ويكيبيديا

    "piccadilly'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بيكاديللي
        
    Bu baskı, Piccadilly trafından çizilmiş olağanüstü bir canavarı gösteriyor. Open Subtitles هذه المطبوعة تُظهِر حيوان مخيف تم عرضه في شارع بيكاديللي
    Geciktiğim için üzgünüm. Bangkok'un trafiği Piccadilly'den kötü. Open Subtitles آسف أَنا تاخرت مرور بانكوك أسوأ مِنْ بيكاديللي
    Bana bak Piccadilly Circus da porno filmi izliyor ölülerle konuşuyorum. Open Subtitles فأنا أجلس في سينما أفلام أباحية في منطقة سيركِ بيكاديللي اتكَلم مع جثّة
    Yani Piccadilly Saray Otelinde. Hemen bir daire aramaya başlayacağım. Open Subtitles فندق "قصر بيكاديللي"، سأبدأ بالبحث عن شقة بأسرع ما يمكن
    O Piccadilly'de değil, Coventry'de efendim. Open Subtitles ،إنه ليس في "بيكاديللي" سّـيدي !"إنـه فـي "كوفنتيري
    Buradan yedi gibi çıktım ve önce Piccadilly Palace Oteline gittim. Open Subtitles غادرت المكان هنا في حوالي السابعة ذهبت أولاً إلى فندق "قصر بيكاديللي"
    - Piccadilly'e benzer bir yerdeyim. Open Subtitles - وأنا في هذا المكان الذي يشبه بيكاديللي.
    - Piccadilly'e benzer bir yerdeyim. Open Subtitles - أنا في هذا المكان الذي يشبه بيكاديللي.
    Bir sonraki durak, Piccadilly Circus. Open Subtitles المحطة التالية، سيرك بيكاديللي.
    Araştırma gününde; şahıs, metroyla Piccadilly meydanına geldi ve Park Lane Hotel'e girdi. Open Subtitles في يوم التحقيق، السيــدة التي نراقبها، ذهبت بالقطار إلى طريق (بيكاديللي)ّ وذهــبت إلى فنـدق (بارك لين)ّ
    Güle güle, Piccadilly Open Subtitles الوداع يا بيكاديللي
    - Piccadilly, Hyde Park Corner. Open Subtitles بيكاديللي , زاوية هايد بارك
    Bu kadın, Piccadilly Palace Otelinde bir geceliğine oda tutan kadındı. Open Subtitles هذه المرأة هي نفسها التي حجزت غرفة لليلة في فندق (قصر بيكاديللي)
    Jane Wilkinson saat yedide evinden çıkıp, Piccadilly Palace Otel'e gider. Open Subtitles عند السابعة مساءً، تتوجه (جين ويلكنسون) إلى فندق (قصر بيكاديللي)
    İlk günümüzde Londra'nın merkezinde hemen Piccadilly Circus'un oradaydık. Open Subtitles كنّا في يومنا الأول وسط (لندن) قرب ميدان (بيكاديللي).
    Piccadilly için Nazi yağmuru gösterisi gibi olacak. Open Subtitles انها ستمتلئ بالنازيين في سيرك (بيكاديللي)
    Bay Green'in Piccadilly'de olduğunu nereden biliyormuş? Open Subtitles كيف عرفت أن السيد (غرين) سيكون في (بيكاديللي
    Birkaç sene önce birkaç arkadaşıyla Piccadilly boyunca siper kazmışlardı. Open Subtitles قبل سنوات طويلة حفر خندقاً هو وأصدقائه حول (بيكاديللي)
    Piccadilly komandoları rekorumu bir gecede kırmak için bir şans daha istedin. Open Subtitles تريد فرصة أخرى لاسقاط رقمى فى (بيكاديللي) القوات الخاصة في المساء
    Piccadilly'deymiş ve kaymış ya da takılmış ve yola düşmüş. Open Subtitles ...بأنه كان في (بيكاديللي) وأنه . إنزلق أو تعثر وسقط على الطريق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد