ويكيبيديا

    "pencereden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من النافذة
        
    • النافذه
        
    • نافذة
        
    • خلال النافذة
        
    • النوافذ
        
    • الشباك
        
    • خارج النافذة
        
    • النافذةِ
        
    • النّافذة
        
    • للنافذة
        
    • تلك النافذة
        
    • عند النافذة
        
    • النافذةَ
        
    • النافدة
        
    • من نافذتك
        
    Ona sahilin güvenli olduğunu göstermek için pencereden mumla işaret veriyormuş. Open Subtitles لقد اتفقوا على إشارة بالشمعة من النافذة ليخبروه أن الطريق خالى
    Bayanlar ve baylar boksta kalan son itibar artık pencereden uçup gidiyor. Open Subtitles سيداتي سادتي، آخر ذرّة وقار متبقية في الملاكمة، تطير من النافذة فعلاً.
    Arka pencereden tüymüş olabilirler... ve biz de burada maymun gibi pinekleyip duruyoruzdur. Open Subtitles لانه ممكن ان يخرجوا من النافذه الخلفيه ونحن لانزال نجلس هنا مثل القرود
    İlk önce ben atlarım ve çatının güney tarafına iniş yaparım iple 14 kat inerim ve burdaki pencereden geçerim. Open Subtitles سوف اقفز اولاً ثم اهبط على الجانب الجنوبي من المبنى ثم انزلق حتى الطابق14 ثم افتح فتحه في النافذه هناك
    Optik böcekler, yüksek teknoloji ürünüdür, ...pencereden ışık ışını alır. Open Subtitles التصنت البصري لعبة تقنية بحيث تسلط شعاعاً خفيفاً على نافذة
    Kolunu pencereden dışarı çıkarıp havayı ve hızı teninde hissetmek. Open Subtitles وتضع يدك من خلال النافذة تشعر بالهواء والسرعة على جلدك
    Bütün yanıcı eşyaları pencereden uzağa çekin. Open Subtitles انقل المواد القابلة للاشتعال بعيداً عن النوافذ
    pencereden görünen Ay'ın ezbere bildiğiniz bir aşk şiirinden çıktığını düşünmenize şaşırmamak gerek. TED لا عجب في أن القمر في الشباك يبدو وكأنه انسل من قصيدة عاطفية كنت تحفظها عن ظهر قلب.
    Ve beni pencereden aşağı düşüren o gaddar adama ne yapacağım bir görse. Open Subtitles وبالنسبة لذلك الغبي الذي أطاحني من النافذة تأكد أنه سيحصل على ما يستحقه
    Doktor, oğlum ciddi biçimde yaralandı. pencereden düştü ve başından yaralandı. Open Subtitles دكتور أبنى مجروح بجرح خطير سقط من النافذة و أصاب رأسه
    Peki bu sesleri duyduktan sonra, pencereden baktınız mı ? Open Subtitles إذا بعد ما سمعت هذة الأصوات هل نظرت من النافذة
    pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. Open Subtitles انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله
    Evet, sen pencereden çık, burada duran kocaman kapıyı kullanma seni salak... Open Subtitles فعلاً إذهب من النافذه ولا تخرج من الباب الأساسي .. يا أحمق
    Eğer ceset parçaları pencereden fırlatılmış olsalardı hemen yakındaki yeşilliklere saçılmış olurlardı. Open Subtitles لو أن أجزاء الجسم ألقيت من النافذه لكانت تبعثرت بالقُرب من الأشجار
    Özgürlüğün tadını çıkarmanıza sevindim ama pencereden dışarı baktınız mı hiç? Open Subtitles انا سعيد لأنكم تستمتعون بحريتكم لكن هل نظرتم الى النافذه مؤخرا؟
    Monk,küçük bir adam 20 cm bir pencereden geçebilir mi? Open Subtitles الراهب، يمكن لشخص قليل تناسب من خلال نافذة 8 بوصة؟
    O, alevlerden kaçmak için üçüncü kattaki pencereden atlayınca öldü. Open Subtitles ماتت حينما قفزت من نافذة الطابق الثالث لتهرب من اللهب
    pencereden bakıyordu ve bütün bu karmaşayı duyuyordu. TED وكان ينظر من خلال النافذة ، ويستطيع سماع الصوت المرتفع.
    Yılın sadece bir günü Güneş'in ışınlarının pencereden girip, burada bir iz oluşturmasını sağlayan bu törensel takvimi hazırladılar. Open Subtitles بنوا هذه النوافذ بحيث أن أشعة الشمس سوف تخترق النافذة وتنفذ إلى جزء معين
    Bir şey yapmak istiyorsan, ben verandaya çıkınca... şu çiçek saksısını al ve pencereden at. Open Subtitles عندما أصل إلى العتبه أرمي المزهريه من الشباك
    Sorun şu ki, sigara içemediğinizde eğer tek başına pencereden dışarıyı seyrediyorsanız asosyal, arkadaşı olmayan bir ahmak oluyorsunuz. TED المشكلة هي عندما لا تستطيع التدخين. إن وقفت وحدقت خارج النافذة بمفردك فإنك أبله غير اجتماعي لا أصدقاء له.
    pencereden çıkmak için perdeleri birbirine düğümlenmiş buldum. Open Subtitles هو كَانَ قَدْ أُعيقَ وإعتمدَ عليه الستائر مِنْ النافذةِ.
    Ya istekli yap ya da seni pencereden dışarı fırlatırım. Open Subtitles إفعلي الأمر بالطّريقة الصّحيحة وإلاّ رميتكِ عبر النّافذة
    pencereden baktığı zaman aynı adamı tişörtü yanarken koşar durumda görmüş. Open Subtitles ونظرت للنافذة حيث شاهدت نفس الرجل يركض من القبو وقميصه يحترق
    Çünkü gözlerimi araçlarimda tuttum ve bombayi tam olarak o pencereden içeri attim. Open Subtitles لأنني أبقيتُ عينايَ على معداتي قذفتُ تلك القنبلة بدقة شديدة عبر تلك النافذة
    Beni ararsanız, bileklerime kadar sıyrılmış varis çoraplarımla pencereden dışarı bakıyor olacağım. Open Subtitles إذا كنت تبحث عني سوف أكون عند النافذة وجواربي متدلية من ساقي
    Diyorum ki mahkeme salonuna girdiğinde ders kitapları pencereden uçup gider. Open Subtitles قلت الكتب الدراسية تخرج من النافذةَ متى أنت في المحكمة
    Hapsedildiği pencereden dışarıdaki oyun parkına baktığında değişik bir şeyler hissettiğini fark ediyor. TED وجد أنه عند نظر إلى الملعب من خلف النافدة المغلقة, شعر بشيء مختلف.
    Şu an New York'ta pencereden neler görüyorsun? Open Subtitles ماذا ترى من نافذتك في نيويورك في الوقت الراهن ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد