Zayıf pozisyona düştüğümüz için kararlar almamızı istemiyorum. Kaybetmene neden olur. | Open Subtitles | لا أريدنا أن نبدأ بإتخاذ قرارات من موقف ضعف، هكذا سنخسر |
bir bakınız sadece. İkincisi ise gelecek teması altında yapılmış konuşmalar, aslına bakarsanız, bizi öyle bir pozisyona soktu ki ileride gerçekten ne olacağı konusunda neredeyse hiç bir fikrimiz yok. | TED | ومجالاتها. الثانية أنها وضعتنا في موقف حيث ليست لدينا أي فكرة عما سيحدث، في المستقبل. |
Hayır, bugün karar vereceğini ya da kendimi bu pozisyona koymuş olmayacağımı fark etmemiştim. | Open Subtitles | لا, لم ألاحظ أنه سيقرر اليوم وإلا لم أكن أضع نفسي في هذا الموقف. |
pozisyona bağlı ama teklif edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا يعتمد على المنصب الذي يعرضه، ولكنني لا أعتقد أنه سيعرض علي أي شي |
Tamam çocuklar onu istediğiniz pozisyona koymaktan kesinlikle çekinmeyin, tamam mı? | Open Subtitles | لا تخشوا من ان تضعوها في أي موضع تريدونه, حسناً؟ |
Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
Liderler güçlü pozisyona sahiptirler... ...veya yetki. Fakat öncülük yapanlar bizlere ilham verirler. | TED | قادة يشغلون منصب سلطة أوقوة، لكن من يقودون يلهموننا. |
Amerikalının kaçışı beni kötü pozisyona soktu Komutanlığa ve Genel Komutanlığa karşı. | Open Subtitles | هروب الامريكى وضعنى فى موقف سئ مع قياداتى و الادارة العليا |
Senin için biraz para ayırabilecek bir pozisyondayım... tabi eğer sen de pozisyona girer ve bana biraz zaman ayırabilirsen. | Open Subtitles | أنا في وضع يمكنها من قضاء بعض المال عليك ... إذا كنت أحصل في موقف وقضاء بعض الوقت على لي. |
Tüm takımımla 600 metredeki 4. pozisyona gideceğim. | Open Subtitles | نحن تناوب مع 9 الفصيلة في الأمام موقف في السادسة عشرة مئة نفس يوم أمس. |
Yararlanacak pozisyona getirdiniz ve birden pasif mi geldim. | Open Subtitles | ووضعي في موقف ضعيف وفجأة أنا مجهولة بالنسبة لكم |
Ve seni kötü bir pozisyona soktuğunun farkında. | Open Subtitles | و هي تعرف انه غير عادل ان تضعك بهذا الموقف 652 00: 40: 55,737 |
Bu pozisyona kolayca gelebilmem sayesinde ülke ve gençlik için bir şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | وبفضل بهذه السهولة الوصول لدي هذا الموقف .. .. التي أستطيع أن أفعل شيئا لهذا البلد وشبابها. |
Camille'yi o pozisyona hiç sokmamalıydık. | Open Subtitles | ما كان علينا مطلقا وضع كاميل في هذا الموقف |
Ama şirket daha birkaç ay önce beni bu pozisyona terfi ettirmişti. | Open Subtitles | لكن الشركة للتو قامت بترقيتي في هذا المنصب منذ اشهر قليلة |
Sen terfi edildiğin zaman, o pozisyona başka biri getirtildi biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، كما تعرف ذلك المنصب تم تعيين شخص به عندما تمت ترقيتك |
Lütfen, beni yalan söylemek zorunda bırakacak bir pozisyona sokma. | Open Subtitles | أرجوك، لا تضعني في موضع أضطر أن أكذب فيه |
Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
Bu şirkette maaşlı bir pozisyona ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في منصب مدفوع الثمن في هذه الشركة ؟ |
Üç kişiyle kendini o pozisyona sokmamalısın. | Open Subtitles | لم يكون هناك أحد بموقف مثل هذا ليس بثلاثة أشخاص و حسب |
Birkaç dakika içinde dikey pozisyona geçeceğiz. Sonra uçak serbest düşüşe geçecek. İşte o anda ağırlıksız olacağız. | Open Subtitles | أولاً سنحلّق عمودياً، ثم نجعل الطائرة في وضعية السقوطالحر،ومنثمستنعدمالجاذبية. |
Kaptan, gemi halen genel alarm durumunda. 3. pozisyona geçmek için izninizi istiyorum | Open Subtitles | أيها القبطان , السفينة مازالت فى حالة طوارئ , أطلب السماح للوضع 3 |
Bir insan benim bulunduğum pozisyona diğer kimselerin keyfini kaçırmadan gelemez. | Open Subtitles | -الرجل لا يصل لمثل منصبي من دون إزعاج بعض الناس. |
Vücudunuzu uygun pozisyona alın. Omuzlarınızı geriye itin. | Open Subtitles | وكوني في وضعيةٍ جسمانيّةٍ راسيةٍ وثبتيهِ على الكتف |
onları bulundukları halden daha kötü bir pozisyona sokardım. | TED | يُمكن أن أُعرّضم لوضع أسوأ من الوضع الذي يعيشونه الآن. |