Sara, sen harika bir mühendissin ama politika hakkında hiçbir bok bilmiyorsun. | Open Subtitles | سارة ، أنتي مهندسة مبدعة ولكنك لا تعرفين أي شيء عن السياسة |
Ondan beri, politika hakkında yazılar okumaya devam ettim ve coğrafya, kimlik ve bu tür her şeyin ne anlama geldiğine baktım. | TED | و منذ ذلك الوقت, بدأت بقراءة كل شئ عن السياسة و الجغرافيا و الهوية وما تعنيه كل هذه الأشياء. |
politika hakkında bilmek istemeyeceğin her şeyi öğrenmeye hazır mısın? | Open Subtitles | انت جاهزه للتتعلمِ كل شيء عن السياسة المحلية |
Demokrasi vatandaşlarının dış politika hakkında mantıklı tartışmalar yapabilmek için ihtiyacı olan bilgiyi onlardan aldılar. | Open Subtitles | يسرق من المواطنيين المعلومات التي يحتاجونها إن كانوا يريدون خوض نقاش متقدم عن السياسة الخارجية. |
Eh, umarım politika hakkında konuşmaktan hoşlanıyordur. | Open Subtitles | حَسناً، أَتمنى بأنها تحب التحدث في السياسة |
Demek bir şeyler içtiniz, politika hakkında tartıştınız ve sonra seninle aynı fikirde olmayınca sen bunu üstüne mi alındın? | Open Subtitles | اذا ، تجلسون ثم تتجادلون في السياسة ثم تأخذه بجدية عندما لم يتفق معك؟ |
politika hakkında fazla bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعرفون أي شيء عن السياسة |
Hep politika hakkında yazmak isterdin. | Open Subtitles | لطالما أردتِ الكتابة عن السياسة. |
Fakat bu oylamanın, politika hakkında olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | لكن هذا التصويت لا يجب أن يكون عن السياسة ...طبقاً للدستور, أنتم تحكمون علىّ |
Neden politika hakkında konuşuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتحدث عن السياسة ، هاه ؟ |
politika hakkında konuşamazsın diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل ألا نتحدث عن السياسة بعد الآن. |
politika hakkında konuştuğu için mi? | Open Subtitles | لأنها تكلمت عن السياسة |
politika hakkında hiçbirşey bilmezsin ki! | Open Subtitles | ! لا تعرف أي شيء عن السياسة! |
Senin politika hakkında bildiklerin shot bardağını bile doldurmaz. | Open Subtitles | ... ماذا تعرف عن السياسة |
- Biz hiç politika hakkında konuşmayız ki. | Open Subtitles | -حسنًا، لا نتحدث أبدًا عن السياسة . |
Onunla politika hakkında konuştum canı sıkıldı yatmaya gitti. | Open Subtitles | تناقشت معها في السياسة فضجِرَت وذهبت إلى النوم |
Bu, siz politika hakkında şaka yaptığınız zamandı. | Open Subtitles | كان هذا في الأيام التي أمكننا فيها إطلاق المُزَاحات في السياسة |