Ve Port-au-Prince caddelerindeki üç milyonla beraber oradayım. | TED | وانا هناك مع ثلاثة ملايين في شوارع بورت أو برنس. |
Deprem, başkent Port-au-Prince'la birlikte 320,000 insanın hayatını yok etti; yaklaşık 1.2 milyon insanı da evsiz bıraktı. | TED | دمر الزلزال العاصمة بورت أو برنس، موديا بحياة حوالي 320,000 شخص، وقام بتشريد حوالي 1.2 مليون شخص. |
Port-au-Prince şehir merkezinde Adalet Bakanlığı'nın çatısında durduğumu hatırlıyorum. | TED | أتذكر الوقوف على سطح وزارة العدل في وسط مدينة بورت أو برنس. |
Port-au-Prince'ın tüm sokaklarında cep telefonu şarj eden istasyonlar sunan girişimciler türemişti. | TED | على جانبي الشارع على طول بورت او برنس، ظهر صغار اصحاب الاعمال يعرضون محطات شحن الهاتف النقال. |
7.0 ile kıyaslandığında 500 kat daha şiddetli bir şekilde Port-au-Prince'i vurdu. 500 kat daha şiddetli olmasına rağmen sadece 1000'in altında vaka ortaya çıktı. | TED | وهو أقوى 500 مرة من قوة ال7.0 ريختر الذي ضرب بورتو برينس -- أقوى 500 مرة، و مع ذلك كانت الإصابات أقل من الألف. |
Clay Port-au-Prince ve Şili'de de yanımızdaydı. | TED | كان كلاي معنا في بورت أو برنس. وكان معنا أيضا في شيلي. |
Bizi Port-au-Prince'e kadar ancak idare eder. | Open Subtitles | وهذا يكفينا حتى الوصول إلى "بورت أو برينس" |
Düşünüyorum da bir kaç günlüğüne Port-au-Prince'e gitsem iyi olur. | Open Subtitles | سأذهب إلى بورت أوربرنس لمدّة بضعة أيام |
Başkent Port-au-Prince, kelimenin tam anlamıyla parçalara ayrıldı. | Open Subtitles | العاصمة "بورت او برانس" تمزقت إلى أشلاء بشكل حرفي، |
Son altı ay içinde Havana'da Port-au-Prince'de ve Miami'de, çeşitli isimlerle bulunmuş. | Open Subtitles | في آخر 6 أشهر "لقد كانت في "هافانا "بورت - أو |
Yediye yedi kala, Port-au-Prince, Haiti' de, yer titredi, ve ben kendimi burada buldum, tam olarak ona yedi kala. | Open Subtitles | الرابعة عصراً وثلاث وخمسون دقيقة في بورت أوبرانس - هاييتي اهتزت الأرض |
Bir kez, çift motorluyla Port-au-Prince, Barselona arası uçtuğum bir adam. | Open Subtitles | سبق أن شاركت معه جولة عبر دعامة من محركين من "بورت أو برانس" إلى "باراكوا". |
Port-au-Prince'taki kentsel tahribat yüzünden SMS'lerden oluşan bir sağanak geldi -- insanlar yardım istiyor, yardım etmemiz için yalvarıyor, veri paylaşıyor, desteklerini sunuyor, sevdiklerini arıyorlardı. | TED | لأنه من الدمار الحضاري في بورت أو برنس جاء سيل من الرسائل القصيرة -- أشخاص يصرخون طلبا للمساعدة، يتضرعون لنا للمساعدة، يتشاركون البيانات، يعرضون الدعم يبحثون عن أحبائهم. |
İki sene önce, ABD Deniz Piyadeleri'nde Irak ve Afganistan'da da dahil olmak üzere dört yıllık görevin ardından, kendimi Port-au-Prince'de buldum. Depremden üç gün sonra, şehrin en zarar görmüş kısımlarında bir grup gazi ve profesyonel sağlık görevlisine öncülük ediyordum. | TED | قبل عامين، وعقب عملي لأربع سنوات في مشاة البحرية الأمريكية والخدمة العسكرية في كل من العراق وأفغانستان، وجدت نفسي في العاصمة بورت أو برنس، أقود فريقا من قدامى المحاربين وخبراء الطب في أحد أصعب الأماكن المنكوبة في المدينة، بعد 3 أيام من ضربة الزلزال. |
Lisa, Port-au-Prince'te geri dönüşüm yapabilir, annesi şehrin diğer yanından mutfak yakıtı satın alabilir veya parasını çekebilir. | TED | أو (ليزا) يمكنها إيداع المواد في مركز في (بورت أو برينس)، فتتمكن أمها من الحصول على وقود الطبخ أو المال عبر المدينة. |
Bu fotoğraf geçen hafta Port-au-Prince, Haiti'deki bir klinikte çekildi. | Open Subtitles | هذه الصورة أخذت قبل أسبوع . "في عيادة في (بورت أوبرانس) ، "هايتي |
Demek ki, Soldan sağa 14 de; 'Port-au-Prince'. | Open Subtitles | "شعبة " فيجعل الصف 14 " بورت أو برنس" |
Gördün mü? 'Papa Doc'ın kapitol fikri', burası 'Port-au-Prince'. | Open Subtitles | انظري " العاصمة التي اقترحها (بابا دوك) ؟" الجواب بورت أو برنس |
Tekrar etmek gerekirse, bu molasız Port-au-Prince'e giden 256 numaralı uçuş. | Open Subtitles | مرة أخرى, هذه الرحلة 257 مع خدمات غير متوقفة إلى (بورت أو برنس). |
Ben Port-au-Prince'den Peder Rick. | Open Subtitles | معك القسيس (ريك) من مدينة (بورت أوبرنس). |