Bir çocuğumuz yok ve yemek pişirme dersleri almayı reddediyorum. | Open Subtitles | نحن لم يكن لديك طفل، وأنا يرفضون أخذ دروس الطبخ. |
pişirme ateşinin altındaki kömürlerin tamamen soğuduğunda neler olduğunu anlattı. | TED | لقد وصفت لي كيف تشعر عندما أخر قطع الفحم في موقد الطبخ نتطفىء نهائيًا |
Şimdi yemek pişirme ve tasarım konusuna geri dönelim. | TED | الان لنعد الى سؤال الطبخ ومن ثم الى التصميم |
Birketler pişirme esnasında ufalanıyor, ve küçük parçalara ayrılarak enerji kaybediyorlardı. | TED | والقوالب تتفتت قليلاً, وبالتالي نخسر طاقة عندما تنفصل خلال عملية الطهي. |
Beklenen işi yerine getirdi, pişirme ve çikolata üzerinden insanları bir araya getirdi. | TED | قامت بالمهمة التي وضعت للقيام بها، والتي كانت جلب الناس معًا على خلفية الخبز والشيكولاتة. |
Bu konu yemek hakkında; ama aslen yemek pişirme hakkında değil. | TED | أمر يتعلق بالغذاء , لكن ليس في مجال طبخ الطعام |
Daha temiz yanan pişirme yakıtları üretemez miyiz? | TED | الا يمكننا صنع وقود طهي حيث يشتعل بصورة نقيه أكثر ؟ |
Katil bu lastik ellerden birini satın almış pişirme spreyi ile parmak uçlarına izleri nakşetmiş, ve bu şekilde tüm suç mahaline sahte parmak izleri yerleştirmiş. | Open Subtitles | أشترى القاتل أحدى هذة الأيدى المطاطية دمج هذة مع رذاذ الطبخ ومضى لوضع البصمات الخاطئة |
İnsan organlarını pişirme gibi kötü bir alışkanlığı olduğu için yasadışı. | Open Subtitles | ومن غير قانوني ل لديه عادة سيئة الطبخ واحدة في الأعضاء الداخلية. |
uyku tulumu, çadır, kıyafetler, pişirme gereçleri. | Open Subtitles | حقيبة النو، والخيمة، والملابس، وأواني الطبخ. |
Yemek pişirme kursu ile ilgili bir hikâye anlatacak, çünkü internette tanıştığımızı söylemeye utanıyor. | Open Subtitles | سوف تخبركم قصة عن صف الطبخ لأنها تُحرج لأننا تعرّفنا عن طريق الإنترنت |
Şu aralar yaptığım temizlik, süpürme, katlama ütü, silme ve pişirme. | Open Subtitles | و بالتالي الآن كل ما أفعله , التنظيف و الكنس و الطي و كي الملابس و المسح و الطبخ |
pişirme bir sanattır ve benim pişirdiğim mal çok iyidir, o yüzden bana ders verme. | Open Subtitles | الطبخ فَنُّ. واذا كنت سأطبخ قنبله. رجاءا لا تعلمني كيف. |
Mağara adamının et pişirme tekniğini beceremiyor olması içime su serpti. | Open Subtitles | أنا مطمئن أن نعرف أنني أفتقر إلي براعة الطهي كأهل الكهف |
Poşeti pişirme işleminden 1 saat önce buzdolabından çıkarmayı unutmayın yeter. | Open Subtitles | فقط تأكد من إزالة الكيس من الثلاجة قبل ساعة من الطهي |
Ve son zamanlarda, insanlar pişirme yağları hakkında endişeliler çünkü binlerce insan restoranların atık sularından pişirme yağı arıtırken yakalandı. | TED | ثم مؤخرا ، الناس قلقون جدا من زيت الطهي، لأنه تم العثور على الآلاف من الناس يكررون زيت الطهي من مخلفات المطاعم. |
Dişi çürük olabilir ama pişirme yeteneği yerinde. | Open Subtitles | قد تكون اسنانها ميته لكن مهارتها في الخبز حية وجيدة |
Kek yaparken, pişirme sıcaklığının 23 derece civarında olmasına dikkat et. | Open Subtitles | عند صنع الكعك، إخفضي درجة الحرارة إلى 23 درجة أو أقل خلال الخبز |
Fırın yemeği çok sıcak tutuyor aslında "pişirme süresinin" üzerine çıkıyor. | Open Subtitles | الفرن ، يبقي الأكل ساخناً أن هذا يدعى عملية طبخ |
Grup yok, yemek pişirme seansı yok, sadece ben ve konu çarkı olacağız. | Open Subtitles | بدون فرقة موسيقية، أو فقرة طبخ فقط أنا ودولاب المواضيع |
Yemek pişirme derslerimiz var - ve bunun için okullarımızda dersliklerimiz var, | TED | لدينا صفوف طهي , ولدينا فصول في المدارس |
Katıldığı farklı topluluklardan edindiği arkadaşları... bloglar, kocası, yemek pişirme videoları. | Open Subtitles | مختلف المجموعات التي انضمت إليها إضافات, زوجها, مقاطع للطبخ الكثير من السكاكين في المطبخ. |
Ama şimdi bir çözümümüz var. Yemek pişirme yakıtı üretmek için tarımsal atıkları kullanmak. | TED | ولكن الآن لدينا طريقة تستخدم بقايا مواد زراعية لصنع وقود للطهي. |
Tavuk pişirme sırasında Ben bazı aperatifler hazırlamak için gidiyorum. | Open Subtitles | سأعد بعض الوجبات الخفيفة لحين يتم طهو الدجاجة |
Fazla pişirme, yoksa biliyorsun... | Open Subtitles | فقط لا تطهيه لوقت طويل لأنهسيصبح... |
Sonra temizlerim. - Hey, dur, pişirme tavam olmaz. Bunu al. | Open Subtitles | مهلا، مهلا، ابتعد عن مقلاتي الجيدة، خذ هذه |