Yani, demek istediğim bütün insanlar, aynı ailenin bir parçasıyız. | Open Subtitles | : في المعنى الذي أننا كلنا جزء من العائلة الإنسانية |
- Biz hepimiz dünyanın sadece bir parçasıyız, kısa zaman için buradayız. | Open Subtitles | ، أنّنا كلنا جزء من هذه الأرض . وأنّنا هنا لوقت قصير |
Biz tüm bu karışıklığa karşı olan çözümün bir parçasıyız. | Open Subtitles | نحن.. نحن جزءٌ من الحل في خضمّ كل هذه الفوضى |
Çünkü hayat böyle ve biz de hayatın bir parçasıyız. | TED | هذا ما تفعله الحياة ونحن جزءٌ من الحياة. |
Sanırım onun egzersizinin bir parçasıyız. | Open Subtitles | اعتقد اننا جزء من نشاطاته الرياضية |
Bizler, önemli bir şeyin parçasıyız ve onun parçası olduğumuz için önemliyiz. | Open Subtitles | نحن جزء من شيء يهم ونحن نهم لأننا جزء من ذلك الشئ |
Doğa, kalplerimizi açar ve farkına varmamızı sağlar biz doğanın bir parçasıyız ve biz ondan ayrı değiliz. | TED | إنها تفتح قلبنا , و تجعلنا نستوعب أننا جزء من الطبيعة و أننا لسنا منفصلين عنها. |
Sıradaki şey ne ise burada hepimiz onu üretmenin parçasıyız. | TED | وأعتقد أن جميعنا هنا جزء من إنتاج أيا كان ذلك الأمر الموالي |
Çok daha büyük bir ortamın parçasıyız ve aslında yıldızlararası misafirlerle çevrili olup farkında bile olmayabiliriz. | TED | نحن جزء من بيئة أكبر بكثير، وفي الحقيقة، ربما نكون محاطين بالزوار النجميين ولا نعرف ذلك حتى. |
Erkek, kız ya da arada bir yerde olman önemli değil, hepimiz kocaman bir ailenin parçasıyız. | TED | لا يهم نوعك، ذكراً كنت أم أنثى أو شيئاً آخر بينهما. فنحن جميعاً جزءٌ من عائلةٍ كبيرة واحدة. |
Biz kendimizden büyük şeylerin parçasıyız, sen ve ben. | Open Subtitles | نحن كلانا جزءٌ من شيء أكبر منا, أنا و أنت |
Hepimiz bu sonsuz mozaiğin birer parçasıyız bal peteğinde bulunan her bir hücreyle eş değeriz. | Open Subtitles | "{\1cHFFFF0}"كلنا جزءٌ من هذهِ الفسيفساء اللا متناهيه "{\1cHFFFF0}"كل فردٍ يكونُ شكلَ قرصِ العسل |
Bizden çok daha büyük bir şeyin parçasıyız. | Open Subtitles | نحن جزءٌ من شيءٍ أعظم منّا. |
Aynı zamanın parçasıyız | Open Subtitles | اننا جزء من نفس الوقت |
Burada bir şeyin parçasıyız dostum. | Open Subtitles | اننا جزء من شيء هنا يا رجل |
İkimiz çok büyük bir şeyin parçasıyız. | Open Subtitles | انت وانا... اننا جزء من شئ اعظم |
Bir başka deyişle, bizler ortalıkta dolaşan biricik canlılar değiliz; daha büyük bir ekosistemin parçasıyız. | TED | بعبارة أخرى ، نحن لسنا المخلوقات الوحيدة الموجودة في العالم نحن جزء من منظومة اكبر في البيئة |
Irwin, biz GloboTech'in bir parçasıyız. Gerekli teknolojiyi bulabiliriz. | Open Subtitles | إيروين نحن جزء من جلوبوتك يمكننا إيجاد التكنولوجيا. |
bu da şudur ki biz becerikli bir evrende yaşıyoruz ve harikulade bir gezenin bir parçasıyız. Ve etrafımız dehayla çevrili. | TED | هو أننا نعيش في كون مقتدر، و أننا جزء من كوكب رائع. وأننا محاطون بالعباقرة. |