Belki, eğer istersen, para kazanma planlarından birini hayata geçiririz. | Open Subtitles | ربما يمكنك، إذا أردت أن تشرع في خططك لجني الأمول |
Bana planlarından bahsettiğinden beri, hayır, bilmem. | Open Subtitles | لا, لا أعرف. منذ متى تحدث معي عن خططك |
Ona yaz. Carlisle'la olan planlarından bahset. Bunu ona borçlusun. | Open Subtitles | اكتبي له وأخبريه بخططك مع كارلايل فأنتي تدينين له بهذا |
Burada olmamın nedeni o aptalın dahi planlarından birini uygulamaya koyması. | Open Subtitles | .. لكن سبب مجيئي إلى هنا بأن هذا الأبله قام بتنفيذ إحدى خططه العبقرية |
Ortağımızın, içinde bulunduğum binayı havaya uçurma planlarından senin de haberin yoktu herhalde? | Open Subtitles | هل أستطيع القول أن شريكنا لم يخبرك عن خطته لتفجير مبنى كنت بداخله؟ |
Size planlarından bahsetti mi, ya da buna benzer şeylerden? | Open Subtitles | هل أخبرتك بشأن خططها ؟ أي شيء من هذا ؟ |
Sürekli artan dış baskıya rağmen devrimci planlarından sapmaz... | Open Subtitles | بالرغم من الضغط الخارجي المتزايد فإنه يتمسك بخططه المستقبلية |
- Ya da senin planlarından birisi. | Open Subtitles | أو هذا جزء من خططك |
planlarından bahsedince... | Open Subtitles | عندما تكلم عن خططك |
planlarından bu şekilde haberdar oldu. | Open Subtitles | هكذا هي عرفت بشأن خططك. |
Çünkü senin saçma planlarından bıktım. | Open Subtitles | لأنني كرهت من خططك الناقصة |
"Tanrıyı güldürmek istiyorsan, ona planlarından bahset". | Open Subtitles | "لتضحك الاله .قل له خططك" |
Eğer planlarından daha önce bize bahsetseydin zamanında gelebilirdik. | Open Subtitles | لو أنّك أخبرتنا بخططك مُقدّماً، لكان لدينا وقت للوصول إلى هنا. |
"Tanrı'yı güldürmek istiyorsan, ona planlarından bahset" derler. | Open Subtitles | إذا أردت أن تضحك القدر أخبره بخططك |
Eskiden hep şöyle derdin; "Bana planlarından bahset Frida!" | Open Subtitles | لقد كنت دائما تقول لي... أخبريني بخططك يا "فريدا" |
Sana okulun dışındaki hayatıyla ilgili planlarından bahsetti mi? Hayır. | Open Subtitles | هل تحدث لك عن خططه للعيش خارج اللودس ؟ |
planlarından haberim yok. | Open Subtitles | لست مطلعاَ على خططه |
- Onun planlarından artık bıkmıştım, ama bilirsin... | Open Subtitles | وكنت قد سئمت خططه تلك، لكنك تعرفي... |
Chuck bu. Yaptığı da muhtemelen onun hain planlarından biridir. | Open Subtitles | إنه تشاك، لابد أن هذا جزءًا من خطته المحكمة |
Eğer şimdi onu korkutursanız bütün planlarından vazgeçer. | Open Subtitles | واذا قمتم بإخافته الآن ربما يتراجع عن خطته |
Sabahleyin, babam anneme kahvaltı hazırlamış, ve annem de ona Seattle'a taşınma planlarından bahsetmiş, böylece şeyi takip edip, evlenebilecekmiş... | Open Subtitles | في الصباح أعد لها الفطور و تحدثت عن خططها للإنتقال إلى (سياتل) حتى تتمكن من التعقب و الزواج |
Yasal olarak. Yargıç Vaughn ya da Trey McCann'la ilgili planlarından size bahsetti mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك عن خططها بشأن القاضي (فون) أو (تري ماكان)؟ |
Savaş sonrası planlarından dolayı Senatör Ta'ya güvenmiyorum. | Open Subtitles | (انا لا أثق بالسيناتور (تا او بخططه لعالمنا بعد الحرب |