| Cildin üzerinde Parmak izi yok katil eldiven giymiş olmalı. | Open Subtitles | لا بصمات على الجلد فالقاتل كان يرتدى قفازات |
| Parmak izi yok, suç aleti yok. İşleri çok zor olacak. | Open Subtitles | لا بصمات أصابع،لا سلاح جريمة ليس لديهم شئ يعملوا عليه |
| Katil binaya yürüyerek giriyor ve çıkıyor - silah yok, Parmak izi yok, hiç bir şey yok. | Open Subtitles | إذن قام القاتل بالدخول والخروج من الشقة لاسلاح , لا بصمات , لاشيء |
| Boya fırçalarında veya merdivende işe yarar bir Parmak izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد بصمات صالحة للاستعمال سواء على السلّم أو فراشي الدهان |
| Eşkâlini veremediler. Parmak izi yok. Tükürükte DNA malzemesi de bulunmadı. | Open Subtitles | ليس هناك بصمات أصابع و لا دي إن أي من لعابه. |
| Buz kıracağında da hiç Parmak izi yok. Herhangi bir marketten alabileceğin türden. | Open Subtitles | أيضا لا توجد بصمات على كسارة الثلج يمكنك شراء مثلها من أى متجر |
| Zorla girildiğine dair bir iz veya Parmak izi yok. | Open Subtitles | و لا توجد آثار على الدخول عنوة و لا توجد بصمات أصابع |
| Kimlik tahmini yapmak imkânsız, Parmak izi yok diş kaydı yok, DNA tahlillerini bekliyoruz. | Open Subtitles | أخمن بأن الهوية تم إزالتها، لا بصمات لا أسنان، إننا بانتظار نتائج الحمض النووي |
| Amis'in evine bırakılan alette herhangi bir Parmak izi yok. | Open Subtitles | لا بصمات على الجهاز الذي تُرك في منزل ايمس |
| Tüy yok, plaka temiz, Parmak izi yok. | Open Subtitles | لا رقم هوية السيارة، ألواح نظيفة لا بصمات أصابع |
| Olay yerinde Parmak izi yok. Şüpheli eldiven kullanmış. | Open Subtitles | لا بصمات فى مسرح الجريمة الجانى يرتدى قفازات |
| Silahta hiç Parmak izi yok ama küçük bir parça kurumuş kan vardı. | Open Subtitles | لا بصمات على السلاح لكن هناك تركيز دقيق من الدم الجاف |
| Silahta gizli Parmak izi yok. Eldiven takmış olmalı. | Open Subtitles | لا بصمات واضحة على السلاح يبدو أنه كان يرتدي قفاز |
| - Yok, bu her zaman olur. Parmak izi yok... cesedin kimliğini bulmayı güçleştirir. | Open Subtitles | لا بصمات أصابع لها سيظل الجسم غير معروف |
| Parmak izi yok, dişçi kaydı yok. | Open Subtitles | لا بصمات أصابع، لا سجلات أسنان. |
| O yüzden Parmak izi yok. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | هل تعلم أني قرأتها مرة لذا لا يوجد بصمات لذا شـكرا لك |
| Parmak izi yok. - Hiçbir şey yok mu? - Hiçbir şey. | Open Subtitles | الشاحنة مسروقة منذ يومين و لكنها نظيفة لا يوجد بصمات |
| Pencerenin iç tarafında Parmak izi yok. | Open Subtitles | ليس هناك بصمات على النافذة الداخلية ماذا لديك ؟ |
| Dairenizde kimse yok. Zorla girildiğine dair bir iz yok, Parmak izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد في شقتك ، و لا توجد آثار على الدخول عنوة و لا توجد بصمات أصابع |
| Yani resim ya da Parmak izi yok. | Open Subtitles | إذا، ليس لدينا صورة ولا بصمات أصابع. |
| Olay yerlerinde Parmak izi yok, o yüzden eldiven giydiklerini düşünüyoruz. | Open Subtitles | ليس لدينا بصمات في موقع الجريمة لذا نعتقد بأنهم يرتدون قفازات |
| Şimdilik Parmak izi yok. | Open Subtitles | لا يطبع حتى الآن. |
| Parmak izi yok, zorlama yok, hiçbir şey kayıp değil. | Open Subtitles | لا طبعات صالحة للإستعمال لا دخول forceable، فقدان لا شيء |
| Mücadele izi yok, ayak izi yok, Parmak izi yok... | Open Subtitles | لا توجد علامة على مقاومة أو أثرأقدام أو بصمات |
| 26 farklı bomba parçası var ama hiç birinde Parmak izi yok. | Open Subtitles | قطعة منفصلة من شظايا القنبلة اليدوية و لا توجد بصمة أصبع واحدة على أيٍ منها |