ve lanet bir oyunu kaçırdığım için de pişman değilim. | Open Subtitles | و أنا متأكد إنى لست نادماً على تفويت مباراه ملعونه |
Bundan pişman değilim ve öylece susup da bunun için hapse girecek değilim. | Open Subtitles | لست نادمة على ذلك و سأذهب بهدوء إلى السجن |
Ama yaptığımdan pişman değilim, bu hayatıma mal olsa bile. | Open Subtitles | لكني لستُ نادماً على فعلتي حتى لو كلّفني ذلك حياتي |
Burada kaldığım için hiç pişman değilim. Pekçok hayat kurtardım. | Open Subtitles | لا أندم على أنني بقيت، فقد أنقذنا الكثير من الأرواح |
Hayır, AIG'nin kurulunda görev aldığıma pişman değilim. | Open Subtitles | لا تعليق، لا، أنا لست نادم على كونى عضو فى مجلس أدارة أيه اى جى |
Sana Min-hyung'un Jun-sang olduğunu söylemediğim için pişman değilim. | Open Subtitles | ..لست نادما على عدم إخبارك بأن مين هيونج هو جون سانغ |
Dün akşam söylediklerimden pişman değilim. | Open Subtitles | لستُ نادمًا على ما قلتُه ليلة البارحة |
Bacağımı kaybetmiş olsam da orduda hizmet verdiğim için pişman değilim. | Open Subtitles | فأنا لست نادمًا على إلتحاقي بالجيش رغمًا أن رجلي قد بترت |
Hastalandığı zaman 6 yıl işimden uzak kaldığım için de pişman değilim, ve hastalığının kötüye gittiği son yıllardan bile pişman değilim. | Open Subtitles | و لم أندم على الست سنوات التى تخليت فيهم عن الإستشارة لكونها مريضة و لم أندم على السنوات الأخيرة عندما إزداد مرضها |
Çarpıcı olsun istemiştik. Denediğim için pişman değilim. | Open Subtitles | كنّا نحاول الحصول على شيء مثير وأنا لست نادماً على المحاولة |
Ne olursa olsun bilmeni isterim ki, tek saniyesine pişman değilim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم مهما يحدث لست نادماً على أي لحظة |
Ne olursa olsun bilmeni isterim ki, tek saniyesine pişman değilim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم مهما حدث فأنا لست نادماً على لحظة |
Yine de, yaptığımızdan keşfettiğimizden pişman değilim. | Open Subtitles | مع ذلك، لست نادمة عما فعلناه، وما أكتشفناه. |
Dark Matter'da daha önce... Yaptığım şeyden pişman değilim. | Open Subtitles | لست نادمة على ما فعلته كان ذلك في مصلحة إمبراطوري الشيء المهم هو |
Ama pişman değilim. Elbette değilsin. | Open Subtitles | ولكنّني لستُ نادماً - بالطبع لستَ كذلك - |
Senden kaçmaya çalıştığım için pişman değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ نادماً على مُحاولة الفرار منك |
Oh, pişmanlık duyduğum şeyler var, Will, fakat onunla geçirdiğim bir tek günden bile pişman değilim. | Open Subtitles | لقد ندمت يا ويل, لكنى لا أندم على أى يوم قد قضيته معها |
Dikiş kursuna gittiğim için pişman değilim aslında. | Open Subtitles | لكني لست نادم علي حضور فصل الحياكة. |
- Yaptığımızdan pişman değilim. | Open Subtitles | أنا لست نادما على ما فعلت ، هل أنت نادم؟ |
Yaptığımdan pişman değilim, yaptığım şeyin halen İmparatorumun lehine olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لا نأسف لما فعلت، وأنا ما زلت أعتقد أنه كان في مصلحة الامبراطور بلدي. |
Ve ikincisi, hayatıma devam ettiğime pişman değilim. | Open Subtitles | ... وثانياَ أنني لست ندمان على متابعة حياتي |
Zerre kadar pişman değilim | Open Subtitles | لستُ آسفاً على شيء من ذلك |
Af için sana yalvarmamı istiyor olabilirsin ancak pişman değilim. | Open Subtitles | ربّما تودّني أن أتوسّل الصفح، لكنّي لستُ آسفًا. |
Çıkabilmem için emir vermeyi unutmuşsunuz ama beklediğim için pişman değilim. | Open Subtitles | لقد نسيت أن تترك لي كلمة السر التي يمكنني أن أخرج بها... لكنني الآن لستُ نادمة على انتظاري |
Ama ne seninle tanışmaktan, ne seni sevmekten ne de seninle evlenmiş olmaktan pişman değilim. | Open Subtitles | لكني لست آسف أني قابلتك و أحببتك و تزوجتك |