Demek beni bu korkunç planımdan caydırmak için buradasınız. | Open Subtitles | لذا أتيتَ كي تُثنيني بالعدول عن خطتي المُروِّعة. |
Bu Phoebe'yi şevhetli bir duruma sokmaz ve planımdan vazgeçmek için şu an fazla yaklaştım. | Open Subtitles | والتي وضعت بالكاد فيبي في مزاج غرامي، وأنا قريبة جدا الآن على التخلي عن خطتي. |
Bulutlar çiftçilerimizin huzurlu topraklarını yok ettikten, ve benim şantaj planımdan sonra dünya bizi kurtardı. | Open Subtitles | ... عندما دمرت السحب مزارعنا المسالمـة و خطتي لابتزاز المال من العالم بالتهديد أنقذتنـا جميعاً |
Sadece intihar planımdan haberin olması için yazıyorum. | Open Subtitles | أكتبها فقط لكي تعرفي خططي للإنتحار |
Annemi öldürme planımdan Deborah'a bahsetmedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبر (ديبورا) عن خططي لإزالة أمّي |
- Bunu büyük planımdan sonra sor. - Bu plana hayatta kalmamız da dâhil, değil mi? | Open Subtitles | اسألني بعد تنفيذ خطتي الكبيرة - هذه الخطة تتضمن نجاتنا، صحيح ؟ |
Ama planımdan hoşlanmayacağınızı peşinen söylüyorum. | Open Subtitles | لكنّي أقر لكم الآن، خطتي لن تروقكم. |
Sanırım bazılarınız planımdan memnun değil. | Open Subtitles | سمعت أن بعضكم لا يحب خطتي |
Biliyor musun, orijinal planımdan saptım. | Open Subtitles | انت انحرفت عن خطتي الاصلية |
Brezilya seyahatimden önceki haftalarda, bazı arkadaşlarıma ve zamanında avukatı olduğum Google'daki birkaç meslektaşıma bu planımdan bahsetmiştim. | TED | في الأسابيع التي سبقت رحلتي إلى البرازيل، ذكرت خطتي المستقبلة لعدد من الأصدقاء ولبضعة زملاء في (جوجل)، حيث كنت أعمل كمحامية في ذاك الوقت. |
- Tabii. planımdan şüphelisin. | Open Subtitles | -كلا، بل خطتي فحسب . |