-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. para için yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟ |
Hiç alamadığın o ünvanı gerçekten istedin. Bunu sadece para için yapmıyorsun. | Open Subtitles | لقد أردت حقاً هذا المنصب أنت لا تفعل هذا من أجل المال |
Neden buraya geri gelmedi? para için değil de, kardeşi için? | Open Subtitles | ,لما لم يأتى هنا مره أخرى ليس من أجل المال,ولكن لأخيه؟ |
Hawaii'de geminin yanına küçük botlarla yanaşıp, para için suya dalıyorlar. | Open Subtitles | في هاواي ، يأتون فى قوارب صغيرة و يغطسوا مقابل المال |
Bizim piyade para için herşeyi yapar. | Open Subtitles | ننعتة بالاحمق لانة يمكن ان يفعل اى شىْ من اجل المال. |
Adam bana para için suç işleyecek biri gibi gelmiyor. | Open Subtitles | ويبدو بالنسبة لى أن هذا الرجل لم يكن بحاجة للمال. |
Bud'la görüşüyorum çünkü Lynn'i görüyor para için yatan bir Lake taklidini değil. | Open Subtitles | لأنني أشعر معه بأنني لين براكن وليس فيرونيكا لايك تضاجع من أجل المال. |
Ama para için savaşan benzerlerinin aksine, bu süvari katliamı sevdiği için savaşıyordu. | Open Subtitles | لكنه بعكس مواطنيه الذين أتوا من أجل المال الفارس أتى لحبه فى المذابح |
Ama para için evlenecek kadar aptal birisi de değilim. | Open Subtitles | لكنّي لن أكون أحمق كبير حتى يتزوّج من أجل المال. |
- Para karşılığı. - Zaten her şeyi de para için yaptık ya. | Open Subtitles | من أجل المال، لهذا السبب فعل كل هذا، صحيح، كان من أجل المال. |
Ne sinirden, ne başka bir şeyden. Sadece para için. | Open Subtitles | ليس بدافع الغضب وليس بأي دافع بل من أجل المال |
Ama bu işi hafife alma ve sadece para için başlama. | Open Subtitles | ولكن لا تسهيني بالأمر ولا تقومي به من أجل المال فحسب. |
O'nun yaptığı şeyleri annen asla yapmazdı. "para için sex" gibi. | Open Subtitles | فعلت أشياء لم تكن أمك لتفعلها أبداً، مثل المعاشرة مقابل المال |
Bir laterna bulurum, sen de para için dans edersin. | Open Subtitles | أنا سأحصل على آله موسيقية ويمكنك أن ترقص مقابل المال |
Bizim piyade para için herşeyi yapar | Open Subtitles | ننعتة بالاحمق لانة يمكن ان يفعل اى شىْ من اجل المال. |
İyi ödeme yapılmayı umuyorum. Ben para için bu işteyim. | Open Subtitles | أتوقع ان اُكافأ بشكل جيد جداً انا فيه من اجل المال |
TED-liler sevdiği için yapar, para için değil. | TED | رواد تيد يفعلوا هذا بدافع الحب، و ليس طلبا للمال |
Bunu para için yapmadığınızı mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعنين أنكم لا تفعلون ذلك من أجل النقود ؟ |
- Her şey para için, değil mi? | Open Subtitles | كل بسبب المال .. اليس كذلك اليس هو دائما ؟ |
Ya da benim favorim "İklim bilimciler bunu sadece para için yapıyor." | TED | أو الحجة المفضلة لدي، "علماء المناخ هؤلاء يسعون فقط للحصول على المال." |
para için öldürün! | Open Subtitles | قتل بغرض الربح! |
Yalınayaklar Koleji'ne para için geliyorsanız, hiç gelmeyin. | TED | إذا كنت تبحث عن المال فلا تأتي لكلية بيرفوت |
Para yüzündenmiş. para için hep kavga ederlermiş. | Open Subtitles | لقد كان حول المال انها تقول شجاراتهم دائماً حول المال |
Bu para için endişelenmeyin Mösyö, en kısa zamanda geri vereceğim. | Open Subtitles | . لا تقلق سيدي بشأن المال. سأعيده لك حالما يمكنني ذلك. |
Sen para için ejderhaları öldüren birisin. | Open Subtitles | نعم, فأنت من يقتل التنين فى مقابل النقود |
Mangıııır. Sanırım doğru ses efekti bu bu kadar para için 11,900 milyar. | TED | "دوووش". أعتقد أن هذا هو الصوت المناسب لذلك الكثير من المال. 11،900 مليار. |
Bu işi para için değil sisteme karşı durmak için yapıyoruz. | Open Subtitles | هذا لم يكن أبداً بخصوص المال بالنسبة لنا لقد كان نحن ضدّ النظام |
Bunu para için yazmıştı ve saçma sapan bir şeydi. | Open Subtitles | أنه كتب هذا لأجل النقود و أنه لا أساس له من الصحة |