ويكيبيديا

    "programın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البرنامج
        
    • برنامجك
        
    • الجدول
        
    • جدول
        
    • جدولك
        
    • للبرنامج
        
    • برنامجنا
        
    • المسلسل
        
    • البرامج
        
    • البرنامجِ
        
    • لبرنامج
        
    • برنامج
        
    • مبكّرون
        
    • برنامجه
        
    • متأخرين عن
        
    Artık nedenini biliyorsunuz ve kanımca bu programın amacı da bu. TED الآن تعرف لماذا، وبالنسبة لي، هذه هي الغاية من هذا البرنامج.
    Ve programın en vurucu noktası birçok şey öğrenmiş olmamızdı. TED وما يميز هذا البرنامج هو أننا تعلمنا عدد من الأشياء.
    Ve bu bariz olmayan temel meseleler programın püf noktası oldu. TED ومعالجة هذه القضايا الأساسية غير الواضحة أصبح جزءا أساسيا ًمن البرنامج.
    Cumartesi gecesi programın şişman bir adam süngerin üzerine düşüyor. Open Subtitles برنامجك ليلة السبت عبارة عن رجلٍ سمين يقطر مطاطاً اسفنجياً
    programın reddi gösterir ki amaçlarımıza ulaşma konusunda ciddi değiller. Open Subtitles رفض البرنامج يبين أنهم ليسوا . جديين حول إنجاز أهدافنا
    Adamın söylediği şarkı birkaç senedir yayımlanan hızlı yüzmek uzağa çubuk fırlatmak gibi süpergüçleri olan heriflerin katıldığı programın müziği. Open Subtitles ذللك الرجل يغني اللحن الرئيسي من ذلك البرنامج الذي يأتي كل عامين عن أناس من مختلف الجنسيات مع قوى خارقة
    Babam, o çok etkilendi ama programın orijinal dosyalarını istiyor. Open Subtitles أبي، هو معجب جدا لكنّه سأل عن ملفات البرنامج الأصلي
    programın kaldığı yerden devam ettiğine memnun olduğunu söylemeye çalışıyor. Open Subtitles إنها تقصد، أنها سعيدة أن البرنامج .قد عاد للعمل مجدداً
    Eğer bu adam peşimize düşerse, tüm programın kaynağını kesebilirler. Open Subtitles إذا قام هذا الشخص بمطاردتنا بإمكانهم إيقاف التمويل لهذا البرنامج
    Ama iletişim ağı programın hayrı için bunu gizli tutmamız gerektiğini söyledi. Open Subtitles لكن طلبت منّا القناة أن نبقي الأمر سرّاً من أجل مصلحة البرنامج.
    Bu özel programın sana uygun olup olmadığını merak ediyorum. Open Subtitles إنّني أتساءل عمّ إذا كان هذا البرنامج بالذات يناسبك حقاً.
    Thaler ve benim bu programın bir parçası olmaktan ve fark yaratmaktan ne kadar mutlu olduğumuzu söylememe gerek yok. TED ولا حاجة لكي أقول أن تايلر وأنا كنا محظوظين لكوننا جزءا من هذا البرنامج وقد أحدثنا فرقا.
    Bu programın adı Amerika için Programla, ve bu biraz teknoloji dahileri barış gücü gibi bir şey. TED البرنامج يدعى البرمجة لأجل أمريكا، وهو أمر يشبه نوعا ما فيلق السلام لمهووسي التكنولوجيا.
    Bu programın büyük etkisini gösteren açık kanıtlarımız var. TED لدينا دليل واضح على التأثير العظيم لهذا البرنامج.
    Bu öğrenme programı genomdur, ve bu programın kodu da DNA'dır. TED البرنامج التعليمي هو ‘جينوم‘، والرمز لهذا البرنامج هو الحمض النووي، DNA.
    Üç aydır buradasın, ve şimdiden programın gerisindesin. Open Subtitles لم يمضى على وجودك هنا الا 3 اشهر وها انت تاخرت عن برنامجك
    programın altı ay gerisindesin ve bütçeyi 20 bin denarii* geçtin. Open Subtitles أنت مُتخلف عن الجدول بستة أشهر وأبذرت 20 ألف من الميزانية
    Bana vermen gereken bir pasaport var ve ben programın gerisindeyim. Open Subtitles الأن أنتَ لديكَ جواز سفر، لتوزوّره وأنا متأخرة عن جدول أعمالي
    programın konusunda emin misin, yani bir çırağa ayıracak zamanın var mı? Open Subtitles متأكد أن في ظل جدولك المزدحم ستجد الوقت لتلميذة؟
    programın bugünkü halini alması yıllar aldı. TED تطلّبت عدة سنوات للبرنامج كي يصبح ما هو عليه الآن.
    Sadece programın senin için çalıştığını görelim. Open Subtitles فقط لنعرف ما إن كان برنامجنا سيعمل من أجلك
    Bu programın başka bir yerde çekildiğini hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أتخيل تصوير المسلسل في أي مكان آخر
    Aslında birçok iyi niyetli programın farkında olmadan durumu daha beter hale getirdiklerini öğrendiğimde şok oldum. TED صدمت عندما عرفت أن الكثير من هذه البرامج الجيدة تزيد الأمر سوءا من غير قصد
    Bu programın amacı... daha iyi bir ilişki kurulmasını sağlamak, tabii biz polislerle... Open Subtitles غرض هذا البرنامجِ. أَنْ يُطوّرَ علاقة عمل أفضل بيننا، و بين الشرطة.
    Sonuçta ondan dünyayı yok eden programın güncellemesini aramasını istiyoruz. Open Subtitles فنحن في النهاية نطلب منها إيجاد تحديثًا لبرنامج كمبيوتري يُنهي العالم
    - Saygıdeğer Mösyö West seni ilk televizyon programın için giydirmemi istedi. Open Subtitles مقدم برنامج تلفزيوني طلب مني أن أطلب منكِ أن تظهري في برنامجه
    programın önünde ilerliyoruz. Open Subtitles نحن مبكّرون
    Zaten programın gerisindeyiz. Ted, haydi. Gece yarısına bir buçuk saat kaldı. Open Subtitles نحن متأخرين عن جدولنا عندنا ساعو و نصف قبل منتصف الليل ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد