ويكيبيديا

    "penceresiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نوافذ
        
    • أكثر مما كان
        
    Moskova'da seni küçük ve penceresiz bir yerde görmek isteyecek bazı arkadaşlarım var. Open Subtitles لدي زوجين في موسكو يحبون أن يضعوك في غرفة بلا نوافذ ساعات قليله
    Böylece Palo Alto'da sıkışık, penceresiz bir ofise taşındık ve tasarımımızı çizim tahtasından laboratuvara taşımak üzere çalışmaya başladık. TED وهكذا انتقلنا إلى مكتب، مزدحم بدون نوافذ في بالو ألتو، وبدأنا العمل على نقل تصميمنا من لوحة الرسم إلى المخبر.
    Büyük konserin yapılacağı gün grup, kendisini penceresiz, ses geçirmez bir uygulama odasında bağlı bularak uyanırlar. TED وفي يوم الحفل الكبير تستيقظ الفرقة لتجد نفسها مقيدة في غرفة عازلة للصوت ودون نوافذ
    Kat ve Marie yıllarca West Virginia'daki Mercer County Mahkemesi'nin bodrum katında penceresiz bir ofiste çalışıyorlar. TED عملاَ معًا لسنوات في مكتب بلا نوافذ. في سرداب في محكمة بمقاطعة ميرسر غرب فرجينيا.
    Dışarıdaki açık ve güneşli havayı göremediğimiz, penceresiz bir odada kendimizi bulduk. TED لقد كنا عالقين فى حجرة بدون نوافذ بدون أى أثر لليوم المشمس المشرق الذى تركناه.
    Detektif Mills'in benimle penceresiz bir odada başbaşa kaldığında alacağından daha fazla zevk duymadım. Open Subtitles أشك فى أنى قد إستمتعت أكثر مما كان سيستمتع المحقق ميلز فى قضاء الوقت 000 فى تعذيبى فى حجره بلا نوافذ
    Riley, seni içinde bulduğumuz o penceresiz küçük kabini özlemiyorsun, değil mi? Open Subtitles رايلي , أنت لا تفتقد تلك النقصورة التي بلا نوافذ التي وجدناك فيها ؟
    O halde niçin kendini bir cesetle penceresiz bir odaya koyan bir meslek seçtin? Open Subtitles لماذا عليك اختيار مهنة أن يضعك في غرف بلا نوافذ مع جثث الموتى، بعد ذلك؟
    penceresiz yaşamaya alışabilecek bir aile bulmak o kadar da kolay değil. Open Subtitles لن يكون سهلا إيجاد عائلة ترغب في العيش بدون نوافذ
    O sırada çocuğun sıradan bir odadaki fotoğrafları internetteymiş. Şimdiyse çocuk kapısız ve penceresiz, hapishane misâli bir odada kilitli. Open Subtitles حتىّ هذا الوقت كان لديه صور لنفسه في غرف طبيعية ولكن الآن إنه يبدو كمسجون في غرفة بدون نوافذ
    - penceresiz bir depoda bir arada tutulurlar, dışkı içinde yürürler... Open Subtitles يتم حشرها سوية في مخزن بلا نوافذ مع الخوض بالفضلات الى أن يتم قطع عنقها
    Sahil koruma, bizi, alt güvertede minik, penceresiz bir kamarada tecrit etti. Open Subtitles لذلك حبسَتنا خفر السواحل في مقصورة صغير من دون نوافذ على السفينة الخرقاء
    Çelik kapılı, penceresiz, betonarmeden inşa edilmiştir. Open Subtitles إنه مبنيّ من إسمنت قوي , بأبواب حديدية , لا نوافذ
    Çelik kapılı, penceresiz betonarme bir yapı. Open Subtitles إنه مبنيّ من إسمنت قوي , بأبواب حديدية , لا نوافذ
    Üç gün boyunca, penceresiz bir odada boyumca kağıt yığınları arasında fütursuzca eziyet çektirmişler. Open Subtitles لقد أمضى ثلاثة أيام يُستجوب في غرف بدون نوافذ مع رزم ضخمة من الورق موضوعة بشكل مرعب على الطاولة
    Onu penceresiz ve ışık girmeyen özel bir odaya koyduk. Open Subtitles كان لزماً علينا أن نضعه في جناح خاص بدون نوافذ أو أضواء
    Küçük bir odanın içine penceresiz bir saklanma yeri yaparız. Open Subtitles يمكننا أن نبني غرفة بلا نوافذ لتختبئ فيها داخل غرفة النوم الصغيرة
    penceresiz bir karavanda yaşayan bir ucube aramıyoruz. Open Subtitles لذلك لا تبحثوا عن شخص غريب الأطوار في حافلة بدون نوافذ
    Bu penceresiz odada her gece oturup siz vampirlerin ne kadar perişan olduğunu dinleyip duruyorum. Open Subtitles انا اجلس هُنا ليلة بعد ليلة في غُرفة بلا نوافذ واستمع لما تقولون يا مصاصي الدماء واستمع لنحيبكُم وما تمرون بهِ.
    penceresiz ve kamerasız bir odada sandalyeye bağlıyım ve nedenine dair en ufak bir fikrim bile yok. Open Subtitles أنا مربوط بكرسي في غرفة من دون نوافذ من دون آلات تصوير, و ليس لدي أدنى فكرة عن السبب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد