En ağır, yani demir ve üstü elementler ise süpernovalar yani Patlamaların kendisi tarafından üretildi. | Open Subtitles | والعناصر الثقيلة كالحديد وغيرها تشكلت بنفس الإنفجارات |
Patlamaların çoğu kısa süreli. | Open Subtitles | معظم الإنفجارات في الواقع تكون قصيرة العمر |
Mumbai polisi çoğu zaman bu gibi Patlamaların arkasındaki teröristleri yakalamıştır. | Open Subtitles | سيدي، غالبا ما نرى شرطة مومباي غير قادرة على قبض على الإرهابيين وراء التفجيرات |
Bütün Patlamaların müsebbibi, bu herif. Kızımı rehin tutuyor. | Open Subtitles | هذا هو الرجل المسؤول عن التفجيرات. |
Buradan Patlamaların üç tanesini görebiliriz herhalde. | Open Subtitles | ستتسنّى لنا رؤية أقلّها 3 انفجارات من هنا. |
Bilim insanları için tahmin etmesi en kolay etki ani gürültünün işitme kaybına ya da fiziksel yaralanmaya sebep olabilecek ciddi anlamda güçlü, ansızın Patlamaların etkisi olsa gerek. | TED | ربما كان الأمر الأسهل بالنسبة للعلماء لتقييمه هو أثر الضوضاء الحادّة، دَوّي انفجارات صاخبة مفاجئة التي قد تسفر عن إصابة جسمانية أو صَمَم. |
Bu Patlamaların gücü kuyruklu yıldızı tepe taklak eder. | Open Subtitles | قوّة تلك الانفجارات تجعل المذنّب ينطلق مضطربًا |
Bilim insanları, uzun zamandır bunların dışında daha büyük yıldızların ve çok daha güçlü Patlamaların söz konusu olduğu bir süpernova türünün varlığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | العلماء كانوا يشكون منذ فترة كبيرة أن هناك نوع آخر من السوبرنوفا تتكون من نجوم أكبر حجما و إنفجارات أكبر |
Güneş yüzeyindeki Patlamaların en yüksek olduğu saattir çünkü. | Open Subtitles | وذلك عندما كانت التوهّجات الشمسيّة في ذروتها. |
Fakat Robert Patlamaların kendisi ile ilgilenmiyor. | Open Subtitles | لكن روبرت ليس مهتماً حقيقةً في الإنفجارات ذاتها |
Patlamaların yarattığı yarıklar ve uçurumlar zaman içerisinde suyla doldu. | Open Subtitles | تلك الإنفجارات أنشأت فجوات و شقوق التي سيتم ملؤها بالماء في النهاية |
Peki bu Patlamaların kaynağı neresiydi? | Open Subtitles | إذن ، السؤال هو أين مصدر كل تلك الإنفجارات البركانية؟ |
Şimdi Batı Bağdat'taki Patlamaların seslerini duyabiliyoruz. | Open Subtitles | الآن يمكننا سماع الإنفجارات على مسافة بعيدهـ الى الغرب من (وسط بغداد) |
Eylemlerde ambulanslar ve polis araçları kullanılmış. Patlamaların hepsi şehrin ana ulaşım sistemlerinde meydana geldi. | Open Subtitles | "كلَّ المتفجرات موجودة على سيارات الإسعاف أو الدوريات المتنكرة، وكلَّ التفجيرات حدثت في وسائل النقل" |
Kundaklama müfettişleri, hala Transworld Exports'a ait yerlere bela olan meçhul Patlamaların ve yangınların nedeninin, sömürgede yerleşmiş olan rakip Triad ailelerinin arasında yeniden başlayan savaşın bir sonucu olma ihtimalini araştırıyorlar. | Open Subtitles | "لا زال المحققون يبحثون وراء حريق الأمس" "الفاعلون مجهوليون" "انفجارات غامضة وحرائق" |
Termonükleer mikro Patlamaların teorik olasılıkları üzerine ışık saçan ağır iyonların enerji ile depolanıp küçük deteryum trityum tüpüne sıkıştırılıp bir itici güç uygulaması hakkında makale yazmış. | Open Subtitles | لقد كتب تقريراً مؤثراً عن احتمالية نظرية... إحداث سلسلة معززة... من انفجارات صغيرة نووية حرارية... |
Patlamaların şok dalgası omurga kemiğinizi kırabilir. | Open Subtitles | صدمة الموجه من هذه الانفجارات يمكن ان تدمر جدار الغواصة . |
Bu Patlamaların çoğu, uzun bir zaman önce meydana geldi. | Open Subtitles | حدثَت أغلب تلك الانفجارات منذ أمد |
Bu büyük Patlamaların Evren'in ilk dönemlerinde ağır elementlerin kaynağı olması kuvvetle muhtemeldir. | Open Subtitles | إنها إنفجارات الغضب والتي غذّت الكون في بداياته بالعناصر الثقيلة |
Galaksimizin merkezinin, devasa Patlamaların yaşandığı bir yer olduğunu yani dışarıda bir yerlerde süper kütleli bir karadeliğin bulunuyor olabileceğine dair ilk işareti keşfetti. | Open Subtitles | و اكتشف بأن مركز مجرتنا مكان إنفجارات هائلة وهو المؤشر الأول |
Güneş'in ötesinde uzanan, büyük Patlamaların ülkesine giriyoruz. | Open Subtitles | ،وراء الشمس كثيرًا ندخل عالم التوهّجات العظمى |