ويكيبيديا

    "politikalar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السياسات
        
    • سياسات
        
    Bu politikalar onu halkına sevdirdi, ancak ticareti ve ekonomik büyümeyi yavaşlattı. TED هذه السياسات أكسبته حب شعبه، لكن التجارة والنمو الاقتصادي عانيا من التباطؤ.
    Aslında, korkarım elimizdeki en iyi politikalar çözüm için yeterli olmayacak. TED في الواقع ، أشعر أن كل السياسات الجيدة التي نملكها لن تكون كافية.
    Fakat buna neler olanak sağlar: kanunlar, politikalar, düzenlemeler. TED و لكن ما يربطها و يحققها , هو التشريعات و السياسات و اللوائح.
    Kullandığımız finansal politikalar üzerinde pek çok etkisi vardır. TED لذلك أيضاً العديد من الأثار على السياسات المالية التي نستخدمها.
    Dünyanın her yerinde politikalar, uluslararası kuruluşlar, mesleki liderler var. TED .على الصعيد العالمي، لدينا سياسات اليات دولية، قادة عمل.
    Scott Page: Modeller daha etkili kurumlar ve politikalar tasarlamamıza yardım eder. TED سكوت بايج: النماذج تساعدنا على تصميم سياسات ومؤسسات أكثر فاعلية.
    Resmi politikalar ve gerçek hayat konusunda, arada uçurumlar olduğunu fark ettik. TED ثم اكتشفنا أن هنالك ثغرة كبيرة عندما يتعلق الأمر بين السياسات الرسمية والحقيقة على أرض الواقع
    Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak istiyorsak mevcut politikalar ve yapılması gerekenler arasındaki boşluğa dikkat çekilmeli. TED ما زال لدينا فجوة بين السياسات الحالية وما يجب أن يحدث إذا أردنا تفادي تغيرات المناخ الخطيرة.
    Mülteciler için durum, tutarsız politikalar ve şiddet kullanımıyla daha da zorlaştırılıyor. TED تزداد وضعية طالبي اللجوء سوءًا بسبب السياسات المتناقضة ومحاولات الاستجابة العسكرية.
    Tabii, solcu politikalar devlet, STK'lar ve özel sektör arasındaki ayrımı ortadan kaldırma eğilimindeydiler. TED بالطبع، سعت السياسات اليمينية إلى خلق نوع من التشويش بين الحكومة والمنظمات غير الحكومية والقطاع الخاص.
    Ama sadece duygular üzerinden politikalar yapamayız, özellikle bu politikalar yüzünden etkilenen insanların üzerinden. TED ولكن لا يمكننا سن السياسة استنادا على المشاعر، خاصة ليس على حساب الأشخاص الذين يتأثرون فعليا من تلك السياسات.
    Çünkü politikalar ve altyapı işe yaramaz hâle geldiğinde, bu her gün olan bir şey hâline geliyor. TED لأنه عندما تفشل السياسات والبنى التحتية فإن هذا ما يحدث على أساس يومي.
    Güvenlikçi kafa yapısıyla bu riskli politikalar arasında gerçekten bir çelişki var. TED هناك تناقضا حقا بين الأمن والعقلية والكثير من السياسات تنحو للمخاطرة بشكل حاد.
    Bir kac oge sozkonusu, genelde sosyal politikalar ve yazilimin bazi oglerine iliskin. TED إذاً فهناك القليل من العناصر، معظمها السياسات الإجتماعية وبعض العناصر في البرمجيات.
    Durgunluğu önlemeye yardımcı olmak için planlanmış politikalar da katkı yapabilir. TED وحتى السياسات التي من شأنها الحيلولة دون الكساد الاقتصادي يمكن أن تؤدي إليه.
    Ama bu politikalar sürdürülebilir değil ve aşırı enflasyonu önlemek için er geç tersine çevrilmesi gerekir. TED ولكن هذه السياسات ليست مستقرة، وفي النهاية تحتاج إلى الرجوع عنها لدرء تضخم كبير.
    ve bu politikalar vergi, finansal yardım veya zorlayıcı emirler olmadan da uygulanabilir TED و تعمل هذه السياسات بشكل فعال بدون ضرائب، منح، أو وصايه
    IQ test sonuçları, korkunç politikalar ile bilimsel olarak mesnetsiz ideolojileri temize çıkarmak için kullanıldı. TED تم استخدام نتائج اختبار معدل الذكاء لتبرير السياسات المروّعة والأيديولوجيات التي لا أساس لها من الناحية العلمية.
    En çok şiddet olayı yaşanan yerlere daha çok polis koyma gibi politikalar. TED إنها سياسات مثل وضع المزيد من عناصر الأمن في الأماكن القليلة التي يجري فيها العنف بشكل كبير.
    Yani mantalite elde var sıfırdan pozitif toplama kayarsa üretken politikalar elde edebilirsiniz. TED ولهذا يجب أن تتحول العقلية من من المجموع صفر إلى المجموع إيجابي قبل أن تحصل على سياسات بناءة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد