ويكيبيديا

    "parçası olduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنه جزء
        
    • أنها جزء
        
    • أنك جزء
        
    • انها جزء
        
    • هي جزءٌ
        
    • يجعل منها
        
    • أنكِ جزء من
        
    • بأنك جزء
        
    • ذلك جزء
        
    Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. Open Subtitles مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده
    Onun komplonun bir parçası olduğunu anladım ve yerlerini söylemedim. Open Subtitles ظننتُ أنه جزء من المؤامرة لذا أخبرته، أن يتناسى الأمر
    Bilim adamları bir eko-biyolojik, sinaptik ağın parçası olduğunu söylüyor. Open Subtitles يتحدث العلماء على أنها جزء من الشبكة المشبكية البيئية البيولوجية
    Hepimiz senin grubun büyük bir parçası olduğunu biliyoruz. Open Subtitles جميعنـا يعلم أنك جزء كبير مـن هذه الفرقة
    Bunu çizimlerde anlatmamışlar çünkü bunun işin bir parçası olduğunu onlar da bilmiyordu. Open Subtitles لم يتم وصفها في الرسومات لأنهم يعرفوا انها جزء داخلي للعملية
    Şüpheli bir şeyin daha büyük bir tehdidin parçası olduğunu varsayman lazım. Open Subtitles مفهوم؟ يجب عليك الشك بأي شيء على أنه جزء من التهديد المواجه.
    Kayıt dışında, onun yakın piyade eğitiminin paha biçilmez bir parçası olduğunu söylerim. Open Subtitles بشكل غير رسمي أود إخبارك أنه جزء قيم لتدريب المشاة
    Bunun planın bir parçası olduğunu bilmiyordum, değil mi? Open Subtitles لم أعلم أنه جزء من الخطة ، هل علمت أنت ؟
    Ona bu kasabanın bir parçası olduğunu hatırlatmak gerek. Open Subtitles مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده
    Gösterinin bir parçası olduğunu söylüyor. Senin haberin var mı? Open Subtitles يقول أنه جزء من العرض هل تعرف شيئأَ عن هذا ؟
    Çünkü o cihaz yardım çağrısını almadan önce saldırının bir parçası olduğunu kanıtlayacak tek şey. Open Subtitles لأن هذا شيء يثبت أنها جزء من مؤامرة الكمين قبل أن تقوم بإتصال الطوارئ وقتها
    Bir: Şu 20. yüzyıl ödülleri, iş dünyasının doğal bir parçası olduğunu düşündüğümüz motive ediciler, işe yarıyor ama şaşırtıcı derecede az alanda. TED واحد: مكافآت القرن العشرين، تلك المحفزات التي نعتقد أنها جزء طبيعي من العمل، تنجح، لكنها بكل غرابة تنتج في إطار ضيق جداً من الظروف.
    Her zaman onun önemli bir şeyin parçası olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت دائماً أنها جزء من مُخطط كبير.
    Hepsi senin hayatın doğal bir parçası olduğunu senden nefret etmememizi, senden korkmamamızı söylüyor. Open Subtitles جميعها تحملُ معنىً واحد، أنك جزء ،من حياةٍ طبيعية .لايجب علينا أن نكرهك، أو نخافُ منك
    Dünyanın en büyük ailesinin bir parçası olduğunu düşün. Open Subtitles تخيل أنك جزء من أكبر عائلة في العالم
    Sabah uyanıp bunun bir parçası olduğunu fark etmek harika bir şey. Open Subtitles كل الابداع الذي نراه حولنا إنه ... ساحر. من الرائع أن تستيقظ كل صباح وأن تدرك أنك جزء من هذا.
    Dee'nin yetenek yarışmasının bir parçası olduğunu söyleriz. Open Subtitles سخبره انها جزء من مسابقة المواهب حسنا.
    Thomas'ın yaptığı portalın Sophia'nın planının bir parçası olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترضُ أنّ البوّابةَ التي بناها (توماس) هي جزءٌ من الطريقة
    Teori, rastgele oluşan bir olayın, aslında düzenin bir parçası olduğunu matematiksel olarak tanımlıyor. Open Subtitles إنها دراسة الظواهر التي تبدو عشوائية لكن في الحقيقة تكون منتظمة ما يجعل منها أنتظاماً دقيقاً
    Buralarda ben her şeyi yapabilirim havanla kasıla kasıla yürürken görüyorum ve kadın bir doktor olduğun için, çözümün bir parçası olduğunu düşünüyorsun, ama değilsin. Open Subtitles لقد رأيتك بتصرفِك الذي يوحي بأنه يمكنكِ فعل شيئاً و بسبب انك دكتوره تظنين أنكِ جزء من الحل
    Belli bir müddet bu ailenin bir parçası olduğunu varsaydık, değil mi? Open Subtitles إدعينا منذ مدة بأنك جزء هذه العائلة، أليس كذلك ؟
    Babam sürekli evin etrafında ıslık çalardı, ve ben bunun ailemizde iletişimin bir parçası olduğunu düşünürdüm. TED كان والدي يصفر دائما في أرجاء المنزل . فظننت أن ذلك جزء من التواصل و التخاطب في عائلتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد