Pişman olacağını bildiğim bir şeyi yapmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريدك أن تفعل شيئاً أعرف أنك ستندم عليه! |
Pişman olacağını bildiğin bir şeyi yapmaktan kendini uzaklaştırdın. | Open Subtitles | (بول) لقد أبعدت نفسك عن فعل أمر علمت بأنك ستندم عليه |
Bana ne yapması gerektiğini sordu ve Wade ile görüşemezse Pişman olacağını biliyorum. | Open Subtitles | سألتني عما ينبغي أن تفعله وأنا أعلم انها سوف تندم إذا لم ترى كيف ستتنتهي الأمور مع وايد |
Sana Pişman olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك, سوف تندم |
Kim olduğunu ya da ne yapmayı düşündüğünü bilmiyorum ama buna Pişman olacağını garanti ederim. | Open Subtitles | لا أعلم من تكونين أو ما تفكرين القيام به لكن اضمن لكِ أنكِ ستندمين على هذا |
Sana Pişman olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّك ستندمين على ذلك |
Rosie'ye ileride Pişman olacağını söylemeye çalışmıştım ama takıntı haline getirdi. | Open Subtitles | (كُنت أحاول إخبار (روز بأنها سوف تندم على ذلك الأمر لاحقاً لكنها أصبحت مهووسة بالأمر |