"pantolonundan" - Traduction Turc en Arabe

• بنطالك
• سروالك
• سرواله
• بنطاله
• بنطال

Bağışlamanız için yalvarıyorum. Smithers, onu pantolonundan içeri dök.
أرجو مغفرتك يا طفل، ضع هذا داخل بنطالك يا سميثرز

Pamuk poli karışımı gömleğinden, ütüsüz haki renk bol pantolonundan ve telefon kılıfından olabilir.
بالنظر إلى قميصك المُقلم، وإلى بنطالك ذي اللون الخاكي وبالنظر حافظة تليفونك المحمول

Biri çamaşırını pantolonundan çıkarırsa çok sinirlenmen lazım.
اذا قام احد برفع ملابسك الداخلية من سروالك يجب ان تصبح مجنون

Bilemiyorum. pantolonundan aşağı 10 kilo taşak sarkıyormuş gibi koşuyorsun.
لا أعلم ، أنت تركض كأن لديك 10 أرطال من الكرات داخل سروالك

Fareden korkuyordu ve ben de pantolonundan içeri bir fare attım.
كان يخاف من الفئران لهذا قمت بوضع واحد داخل سرواله

Tahminimce Fil Adam'ın pantolonundan hortum çıktı.
أعتقـد أن الرجـل الفيـل لديه صندوق في سرواله

pantolonundan parayı almak için... arka camdan sessizce girdim... ve küçük Ezel camdan girdi... ve onu uyandırdı.
تسللت من خلال النافذة الخلفية للحُصُول على المالَ من بنطاله ثم جاء إيزيل المخنث من خلال النافذه

Darılma ama, acil durum çantaları, flotasyon cihazını pantolonundan nasıl çıkaracağını bilmeyen hanım evlatları içindir.
دون إهانة لكنها للشواذ المتحضرين الذين لا يجيدون صنع جهاز للطفو خارج من زوج بنطال

İçinde yanan abayı pantolonundan görebiliyorum.
أنا أستطيع أن أرى أنجذابك من خلال بنطالك

Aklın hep uzay pantolonundan aşağı çalışıyor değil mi?
لا يمكنك أن تُبقِ أعضائك داخل بنطالك الفضائي، أليس كذلك؟

Ve sakın pantolonundan o silahı çıkarmayı düşünme bile yoksa onun küçük boynunu koparırım.
ولا تفكري حتى بسحب ذلك المسدّس من بنطالك وإلا طقّيتُ عنق هذا الأحمق الصغير

Sadece pantolonundan ödünç aldım.
لقد استعرته فحسب من بنطالك

Ellerini direksiyonda ve pantolonundan uzak tut, bana yeter.
حسنا، أبقِ يديك خارج سروالك وعلى المقود وسأكون سعيدة

pantolonundan dışarı çıkıyor, değil mi?
‫إنه ناتىء من سروالك ‫الجينز، صحيح؟

- pantolonundan görünmüyor zaten.
فلا يمكننا رؤيته من خلال سروالك

Ellerini adamın pantolonundan çek, lütfen.
أبعدي يداكِ عن سرواله الآن، أرجوكِ.

İşte böyle, yavrularım. Kocaman penisini pantolonundan çıkardı ve...
Ηe يأخذ القضيب وحشية من سرواله.

Bakın pantolonundan ne çıkardı. Kocaman!" değil!
؟"أو "أنظروا ماذا سحب من سرواله.

Ayakkabılarından ve pantolonundan anladığıma göre üniversiteli çocuklardan biriydi.
من حذائه و بنطاله يبدو كأنه أحد فتية الكلية

Tamam, Keith, gerçekten bilmiyorum eğer onunla sadece öpüştüysen neden babamın cüzdanı pantolonundan düştü siz insanlara gerçekten güvenmemeye başladım.
حسنًا كيث انا لا اعلم كيف لمحفظة أبي ان تسقط من بنطاله الذي قال انه كان يخلعه إن كنتم فقط قبّلتوا بعض

Sonra pantolonundan mısır koçanı düşer.
إذن سقطت من جيب بنطاله الأيسر قطعة ذرة

Kurbanın pantolonundan aldığım bez örneklerini test ettim. Kloropikrin ile kaplıydılar.
لقد فحصتُ عيّنات النسيج من بنطال الضحيّة وكان مغطّى بـ"الكلوروبكرين"