | Open Subtitles | Ηe يأخذ القضيب وحشية من سرواله. |
Bakın pantolonundan ne çıkardı. Kocaman!" değil! | Open Subtitles | ؟"أو "أنظروا ماذا سحب من سرواله. |
Ayakkabılarından ve pantolonundan anladığıma göre üniversiteli çocuklardan biriydi. | Open Subtitles | من حذائه و بنطاله يبدو كأنه أحد فتية الكلية |
Tamam, Keith, gerçekten bilmiyorum eğer onunla sadece öpüştüysen neden babamın cüzdanı pantolonundan düştü siz insanlara gerçekten güvenmemeye başladım. | Open Subtitles | حسنًا كيث انا لا اعلم كيف لمحفظة أبي ان تسقط من بنطاله الذي قال انه كان يخلعه إن كنتم فقط قبّلتوا بعض |
Sonra pantolonundan mısır koçanı düşer. | Open Subtitles | إذن سقطت من جيب بنطاله الأيسر قطعة ذرة |
Kurbanın pantolonundan aldığım bez örneklerini test ettim. Kloropikrin ile kaplıydılar. | Open Subtitles | لقد فحصتُ عيّنات النسيج من بنطال الضحيّة وكان مغطّى بـ"الكلوروبكرين" |