ويكيبيديا

    "pencerenin önünde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمام النافذة
        
    • عند النافذة
        
    • كانت تفعل ذلك أمام شرفتها
        
    • أمام نافذة
        
    • خارج نافذتك
        
    pencerenin önünde düşünmek için gözlerimi annemin gözlerine benzeyen yıldızlara doğru kaldırıyorum. Open Subtitles أمام النافذة المغلقة أرفع رأسي لأبصر النجوم اللامعة كأعين أمي
    Bu her zaman pencerenin önünde durur. Burada oturur ve kitabını okur. Open Subtitles ضع هذه أمام النافذة دائماً إنّها تجلس هنا وتقرأ
    Salak, ben beş doları pencerenin önünde sallarken, cidden bana paketi uzattı. Open Subtitles الجاهل سلم في الواقع لي حقيبة بينما كان لا يزال 5 دولارات... ... تتدلى أمام النافذة.
    Bir kış günü, gerçek bir Kraliçe pencerenin önünde dikiş dikiyordu. Open Subtitles في أحد أيام الشتاء، كانت الملكة تخيّط عند النافذة
    Bir saattir pencerenin önünde bekliyordum. - Mercy'nin başhekimiyle burada çalışmaya devam edeceğimi söylemek için Mickey'in yerinde buluştum. Open Subtitles لقد كنتُ أنتظرك عند النافذة منذ ساعة لماذا تأخّرت؟
    Bir katil asla açık bir pencerenin önünde cinayet işlemez. Open Subtitles القاتل لن يستعرض جريمتة أمام نافذة مفتوحة
    Gerçekten, gerçekten o kadar büyük ki, "müzik zevkini beğeniyormuşum gibi davranabilirim, pastanın son dilimini yemene izin verebilirim, pencerenin önünde başımın üzerinde bir radyoyla durabilirim," Open Subtitles وحقا يمكنك أن تدعي أن لك ذوق رائع بالموسيقى وسأدعك تأكل القطعة الأخيرة من كعكة الجبن ويمكنك وضع الراديو خارج نافذتك
    -Burada yapacağız, pencerenin önünde. Ben Profesör Plum olabilir miyim? Open Subtitles سنقوم بهذا هنا، أمام النافذة - أيمكنني أن أكون البروفيسور "بلام"؟
    Mejicanos klişenizin aksine hepimiz pencerenin önünde durup Chupacabra* gözleyen batıl inançları olan aptallardan değiliz. Open Subtitles على نقيض فكرتكم الشائعة عن المكسيكيين لسنا كلّنا بلهاء نؤمن بالخرافات نجلس أمام النافذة "بحثاً عن "تشوباكابرا
    pencerenin önünde gördüğün benim. Open Subtitles هذا أنا, لقد رأيتني أمام النافذة!
    pencerenin önünde daha fazla zaman geçirmeye başlamıştım. Open Subtitles قضيت وقتاً أكثر وأكثر عند النافذة.
    Oval ofise girip pencerenin önünde Keneddy gibi poz verip fotoğrafımı çektim. Open Subtitles "وطبعًا اقتحمت مكتب البيضويّ، والتقط صورة لنفسي عند النافذة"
    Açık pencerenin önünde oturuyorum. Open Subtitles أنا جالس عند النافذة المفتوحة
    Bir katil asla açık bir pencerenin önünde cinayet işlemez. Open Subtitles القاتل لن يستعرض جريمتة أمام نافذة مفتوحة
    Sıkıldığım zamanlarda, bir sandalye alıp pencerenin önünde oturuyordum. Open Subtitles عندما اشعر بالملل أحضر مقعدا وأجلس خارج نافذتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد