İlk tanıştığımızı sizi, inançsız bir paralı asker olarak görmüştüm. | Open Subtitles | حينما ألتقينا أول مرة , تصورتك عبارة عن مرتزق خائن |
Bay Sark'la yoğun işler yapmış serbest çalışan bir paralı asker. | Open Subtitles | A مرتزق مستقلّ الذي كان عنده شامل تعاملات مع السّيد سارك. |
Hiçbir şey aile gibi paralı asker kampı işlet demiyor. | Open Subtitles | لا احد يقول ان العائلة مثل ادارة معسكر تدريب مرتزقة |
Bence onlar paralı asker kılığıyla ... isyancılara yardıma gelmişler. | Open Subtitles | أظن أنهم مرتزقة متنكرون أتوا لمساعدة الثوار |
Kana susamış bir grup paralı asker almış ve kendi ordusunu kurmuş. | Open Subtitles | لقد اقتيد في حفنة من المرتزقة المتعطشة للدماء وشكلت جيش خاص بلده. |
Emekli olmuyordu. Kendisini o savaş efendisine paralı asker olarak kiralıyordu. | Open Subtitles | انه لم يتقاعد انه جعل نفسة مرتزقه لخدمة الحرب |
Sonra da iki taraftan da beni durdurmaya çalışacak her asker, suikastçı paralı asker, kelle avcısı varken Paris'e döneceğim. | Open Subtitles | و مرتزق و صائد جوائز بضفتي القنال يسعون لإيقافي |
İdeal Sonuçlar isimli bir paralı asker topluluğunda yüksek rütbeli bir subay. | Open Subtitles | مرتزق رفيع المستوى مع جماعة تسمى النتائج المثلى |
Yani, neden onun gibi bir paralı asker bunu ister ki? | Open Subtitles | أعني لِمَ قد يريد مرتزق مثله شيئاً كهذا؟ |
Steven Carter adında Güney Afrikalı bir paralı asker Black Beach Hapishanesinden yeni serbest bırakıldı. | Open Subtitles | أفريقي شمالي مرتزق إسمه ستيفين كارتر قد تم إطلاق سراحه للتو من سجن الشاطئ الأسود بأفريقيا |
İstemiyor zaten. O bir paralı asker. Hizmetini parayı verene satıyor. | Open Subtitles | لا يريد، إنّما هو مرتزق يبيع خدماته لصاحب العطاء الأعلى. |
Rehine aldığımız gün paralı asker olduk. Ve paralı askerler, para alır! | Open Subtitles | يوم إحتجزنا رهائن, أصبحنا مرتزقة والمرتزقة يتقاضون أجراً |
Bak, biz bitki yetiştiririz. Biz paralı asker değiliz. | Open Subtitles | أنظر , نحن نزرع الحشيش ولسنا جنود مرتزقة |
Kirli işleri yapmaları için paralı asker kiralama işini gizli fondan yapsak ya? | Open Subtitles | لم لا نقوم باستخدام مواردنا السرية لاستئجار مرتزقة للقيام بالأعمال القذرة؟ |
Adam lanet olası kontrolsüz bir paralı asker. | Open Subtitles | هذا الرجل مرتزقة لعين لا يمكن السيطرة عليه |
Bu Lejyon, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya'ya gönderilen bir paralı asker ordusuydu. Askerler, bağlılık yeminlerini Fransa için değil sadece Lejyon ve birbirleri için ederlerdi. | Open Subtitles | في قمة مجده، كان جيشاً من المرتزقة يُرسَل إلى المستعمرات في أفريقيا الشمالية أو جنوب شرق آسيا |
Kendisi cesur bir şekilde güya ordumuzun müttefiki olan ki bu birçok şekilde tanımlanabilir dünya dışı bir gurup paralı asker hakkında konuşmuştu. | Open Subtitles | تجرأ بالحديث عن تحالفنا العسكري مع الذين يصفهم الكثيرين بأنهم مرتزقه فضائيين |
Gizlice evlenmişler ama savaş lordu öğrenmiş. paralı asker bu çukura mahkum edilmiş. | Open Subtitles | تزوجوا في السر، عندما اكتشف القائد العسكري المرتزق أُدين ليُرمى بهذه الحفرة |
Eski komanda, paralı asker olduğundan şüpheleniliyorum. | Open Subtitles | من مشاة الجيش السابقين ويشتبه في كونه مرتزقا. |
- Onun gibi paralı asker mi olayım? | Open Subtitles | ماذا ؟ اكون مرتزقاً مثلما كان هو ؟ |
Eski birlikteki bazı elemanlar, Meksika'da paralı asker olarak parayı götürüyorlar. | Open Subtitles | بعض الرجال من الوحدة القديمة يجنون الكثير من المال كمرتزقة في المكسيك |
paralı asker değil. | Open Subtitles | لستُ قاتل مُرتزق من نوع ما |
Birkaçı da muhtemelen paralı asker, casus. | Open Subtitles | البعض منهم من المُحتمل أنهم مُرتزقة ، جواسيس لأعداء |
Kendisi cesur bir şekilde güya ordumuzun müttefiki olan ki bu birçok şekilde tanımlanabilir dünya dışı bir gurup paralı asker hakkında konuşmuştu. | Open Subtitles | قد واتته الجرأة ليتحدّث. بشأن التحالف العسكري المزعوم، الذي يصفه الكثيرين، بفرقة من المُرتزقة الفضائيين. |
CIA, Amerikan topraklarında yabancı birini öldürtmek için bir paralı asker kiralamış. | Open Subtitles | المخابرات الأمريكية استأجرت متعاقد عسكري لقتل أجنبي على تراب أمريكي |