Bütün bu kablolar en sonunda verileri Perth'de bulunan bir süper bilgisayara gönderirler ve bu noktada ben işe giriyorum. | TED | الآن، كل هذه الكيبلات تحضر المعلومات بالوحدة وترسلها لحاسوب عملاق في بيرث وهنا يبدأ عملي. |
- Elbette. Babacığım, Tommy'e gümüş çıkarmak için Perth'de olduğunu ve sana ulaşılamadığını söylemiştim. | Open Subtitles | أبي لقد أخبرت تومي أنك تقطن فى بيرث وبأنك كنت تنقب عن الفضة وكان الوصول إليك صعبا |
Perth'te çaldığın Rosalind elması hala sende mi? | Open Subtitles | هل لديك تلك الألماسة التي سرقتيها من بيرث ؟ |
Rachel'ın çağrısı bunların 3 tanesini Tacikistan üzerinden diğerini ise Perth, Avustralya üzerinden alıyordu. | Open Subtitles | مكالمة رايتشل اعطتنا ثلاثة فوق طاجاكستان و الرابع فوق بيرث استراليا هذا لا يمكن ان يكون صحيح |
Kendime geldiğimde Perth'te bir plajdaydım, sadece slip mayo giyiyordum ve bir doğu boz kangurusu beni çalılıklara doğru çekiştiriyordu. | Open Subtitles | في شاطيء بيرث واسحب داخل الاجمه بواسطه كانجرو رمادي شرقي امرأه من السكان الاصليين ابعدته عني |
Bunu Perth'de köpekbalığı avlayabilmesi için bir arkadaşıma yapmıştım. | Open Subtitles | لقد صنعته من أجل زميل لكي يستطيع صيد القروش في بيرث |
Gelip yanımızda kalması ve bütün gün eğitim setlerini yaptığımı kontrol etmesi için Perth'ten yaşlı bir kadın tuttu. | Open Subtitles | وقد استأجر امرأة عجوز من بيرث لتأتي وتعيش معنا والتأكد من أني أقوم بكل فروضي الدراسية |
İşler plana göre giderse hepimiz prensin ordusuna katılmak için Perth'de bir araya gelecektik. | Open Subtitles | إذا مضى كل شيء حسب الخطة جميعنا سنلتقي في بيرث للأنضمام لجيش الأمير |
Şuraya yazıyorum, şimdi öyle ama Perth ve Edinburgh'yu tek kurşun dahi atmadan almamızın üzerinden haftalar geçti. | Open Subtitles | تذكروا كلامي لم يمض أسابيع منذ أن سيطرنا على مدينتي بيرث وادنبره |
Perth'te büyüyen, gereğinden fazla beyniyle hareket eden bir çocuk olarak... | TED | نشأت في بيرث طفلاً عقلانياً بشكل مبالغ فيه... |
Eski festivaller başarılı olmaya devam etti ama Brighton'dan Rio'ya, Perth'e, yeni bir şey ortaya çıktı ve bu festivaller gerçekten farklıydı. | TED | المهرجانات القديمة واصلت ازدهارها، لكن من "برنجتون" إلى "ريو" وحتى "بيرث"،ظهرت مهرجانات جديدة والتي كانت مختلفة تماما |
Perth'den dönerken onlardan bir paletin üstünde uyudum. | Open Subtitles | خلدت للنوم فوق حشيّة منهم في رحلتي من "بيرث" |
10 puanlık soru, Perth nerededir? | Open Subtitles | من أجل الـ10 نقاط , أين تقع مدينة "بيرث"؟ |
O buraya, Perth'e ulaştığında, eminim burada oturup, şöyle diyebilirim, "Hatalarım vardı ama... | Open Subtitles | عـندمـا يـصل إلينـا هـنا في (بيرث). أنـا أعـرف حقيقـةً بـأني أستـطيع الجلوس والرحيـل |
Perth, dünyada teksin | Open Subtitles | ♪ بيرث ♪ ♪ لا مثيل لها في الارض♪ |
Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu. | TED | عاشت في "بيرث" كانت تحب التزلج |
Herhalde Bayan Perth Amboy'dur, bir tutam mendilledir yine. | Open Subtitles | ربما تكون الآنسة (بيرث آمبوي) ذاهبة لشراء كلينيكس |
Demirci Perth, yoğun ve parlak bir duman kütlesinin ortasındaydı hep. | Open Subtitles | و(بيرث) الحدّاد، يعيش ما بين الشرارات النارية الحامية المتطايرة |
Fakat Perth bunu hiç umursamazdı. | Open Subtitles | لكن (بيرث) لم يكن يعبأ بذلك، لأنه كما قال، |
Az önce InterLink'ten uçak biletinizi aldım ve Perth'teki ayine zamanında ulaşabileceksiniz. | Open Subtitles | لقد تلقّيتُ لتوّي مخطّط رحتلكَ و يُفترض أن تصلَ إلى (بيرث) بوقت القربان المُقدّس. |
Artık Iggy Azalea ve Perth, Wallaby hayvanat bahçesinden sonra en fazla takipçiye sahibim. | Open Subtitles | أنا بالفعل أحتل المركز الثالث في عدد المتابعين بعد (إغي أزاليا) وكاميرا حديقة (برث) لصغار الكنغر. |